Spor Salonlarında Erkekler Arasında Oluşan Testosteron Dolu Gerginlik
beylerde setler arası gerginlik gözlemliyorum
ya da "birader yanlış yapıyorsun" diye başlıyor biri ve gerginlik başlıyor. bir keresinde de ben bi köşede iki kiloluk dumbel'larımla masum masum, kendi halimde takılırken bir beyefendi o hareket öyle değil yalnız diye seslendi, başka bir bey de "beyfendi hanfendinin konsantrasyonunu neden bozuyorsunuz" dedi, onlar tartışmaya devam ederken sessiz sessiz uzaklaştım ortamdan...
"kaç setin kaldı?"
spor salonundayken etrafa sert bakışlar atmaz ve her an emaneti çekip "tak tak tak!" diye herkese saplayacakmış gibi sindirici bir imaj çizmezseniz bench press'e yatmanızdan yaklaşık 3 saniye sonra gevşeğin biri dibinizde bitip "kaç setin kaldı?" diye soracak cesareti bulacaktır. işte o cinnet anını yaşamamak ve kazasız belasız bir antrenman geçirmek için en iyi yol, görünebildiğiniz kadar mağara adamı gibi görünmek. içinizde aslında minnoş bir kedi yatıyor olabilir. kulaklığınızda o esnada ajda pekkan'dan "o benim dünyam" çalıyor da olabilir. bunların hiçbir önemi yok. bu balta girmemiş ormanda hayatta kalabilmek ve hakimiyet kurabilmek için belirli aralıklara göğsünüzü yumruklayıp döşemeleri eşeleyerek etrafınızdaki beta hemcinslerinize ortamdaki alfanın siz olduğunuzu sık sık hatırlatmalısınız.
tecrübelerime göre genelde şu iki gerginlik oluyordu
1- birisi setimi bitirmeden araya girecek ve terim soğuyacak.
2- kardeş yanlış yapıyorsun diyecek biri çıkacak.
ikisini de yaşadım allah'a şükür...
o yüzden kimsenin olmadığı saatlerde gitmek daha iyi. ama o zaman da salak salon sahipleri, hiçbir şeyi hazır etmemiş oluyor. duşu kullanmak istiyorsun, daha hazır değil. birine bir şey sormak istiyorsun, daha gelmemiş. bir önceki kullandığım aleti vs kullanayım diyorum, sökmüşler. ya da kendilerine göre bir hale sokmuşlar ve kimse daha default haline getirmemiş. şimdi ben uğraşacağım, bir salon sorumlusu müdahale edecek falan...
en iyisi rocky gibi doğada ya da evde spor yapmak o yüzden.
gündelik hayatımda gayet sakin biriyim fakat spor salonlarına özellikle birkaç senedir öyle insanlar geliyor ki gerçekten sabrımı zorluyorlar
150-200 kg squat'a girersin tam ikinci tekrarda başında biri “abi kaç setin var? abiii?” der ve tüm odağın bozulur.
bench press yaparsın biri gelir ve "birlikte yapalım mı?" der, olur dersin ama adam boş barla çalışır, tüm enerjini plaka söküp takmaya harcarsın. hadi yine o neyse, havlusu yoktur, sehpayı tere boğar...
antrenmana başlarken vücut hatlarını belli etmeyecek kıyafetler olur üstünde ve gidersin çocuğun yanına beraber yapabilir miyiz? dersin yok der. ısındıktan sonra üstündekileri çıkarırsın, kaslı olduğunu görür ve kendisi yanına gelir “abi birlikte yapalım” der...
bu şekilde birçok örnek verilebilir. velhasıl spor salonu popülasyonu çok bozuldu azizim nerde o eski gym'ler...
o gerginlerden biri olarak anlatayım, dinleyiniz
salona grup halinde gelip, 10 set 50 tekrar ile bir aleti saatlerce işgal eden daly*rraklara, havlu kullanmayıp sehpayı leş gibi bırakan tekelere, kaldırdığı kuş kadar ağırlığı dan diye yere vuran salon abisi özentisi sinek sikletlere, daha makineye havlunu koyarken kenardan sik kafasını uzatıp kaç set kaldı diye soran andavala ve her girdiği seti videoya çektiren powerlifting'ci t-rex'e dalmak üzereyim çünkü.
özellikle video çekenleri direkt uyarıyorum ve videoda görünüyorsam sildiriyorum. biri sana ne yarram şeklinde ters yapsın da sorgusuz sualsiz dalayım diye fırsat kolluyorum ama nalet olsun ki birinin bile g*tü yemedi yıllardır.
sebebi?
bu gerginliğin sebebi spor salonlarının kalabalık ve yetersiz olmasıdır. göt göte 45 kişiyle ağırlık çalışırken elbette gerilirsiniz. bunun için spor salonunda olmanıza bile gerek yok. odanıza 15 kişi sokayım sağda solda otursunlar, o zaman bile gerilirsiniz.
alternatif yorumla bitirelim
benim gittiğim spor salonlarında hiç de gerginlik olmaz.
yaklaşık 4 sene önce gittiğim mahalle arası spor salonunda her gün gelenlerden biri hapse düşüyordu. genellikle de silahla adam alıkoyma, haraç kesme gibi suçlardan. salona gelen semt abisi vardı o geldiği zaman, tüm salon ayağa kalkıyorduk (hehe). salona gelenler silahlarını hocaya teslim ediyordu. dediğim yer istanbul'un göbeği, ama sanki federal hapishane spor salonu.
ama salonda herkes birbirine nazikti. mahalle abisi bile istanbul beyfendisi gibi davranıyordu yeminle. herkes birbirine yardimcı oluyordu. yani herkes birbirini tanıyordu, ona göre davranıyordu. boş kasılma yapmıyordu kimse.
he bir de spor salonunda kız olmaması gerekiyor tabi gerginlik olmaması için. karışık spor salonu kadar saçma bir şey yok, spor yaparken konsantrasyonunun bozulmaması gerekiyor. spor dediğini konsantre olup kısa sürede yapacaksın, oyalanmayacaksın.