OTOMOTİV 11 Ekim 2021
27,4b OKUNMA     339 PAYLAŞIM

Tesla Fabrikasındaki Irkçılık Nedeniyle 137 Milyon Dolarlık Davayı Kazanan İşçinin Hikayesi

Geçtiğimiz hafta San Francisco federal mahkemesinde, Tesla şirketinin eski çalışanları Owen Diaz'a ırkçılık nedeniyle 137 milyon dolar tazminat ödemesine karar verildi.
iStock

Olayın özeti

eleman tesla fabrikasında iş yapan taşeron firmada çalışıyormuş ve aynı firmadaki iş arkadaşları tarafından mobing gibi bir tacize uğramış. bunu üstlerine bildirmiş, tesla da olaya dahil olmuş ve sorumlu olanları kovmuşlar. olay çözülmüş. daha sonra bu herif fabrikada ana firmada, yani tesla'da çalışmak için iş başvurusu yapıyor ama kabul edilmiyor. devamında da bana ırkçılık yaptılar diye dava açıyor. olay bu.

bunların zaten alayı birbirlerine kendi aralarında "nigger" diyerek dolaşıyorlarmış. tuvaletlerden birinde de ırkçı bir şeyler çizmişler. yani herifler bildiğiniz ayak takımıymış. tesla'da diyor ki, haklısınız o dönem fabrikada işler tam oturmadığından ilgilenemedik. yani aslında "onların (dava açan dahil) tamamını kovmalıydık ama iş-güç derken unutuldu gitti" demek istiyorlar.

bir de aynı firmada çalıştığın iş arkadaşın sana "nigger" diyor. sen o kişiyi dava etmiyorsun. çalıştığı taşeron firmayı da dava etmiyorsun. gidip ana firmayı dava ediyorsun. yok abi o az olmuş direkt abd hükümetini dava etmeliydin aslında...

https://www.tesla.com/…egarding-todays-jury-verdict

Davacı taşeron şirkette çalışıyordu ama?

davacının taşeron işçi olması tesla’yı kurtarmaz. amerikan ve california kanunlarına göre çalışanın işini icra ettiği şirket böyle bir durumu engellemekle yükümlüdür.

kuralları lokasyonun sahibi olarak işi yaptıran şirket koyar ve uygular. taşeron işçi taşeron firmanın ofisini en fazla iki kez, işe başlamadan önce ve bir ihtimal kontratı sona erdiğinde görür. taşeron işçi kontratı süresince parayı ödeyen şirkette çalışıp o şirketin elemanları tarafından yönetilir. işçiye kötü muamele yapılması durumunda da buna engel olma sorumluluğu o şirkettedir.

benim çalıştığım şirkette çok sayıda kontratlı çalışanımız var. bir gün bu kontratlı çalışanlardan bir tanesi bir diğerine sesini yükseltti. bizim çalışanlarımız olmamalarına rağmen insan kaynakları ve legal departmanlarının onayıyla aynı gün içerisinde o çalışanın işine son verilip taşeron şirket durumdan haberdar edildi. bunu yapmamış olsak, diğer işçi rapor etmesine rağmen kendisi için hostile environment yaratılmasına engel olmadığımız gerekçesiyle bizi dava edebilirdi. bizim ofisimizde bizim kurallarımız geçtiği için buna hakkı olacaktı.

Cezanın hukuki temeli de şöyle

haber kanalları süsleyen işte "starbucks'ta eline kahve döküldü, 250 milyar dolar kazandı" gibi başlıkların altında ingiliz hukukunda exemplary damages; amerikan hukukunda ise punitive damages olarak kullanılan zarar tazmin yolu yatıyor.

nedir peki bu?

punitive damages en temel ifade ile davalıyı cezalandırma yolu. yani anglo-sakson yargı mercinin "ya sen bunu nasıl yaparsın be ha nasıl *mına koduğumun çocuğu! şimdi s*ktim belanı" deme yolu. ayrıca diğer şirketlere ibretlik olsun diye göz dağı verme yolu.

türk hukukunda elbette böyle değil. türk hukukunda -varsa eğer- zarar neyse o. manevi zarar da tamamen hakimin takdirinde. elbette uçuk manevi zarar kararı yıllardır görmedim. maddi olarak da ırkçılığa uğradığı için türkiye'de hiçbir şey alamaz. çünkü maddi zarar yok. bunalıma girip harap bitap düşüp hastanelere düştüyse en kötü tedavi masrafı alır, o da oldukça düşük bir ihtimal.

Çalışan gerçekten 137 milyon dolar alacak mı?

mahkeme 137 milyon dolar şeklinde bir karar vermiş olabilir, fakat temyize gidilmesi yüksek ihtimal. zaten amerika'da bu kadar yüksek meblağlı tazminat davaları class action değil ise uygulanmaz. temyize gidilir, 1-2 milyona düşer o, konu kapanır.

Olaya dair bir görüşle bitirelim

ırkçılığa karşı olan bu sert duruş sadece kişiye değil o ülkeye de aşırı faydalı. abd'yi bu denli yükselten şeylerden biri de farklı ülkelerden gelen yetişmiş ve aşırı kaliteli insanlardır. o insanları korumak, yeni gelecek insanların hevesini kaçırmamak çok önemli.

abd'de 10 kişi var, bu 10 kişiden 6'sı aşırı kaliteli ve diğer insanlara fark atacak kapasitede. bize bakınca 10 insandan 0.1'i aşırı kaliteli. çuvalla da paran olsa kaliteli insan olmadan araplardan farkın olmaz (araplarda çuvalla para var ama kapasite yok, işte görülen bir gerçek).