bu oyunu önce telefonda sonra biraz bilgisayarda sonra tablette oynadım, şimdi de başka bir tablette oynuyorum. hep bir takım aksilikler sonucu baştan başlamak zorunda kaldığım için çok oynamış olsam da oyunu bir türlü çok ilerletemedim. buna rağmen hem hiç oynamamış ama oynamak isteyenlere hem de yeni başlayanlara birkaç püf noktası paylaşmak istiyorum.

öncelikle hiç bilmeyenler için kısa bir tanıtım yapalım

oyun, 1 kişinin tek başına yapmasıyla ortaya çıkmış bir oyun. müzikten kodlamasına kadar tek kişinin elinden çıkmış el emeği göz nuru bir oyun. oyunu yapan abi işi bırakıp yıllarca sabah akşam bu oyunu yapmış. karısı bakmış ona ama şu anda milyonerler. oyun hiç reklam yapmadan ünlü oldu youtubeçular sayesinde. oyunun bu kadar sevilmesinin nedeni ise çok derin olması. ister çiftçilik yapın ister balıkçılık yapın ister madenlere dalın ister evlenip çoluk çocuğa karışın ister mimar selim stayla çiftliğinizi ve evinizi dekore edin isterseniz de topluluk merkezini ayağa kaldırıp kapitalist jojomar holding'e kafa tutun. oyunda bir öykü de var ama öyle gta oynar gibi ana görev yap ilerlesin şeklinde değil. alttan alta yavaştan ilerliyor ve bu öyküyü siz yazıyorsunuz çoğunlukla. hem oynanışa hem de öyküye yön verme yönünden cyperpunk 2077'den 100 kat daha rpg (rpgrol yapma oyunu yani oyunun gidişatına ve oynanış stiline siz karar veriyorsunuz bu türde) oyunu. oyunun özü çiftçilik aslında ama yukarda da dediğim gibi bundan daha fazlası. ben bu oyunu harvest moon + minecraft + sims olarak tanımlıyorum. bu üçlünün en güzel yönlerini alıp harman etmiş.

gelelim şimdi tecrübelerime

oyunda 4 mevsim var. ben oyunu ilk oynarken her mevsimin gerçek yaşamdaki gibi 90 gün sürdüğünü düşündüm. oysaki her mevsim 28 gün. bunun ne zararı var diyecek olursanız mevsim değişimlerinde sebzelerin çoğu - hem yazın hem de sonbaharda yetişen mısır gibi birkaç örnek hariç - kuruyor. oyun bahar ayıyla başlıyor ve ben baharın 26. günü bir sürü yeni ekin almıştım. 2 gün sonra hepsi öldü ve deli zarar ettim.

oyunda ilerlemek için topluluk merkezine yatırım yapın. topluluk merkezi tamamlanmazsa eğer oyun bir yerde tıkanıyor. çoğu şey kolayca bulunabilirken bazı şeyler çok nadir. nadir şeyleri ise cuma ve pazar günleri marnie'nin evinin yanındaki gölün oraya gelen mor araçlı seyyar'dan alabilirsiniz ki çok pahalıya satıyor şerefsiz. ben bir kere sazan balığı almıştım. rastlantıya bak ertesi gün de sazan tuttum. sonra fazla sazanı satınca gördüm ki 5 katı fiyatına çakmış bana.

hazır satmak demişken illa satış yapmak için dükkana gitmenize gerek yok. evinizin yanındaki sandığa istediğiniz şeyi (kılıç ve kıyafet hariç) koyun ertesi gün satılmış olup parasını size verecek oyun.

