YAŞAM 27 Kasım 2017
16,9b OKUNMA     960 PAYLAŞIM

Teknolojinin Sağladığı Kolaylıklara Rağmen Gerçek Anlamda Rahata Bir Türlü Erişemememiz

Günümüzde artık bankadan alışverişe kadar birçok ihtiyacımızı bilgisayar başında gerçekleştirebiliyoruz. Peki durup düşününce bu bize sahiden de rahatlık sağlamış mı, bakalım.
iStock


hatırlayın, internetin kullanılmaya başlamasıyla birlikte beyaz adam ne dedi? 

"tüm işlemlerinizi internetten yapacaksınız, böylece vaktiniz size kalacak. örneğin bankacılık işlemleri için şubeye gidip fatura yatırmak zorunda kalmayacaksınız, internetten kolayca ödeyeceksiniz" dedi değil mi? hatta o dönemki reklamlarda, bankaya gitmek için ayıracağı zamanı çocuğunu sevmeye ayıran ebeveynlerin mutluluğu izletildi bizlere.

peki beyaz adamın dediği gerçekten de oldu mu? 

geçmişte fırsat maliyetlerini kaçırdığımız, yani diğer bir deyişle geçmişte bankaya gitmekle kaybettiğimiz ve bugünse artık sahip olduğumuz o artık zamanlarda ne yapıyoruz? doğru ya, bu hesaba göre elimizde fiziken bir zamanımız olmalı nerede bu zaman? ne için kullanıyoruz onu?

ben biraz düşündüm ve şöyle sonuçlar buldum

örneğin mağazada giyip hemen kasadan alıvermek yerine internetteki yüzlerce yorumu ve birbirinden farklı ürünleri inceledikten sonra sipariş ettiğimiz kıyafetin kargosunun peşinde koşturuyor; şâyet beğenmiyorsak yeniden paketine koyup iade süreçlerini takip etmekle uğraşıyoruz. üstüne de dışarıya çıkmayıp masabaşında/evde yağ bağlıyor, sinir harbine giriyoruz.


şirket işlerini yine bankalar, mailler, şirketin ilgili olduğu siteler üzerinden yürütüyoruz ama o ş bir türlü bitmiyor. ne çalışma saatimiz kısalıyor, ne yıllık izinlerimiz uzuyor. bundan 25-30 yıl önce yapması günler alan işlerin internetten şipşak halledilmesindeki pozitif zaman farkı bize verilmiyor. oysa teknoloji gelince rahata ereceğiz diye çıkmamış mıydık yola?

sevdiklerimize ayırmamız gereken zamanları gerçekten sevdiklerimize değil; arkadaş bulma uygulamalarında başka insanları bulmak ve hatta onlarla birlikteyken de diğer başka insanları bulmak için harcıyoruz. boşanma, ihânet, ayrılık haberlerinin tarihte hiç bu kadar ortaya çıktığı bir zaman oldu mu?

acaba geçmişte zamanımız olmadığı için mi olmuyordu bunlar? hani nerede o dar zamanlardan dolayı söyleyemediğimiz "seni seviyorum"lar?

onca yol, köprü, tünel varken neden trafik bu kadar çok? neden kavuşamıyor insanlar?

türlü türlü iletişim araçları varken neden iletişemiyoruz?

teknoloji bir şey getirdi mi yoksa götürdü mü? 

uçan arabalar, ışınlanmalar olduğunda ilişkilerimiz düzelecek mi?

beyaz adam bizi kandırdı mı?

...