YAŞAM 2 Aralık 2016
134b OKUNMA     1136 PAYLAŞIM

Sizin Sorun Dediklerinizi Tek Cümle İle Yerle Bir Edebilecek En Zor Zamanlarını Tek Başına Atlatan İnsan

Hayatın belli dönemlerinde yalnız kalmak yetmez o zamanlarda belli sorunları da tek başına atlatmış insanlardır. Eğer zor zamanlarınızı onlar gibi tek başınıza atlatmadıysanız anlayabilmeniz de oldukça zor. En az onların yaşadıkları gibi...
iStock.com

daha da kimseye yüz vermez. ister arkadaşlık, ister akrabalık ister sevgililik , bundan sonraki tüm ilişkilerinde winner'dır, dom'dır, commander'dır.

karada ölüm yoktur ona...
pek çok insani özellikleri artık yoktur.muhtemelen yaşadığı stresli dönemden kalan uykusuzluk sorunu vardır.geceleri az uyur.kurt kışı atlatır ama yediği ayazı unutmaz misali kötü günlerini geride bırakmış olsa da yediği kazıkları unutmaz.

bu tipleri mutu edemediğiniz gibi artık üzemezsinizde.

iStock.com

en zor zamanlarını tek başına atlatmak zorunda kalmış insandır belki de.

korkulması gereken, kimseye eyvallahı olmayan insandır.
çünkü özgürdür, güçlüdür ve kendine inancı tamdır.

bunlardan biri de benim.

yaşım 21, çok değil yanlış olmasın. ama 17 yaşında beni aldatan varlığın hamileliğiyle uğraşmaktan tutun da türlü türlü zehir zemberek olayların altından hep tek başıma kalktım. çok canım yandı, çok yara aldım o ayrı. aldatıldığımı öğrendiğim gün kendimi tuvalete kilitleyip, paketlerce sigara içmişliğim var mesela. bunun gibi bir sürü şey üst üste geldi. bir kistin varlığı ortaya çıktı, tedavi görüp deli kilo aldım. vs vs.

sonra ne oldu?

lanet olsun ya dedim, lanet olsun. sigarayı bıraktım, kilo verdim. düzeldim. beni öldürmeyen her bok, bir kademe daha güçlendirdi. her işimi tek başıma halledecek konuma geldim.

iStock.com


ya şimdi?

bir şeyler yapmak için hala birilerinden destek almaya çalışan insanlara hem kızıyorum, hem çok garipsiyorum. en ufak bir sıkıntıda kendini depresanlara atanları duvardan duvara vurmak istiyorum. insanların acı eşiği çok çok düşük. benim o konumda olsam, muhtemelen ölmüş olmam gerekirdi. ama şu an gayet mutlu, stabil bir yaşam sürüyorum. çünkü kaba tabirle "siklememe"nin gücünü öğrendim yıllarca acıyla yoğurulduktan sonra. ben duygularımı kontrol edebilirsem, dünyada sadece çok az durumun / kişinin beni zedeleyebileceğini öğrendim.

gerçeklerle yaşıyorum. bir gün annemin, babamın, kardeşimin öleceğini biliyorum. bunun beni çok ciddi sarsacağından kesinlikle eminim. ama bunların da altından kalkacağım, kalkmak zorundayım.

işte bu yüzden, benim gözümde annesini-babasını kaybettikten sonra yaşama devam edebilenler, en güçlü insanlardır.

ayaklarına beton döktüğü halde dünyanın en özgür, en bağımsız insanıdır.

yanında hayatta en çok sevdiği insanlar olsa bile; bir yerden sonra düşündüklerini, sorunlarını kendine saklayıp uzun yürüyüşlerde kendi kendine çözüm bulmaya çalışandır. 

iStock.com


sokaklarda boş boş gezerken; bazen attığı her adımla sorundan uzaklaşırken, bazen de düşünceleri her adımda ayağına yük olarak eklenir. böyle zamanlarda özellikle akşamları eve, kaldığı yere dönmek istemez; evin sıcaklığındansa sevdiği sokakların soğuğunu sever.

anlamak çözmeye yetmez*, bunu öğrenmiştir çoktan.
konuşarak yanında olmaya çalışanlardan uzaklaşıp, acısını-tatlısını yaşamayı tercih etmiştir.
gücünü gösterme derdinde olmadan, üstesinden gelmektir önüne çıkan engellerin.

ama en çok, kötü zamanlarında yanında olan ağızların, her şey geçip bittikten sonra "onun yanındaydım" gölgesinden çekindikleri içindir bu mücadele.

ne kadar güçlü olduğunu, nasıl bir hayat tecrübesi kazandığını sakin zamanlar geldiğinde ve çevresinde olan bitenleri gözlemlemeye başladığı zaman anlayacak kişidir.

içinden geçtiği zor zamanda ya zor zamanlarda deli gibi sövecek, umutsuzluğa düşecek ancak farkında olmasa da güçlenecek, çelik gibi olacak. ama dediğim gibi bunu o zaman anlamayacak. fırtına dindikten sonra kafasını kaldırıp etrafındaki kuru kalabalık ne yapıyor diye baktığında her şeyi anlayacak.
incir çekirdeğini doldurmayacak sorunlar için insanların ne kadar debelendiğini, nasıl yaygara kopardığını görünce sadece tebessüm edecek. tıpkı yün yumağı ile oynayan kediyi gördüğümüzde ya da fırlattığınız topu almak için haldır haldır koşan köpeği gördüğümüzde olduğu gibi sadece bakacak ve tebessüm edeceğiz.