evlenmek için birini gözünüze kestirip ona sevdiği hediyeleri verip konuşmanız lazım. kalpler dolduktan sonra da yüzük almanız lazım. oyunda zaten evlenebilecekleriniz kişiler duraklama ekranındaki kalp simgesinde (bekar) yazarak gösteriliyor. oyunda eşcinsel evlilik de yapabilirsiniz. buna karşın bekar olmasına rağmen bizden daha büyük olan marnie ile evlenemiyorsunuz. kardeşim, ben belki milf kadın seven bir erkeğim. milfçileri yok sayamazsınız! biz varız ve hep var olacağız! :)

oyunda krafting denen şey de var ve çok önemli. krafting yapmazsanız soyuyorlar sizi. ulan bira nasıl 500 altın olabilir? siz kendiniz yapın. krafting yapabileceğiniz şeyleri arttırmak için seviye atlamanız lazım. oyunda seviye atmak için deneyim puanı toplama sistemi yerine benim çok sevdiğim gelişme sistemi var. yani madende derine indikçe madencilik, tarla tapla işleriyle uğraştıkça çiftçilik seviyeniz artıyor ve yeni krafting öğeleri açılıyor. arada size bazı gelişim ayrımaları sunuyor oyun. örneğin toplayıcıkta belli bir seviyeye geldiniz diyelim sizden, topladığın öğeden 2 tane çıkma olasılığı mı artsın yoksa topladığın öğelerin değeri %10 artsın mı ayrımından birini seçmeniz istiyor. ben, topladığım şeyleri satmak yerine hediye olarak verdiğim için 2 tane çıkma olasılığı artsın demiştim.

oyunda gece 2'ye kadar evde oldunuz oldunuz yoksa uykusuzluktan baygın düşüp para ve eşya kaybetmiş şekilde uyanıyorsunuz. sizi muhtar levis denen sapık buluyor ve bu hiç hoş değil. aynı şekilde madende sağlık seviyeniz sona gelirse doktor amca sizden tedavi parası alıyor ve bir öğenizi kaybediyorsunuz.

oyunda kılıç alabilir veya satabilirsiniz. maden yanındaki maceracı loncasına gitmeniz yeter. ayrıca belli sayıda canavar keserseniz size ödül veriyorlar ona da bakabilirsiniz maceracı loncasında.

kaliteli ekinler elde etmek için gübre kullanmalısınız. gübreyi kendiniz yapabilirsiniz. toprağa ekmeden önce gübre, su tutucu (suladığınız yer birkaç gün daha ıslak kalıyor her gün sulamak zorunda kalmıyorsunuz.), hızlandırıcı (ekinlerin olgunlaşma süresi azalıyor), dökebilirsiniz. ama hepsini aynı anda dökemezsiniz sadece biri dökülebilir.

enerjiniz bittiği zaman çadırda yaşayan elemanın ordaki merdivenden yukarı çıkıp hamama girerseniz enerjiniz doluyor. bahardan sonra açılıyor. oyuna başlar başlamaz neden yok bende demeyin.

balık tutarken bulduğunuz çöpleri geri dönüştürmek için mutlaka geri dönüşüm aleti yapın 3 demir külçesi ve 40 odun istiyor.

oyunda bazı bitkiler kazıklı. örneğin fasulye bitkisi yanında kazıklarla birlikte ekiliyor ki gerçekte de böyle. ama dikkatli olun çünkü çok dipdibe ekerseniz sulamak ve toplamak için ortada kalanlara erişemiyorsunuz.

sandıkları ya da kutuları mutlaka ama mutlaka sınıflandırın. yoksa aradığınızı bulamazsınız. en başta kafanıza göre koymaya başlarsanız önünü alamazsınız. yapı malzemeleri (taş, odun, kömür, cevherler vb) ayrı kutuda, bitkiler ayrı kutuda, balıklar ayrı kutuda olsun. sandıkları dışarı koyabilirsiniz kimse çalmaz. :)

sahilde yıkık bir köprü var 300 oduna yapın. ilk başta deli para getiriyor orası. her gün sahile inip toplayın sahildeki şeyleri ve eğer ihtiyacınız yoksa satın.

televizyonu her gün izleyin süs değil o. hava durumunu, falcının yorumunu ve ipuçları ile tarifleri öğreniyorsunuz. falcı bugün ruhlar mutsuz gibi şeyler söylerse sakın balığa çıkmayın çünkü %90 çöp bulursunuz.

kışın ekin ekilmez. o yüzden kışa kadar iyi para ve mal toplamaya çalışın. kışın kendinizi daha önce pek iyi olmadığınız alanlara yöneltin. oyunun ilerleyen kısımlarında topluluk merkezindeki uzaylılar size sera veriyor o zaman ekebilirsiniz kışın da.

balıkların da mevsimi var. bazı balıklar yazın bazıları kışın bazıları gece bazıları gündüz bazıları da oltanın uzaklığına göre gelir.

