EKONOMİ 17 Temmuz 2017
117b OKUNMA     1112 PAYLAŞIM

Son Yıllarda Restoranlardaki Fiyat Artışı Neden İnanılmaz Boyutlara Ulaştı?

Bu konuya Sözlük yazarlarının bakış açısıyla bakalım.
iStock.com


bunun ağırlıklı sebebi gayrimenkullerdir. türkiye son yıllarda ciddi oranda gayrimenkul enflasyonuna uğradı.

emlak fiyatları son yıllarda anormal seviyelere geldi. vasat bi ilçenin varoş bi caddesinde dahi 5000 tl dükkan kiraları mevcut.

izmirin köklü firmaları reyhan ve sevinç pastaneleri dahi kira sorunu yüzünden son 5 yılda kapandılar (ya da dükkan değiştirdiler)

ticaretle aktif uğraşan biri olarak söylüyörün; bugün bi dükkan açtığınızda sizi batırçak en temel faktör kiralardır. etrafındaki tüm yatırımcı arkadaşlarıma bunu diyorum. kiraların altından kalkamazsınız. boş yere dükkan açıp 3 kuruş sermayenizi bitirmeyin.

eskiden 1000 tl olan dükkan suan 5000 tl. 5000 tl diyorum bak. kafelerin her ay ilk 20 günü masrafları çıkarmak içindir. kiralar daha yüksekse bu oran 25 güne kadar çıkıyor.

bakın şaka yapmıyorum. ilk 25 gn sadece personel ve kira masraflarınızı karşılamak için çalışırsınız. son 5-6 gün ise kemiksiz kar olarak kalır size.

evet bi dükkan alıp 5000-10000-20bin tlye kiraya vermek müthiş bir şey.

bi ev alıp 4000 tlye kiraya vermek muazzam güzel.

ama sana kira ödeyen kitlenin maliyetlerinin artışı doğal olarak enflasyona yol açıyor. sana kira ödeyen pideci 5 liraya satsa kirasını ödeyemiyor artık.

gayrimenkul enflasyonu anormal noktalara geldi.

eskiden 2 kişi rakı balığa gidince 100 tl üstü hesap ödenirdi. günümüzde 2 sevgili rastgele vasat bi kafeye dahi gitse 70-80 tl den ucuza kalkma ihtimali çok az.


bir salatanın önünüze gelene kadar kaç referans masraf harcadığını da ayrıca bilmek gerekir. elbette düz mantık 3 domates 2 yeşillik 20 lira olur mu amk dediğinizde siktir git evinde yap deme hakkı da restaurant işleten kişinin elindedir.

iyi bir aşçı minimum 4.500 tl ücret almaktadır. sigortası falan derken adamın size maliyeti en az 5.000 tl tutar. e bu aşçı yanında en az bir yardımcı isteyecektir. sgk sı vs 3.000 olur maliyeti. elbette bir de bulaşıkçı koyduk yanlarına 2.000 tl yani durun daha malzeme gelmeden mutfak maliyetimiz 10.000 lira oldu. salon'a geçmeyelim bile ama min 10.000 tl'de ön tarafa (kasiyer vs.) yazdık. 20.000 liralık olduk bile.

kira, elektrik, su (sizin evinizdeki gibi düşünmeyin, restaurantlar musluktan akan su parası kadar akıttıkları su parası da öderler yani 2 misli), gaz, internet, telefon, telif ücreti, işgaliye, tamir, bakım, dijital platform, pos komisyonu, mali müşavir, yemek kartı komisyonları vs vs. ödemeleri de ayrıca vardır. çok iyimser düşündük ve bunlar için de 10.000 tl yazdık. totalde bu adamın dükkanı her gün açmasının maliyeti 1.000 tl oldu. yarı yarıya kar marjı ile sattığını da düşünürsek günde 2.000 tl'lik bir ciro elde etmesi gerekir. (bazı dalyaraklar 3 liralık salata malzemesi harcadı diyor ama bu çıplak maliyettir, ben onu baz aldım)

şimdi öyle bir ülke düşünün ki; yarın iş olacağının garantisi yok; şampiyonlar ligi maçı olur iş yok, bilmem ne dizisinde yeğen yengesine atlar iş yok, teror olayı olur iş yok, kar yağar meteoroloji korkutur iş yok, bir yaprak kıpırdar iş yok!!! sürekli bir zam yağmuru altında kalır restaurantlar., çünkü ister inanın ister inanmayınminimum 2000 referans malzeme vardır.

sonuç olarak, bırakalım bu işleri açalım bir ev yemekleri, bir cafe mantığındaki bir çok insan rekabet ortamı yarattığını sanarak birbirlerini batırmaktadır. mahallenizde son 10 yılda açılıp kapanan kaç restaurant olduğunu hatırlayabiliyor musunuz? kısacası zam yapmamaları imkansız ve bu artarak devam edecektir.


restourant'ların şu an fiyat arttırmasının en büyük sebebi et,süt,yumurta fiyatlarındaki artışla ilgili de olsa doğrudan bu değil.

asıl sebep ekonomik yavaşlama esnasında en büyük problem olan ve kar topu etkisi gösteren fix costların dağıtılması ile ilgili. fix cost dediğimiz şey, bir iskender kebabı doğrudan etkilemeyen, tüm iskender kebaplara bölüştürülen maliyetlerden ibaret.

örneğin iskender kebaba koyduğunuz yoğurdun maliyeti her zaman (yoğurdun kg fiyatı)/(iskendere koyulan kg yoğurt) kadardır. ancak dükkan kirası böyle değildir. onun iskender kebaba maliyeti sadece iskender kebap satan bir yerde (aylık dükkan kirası)/(aylık satılan iskender kebap sayısı) kadardır.

yani şu an olduğu gibi dükkanlara giden kişi sayısı azalırsa (alım gücünde düşüş), hiç bir ürüne zam gelmese dahi kebap başına fix costların artması sebebi ile her şey pahalanır. buna ek olarak bir de temel gıdalarda pahalılaşma varsa bu etki katlanır.

şu an dışarı çıktığınızda her yerin doluluk oranına bakın, herkes sinek avlıyor. durum böyle olunca eskiden kirasını 5000 müşteriye bölen mekan şimdi 2000 kişiye bölüştürüyor. eskiden vergisini 1000 müşteriye bölen mağza şimdi 500 müşteriye bölüştürüyor. bu da ürün fiyatlarında enflasyonun çok üzeri artışa sebep oluyor.

pahalılığın anormal olmasının en büyük sebebi şu an budur. ürünlerin pahalılaşmasına paralel gelir artışı olmadığı sürece bu etki artar. geçmişte "ekonomik kriz esnasında enflasyon artışı olamaz" fikrine dayanan ekonomik bir model mevcuttu, bu ve buna benzer etkilerin belirlenmesinin ardından bu teori de çöktü gitti. yerine başka bir model geldi, bize giren çıkan herşey yeni modelde çok daha güzel anlaşılıyor.


Üniversite Tercihi Yapacakların Geleceğini Şekillendirecek Altın Değerinde Tavsiyeler