Sınırlı Sayıda Dinleyiciyi Başarılı Müzisyenlerle Ev Konserlerinde Buluşturan Müzik Hareketi: Sofar İstanbul
Öncelikle Sofar İstanbul oluşumu nedir, konser organizasyonlarını nasıl düzenler?
sofar, ay itibariyle ayda 3200 başvuru arasından random.org sitesi vasıtasıyla evin büyüklüğüne göre ortalama 40 kişi seçerek davetli çağırmak durumunda olan ev konserleri oluşumu.
her yerde diyor, bir daha desin: oluşumu duyulması, deneyimlenmesi, kulaktan kulağa yayılması için ne kadar farklı insanı ağırlarsa o kadar amacına ulaşır. eşi dostu için her ay koca bir konser organizasyonu yapacak babayiğit tanımıyoruz :) aynı insanlar olarak algılananlar sofar ekibidir, vallahi de billahi de eve maksimum güzel, müziksever insan sığdırmak yegane derdidir.
global müzik hareketi sofar sounds'un türkiye ayağıdır.
ilk konserini 7 aralık tarihinde gerçekleştirmiştir. her ay farklı bir evin oturma odasında müzik severleri buluşturmayı hedefler.
ilk konserden görüntüler:
sayesinde pek çok alternatif grubu keşfetmemi sağlamış harika organizasyon.
bir an böyle bir organizasyonu bizim apartmanda düşündüm de apartmanın mevlit topluluğu kapıda iki polisle birlikte bitivermiş şekilde, ürperdim.
hayvan gibi video yayınlıyorlar lan bunları dinlemeye zaman mı var diye sormuyorlar. hayır şarkıların hepsi de güzel mi olur. alternatif müzik arayışımız işte buydu.
her ay istisnasız kibarca reddedilmekle birlikte şuursuzca başvurmaya devam ettiğim etkinlikti. hafta içi önemli bir sınavım olduğu için bir hafta sonu eve kapanıp ders çalışmaya and içtim, işte o hafta sonu olan konsere beni kabul etmeye karar verdiler. komplo olduğunu düşünsem de zıplayarak gideceğimi teyit ettim. sınavım kötü geçerse yakalarındayım.
katılmak istiyorsanız çok önemli işiniz olan bir günkü konsere başvurun, murphy yardımınıza koşacaktır.
not: bu entry üzerine sofar sounds istanbul'dan sınavımın nasıl geçtiğine dair mesaj aldım. böyle de tatlı bir ekipler. hem çok güzel işler yapan hem de üstüne sıcakkanlı olan bu arkadaşların başarılarının devamını diliyorum.
ilk defa gideceklere tavsiyem; oturduğunuzda sırtınızı dayayacak bir yer bulmanız. ufaktan bir kamburum çıkmasına rağmen gayet hoş müzikleri dinlemiş oldum. kamburuma değdi diyebilirim.
gizli mekan ve ev konsepti ile sıcak bir ortam yarattıkları yapılan yorumlardan ve çektikleri videolardan gayet belli oluyor.
fakat katılmak gerçekten çok zor, başvurup başvurup hüsrana uğranıyor genel olarak.
canlı izlemek istediğim fakat şansımın pek iyi gitmedi oluşum.
başvurduk gene bekliyoruz, olursa güzel olur. olmasa da olsun efenim, yinede seviyoruz biz çalışmalarını.
türkiye şartlarında işlerini özenerek yaptıklarını düşünüyorum, daha iyi olacaklarına inanıyorum.
müzikal olarak bana hitap etmese de devam etmesini dilediğim pek popüler müzik olayı.
insanlara yeni bir deneyim fırsatı sağlıyor ki bu benim için değerli, aralarında bir metre falan olan ve aynı zeminde duran dinleyici ve müzisyeni gördüğümde bana çağrıştırdığı şey iletişime, diyaloğa açık bir ortam olduğu. oturduğun yerden sakince müzik dinleyip biranı yudumlarken, müziğin merkezde durduğu bir konser dinleyici için keyifli olmalı.
birçok müzisyenden duyduğumuz sahnedeyken dinlenmiyoruz serzenişinin de burada olacağını sanmıyorum, çünkü dinleyici organizasyonun kimliği ve duruşundan dolayı "eğlenmeye" değil dinlemeye gidiyor gibi.
türk dinleyicisi çok tuttu bu oluşumu çünkü merhaba burada farklı bir şeyler de oluyor dedi bu konser görüntüleri. hemen her youtube videosunun altında görebileceğimiz "aramızda kalsın, kimse duymasın" mantığı az bilineni bilip kendini değerli, daha bilgili hissetme isteği olabilir. ayrıca dinleyici internette bir sürü müzik paylaşım platformundan araştırıp yeni şeyler keşfetmektense kolaylığı açısından bir youtube kanalına üye olup çoğundan haberdar oluyor işte ve elbette popüler olana sarılma dürtüsü. youtube kanalındaki videoların açıklama kısmında müzisyenlerin kendi sayfalarına yönlendirmeler de var oradan araştırmak isteyeni de yönlendiriyor yine kolaylık ama işte hazıra konmak olarak da düşünülebilir.
bütün bu güzellemelerden sonra alternatif kelimesi bu kadar vurgulanırken tekrara düşmüş gibi neredeyse tek tip olan müzisyen seçimlerini de eleştirmeden geçemiycem. sofar'ın kapsadığı kısım bu olabilir ekibe sormak lazım ama alternatif alternatifsiz kalmış gibi ne bileyim.