çapanız mutlaka yanınızda olsun ve boş boş gezerken bile dikkatli olun. bazen yerde hareket eden solucanlar göreceksiniz. çapanız ile oraya vurusanız ipuçları içeren güzel kitaplar ya da fosiller bulacaksınız.

bulduğunuz bu kitapları kütüphaneden okuyabilirsiniz. ayrıca bulduğunuz fosilleri ve madenlerde bulduğunuz elementleri müzeye bağışlayabilirsiniz. size her 5 bağışta bir hediye verecek. hediyeler genelde tırt olsa da müzeyi güzelleştirmek insanı çok mutlu ediyor.

edvanterinizdeki öğelerden en az iki tane olsun. örneğin kefaliniz var. bir tanesini topluluk merkezine verdiniz ve 3 tane kefal daha kaldı hepsini satmayın. çünkü bazen pierre'in dükkanının önüne ilan verip bana kefal getirene 200 kağıt vereceğim diyorlar. normalde ise kefal 75 kağıt.

şapka alabilirsiniz. büyücünün kulesinin aşağısında bir kulübe var orası şapka dükkanı.

bazen ara sahneler giriyor oyuna. örneğin haley ve ablası emily ev işleri konusunda kavga ediyor. 3 seçenek çıkıyor biri haley'i desteklemek üzerine diğeri orta yolcu en sonuncusu da emily'den taraf tutmanıza yarıyor. tabi böyle yazmıyor cümleyi okumanız lazım. her neyse siz de bir yanıt veriyorsunuz. buna göre ilişkileriniz gelişiyor ya da bozuluyor.

cevherlerden külçe yapıp kazma ve baltanızı mutlaka geliştirin. madenlerde ve çiftlik düzenlemede çok işe yarıyor. eğer baltanızı demir balta yaparsanız büyücünün evinin ordaki kütüğü kırıp ekstra bir yer daha açabilirsiniz.

gus'ın barında oyunun bütün müziklerini dinleyebileceğiniz bir müzik kutusu ve mini bir arcade oyunu var. güzel detaylar bence.

karakterler ile ilişkinizi geliştirmenin en iyi yolu hediye vermek. neleri sevip sevmediklerini ise siz keşfediyorsunuz. örneğin bakkal pierre'in kızı abigail obur bir kız. o yüzden ne verseniz yiyor aç. ona çiçek verdim ve "acıkmıştım iyi oldu!" diyip verdiğim çiçeği yedi. bu arada romeo adaylarına sesleniyorum, bütün kızlar, yerde bulduğunuz çiçekleri sever. ;)

son olarak: "nerede oynayalım?" diyenler için oyunun çıkmadığı yer yok

nintendo switch, pc, android-ios, playstation, xbox ve mac'te var. ben en çok android sürümünü oynadım. tabletime fare bağlayıp oynamak çok güzel oluyor. klavye ile uğraşmıyorsunuz.
oyun mobile iyi portlanmış. sanırım gamepad de destekliyor android'te ama denemedim. pc ile tek farkı online yok. arkadaşınız ile oynamak istiyorsanız pc sürümünü alın. windows store'da hâlâ ucuz. oyunda türkçe mod kurmakla falan uğraşmanıza da gerek yok çünkü oyunun kusursuz bir türkçesi var. neyse, ben yalnız oynamaktan keyif alıyorum kesinlikle. o yüzden android versiyonundan memnunum. gerçi sevgilimle oynasaydım daha güzel olabilirdi. ama bilin bakalım ne eksik? :(

evet, şu an aklıma gelenler bunlar. umarım yardımcı olur okuyanlara.

Stardew Valley'den Aldığınız Keyfi Yukarılara Çıkartacak Farklı Oyun Modları