Öncelikle olayın özeti

irma fırtınasından kaçmaya çalışan florida vatandaşları için 210 mil olan yazılımsan sınırı 249 mile çıkarmışlar. 

sadece 60kwh sahipleri için geçerli imiş. 

güncelleme havadan yapılıyor, kullanıcının hiç bir şey yapmasına gerek yok. sabah marşa basıyorsunuz havadan size +39 mil göndermiş elektrik tanrıları gibi.

haberin linki

Tartışma yaratan konu ne?

güncelleme, tesla model s 60(d) ve model x 60(d)'lerde geçerli. dikkat ettiyseniz 60kwh modeller için geçerli. 

olay şu şekilde işliyor: tesla'nın 60kwh pili yok. 60kwh olarak satılan modellere de aynı 75kwh enerji kapasiteli pilleri takıyorlar, ancak yazılım pilin kapasitesini sınırlıyor. haliyle aracın satış fiyatı da daha düşük. tesla, tahliye bölgesindeki 60'lik araçlarının yazılım limitini geçici bir süre için kaldırarak fırtınadan kaçanlara fazladan ~50km menzil veriyor. 

bu güncellemeyi cepten satın alıp 60'lık tesla'nızı kalıcı olarak 75 yapmak isterseniz hediyesi $5k.

Konuyla ilgili Ekşi Sözlük'te farklı görüşler var

önce tesla'ya bu çakalligindan dolayi çok kızdım sonra olay aklıma yattı.

aynı bataryaya sahip 2 aracı farklı fiyatlara satmanın tek mantıklı açıklaması şudur.

tesla, sattığı araçlara sınırsız km'de 8 yıl batarya garantisi veriyor.

çok kullanılan batarya daha çabuk eskiyecek, dolayısıyla arıza verme ihtimali artacak. o halde garanti kapsamı için daha fazla bütçe ayırmak gerekecek, ürünün satış fiyatı yükseltilecek.

bir alt modeli birebir aynı ürün olsa da bataryadan gidilecek max yol kmsi ayarlanarak daha az km gitmenize dolayısıyla daha az batarya hatası almanızı sağlayacak. ürünün maliyetini ve son fiyatını düşürecek bir ayardır.

200 liraya sanayide hallederim derseniz garanti dışı kalacağınızdan kimsenin götü yemeyecek tıpış tıpış kullanacaktır.

kapitalizmin eleştirilecek çok tarafı var, ama bu yazılımsal kısıtlama olayının en azından bir mantığı var, ve insanların hayatlarıyla oynamıyor.

market segmentasyonu diye bir şey var, herkesin bir bütçesi var o yüzden ihtiyacı olmayan o upgrade'i yaptırmıyor.

elektrik arabalarında en büyük maliyetlerden biri batarya olduğu için ve ne kadar yüksek miktarda üretilirse kar marjı o kadar yüksek olacağı için iki ayrı modelde batarya üretmek yerine tek model batarya üretmek daha ucuz.

aynı şey bilgisayar işlemcilerinde de var.

mesela aynı şeyi hastanelerde hastalara yaparsan yani bütçesine göre hizmetten kısarsan iyi olmaz bence.

bu olay, köprüleri bayram hediyesi olarak ücretsiz yapmaya benzemez ağalar. adam sana sattığı ürünün en temel özelliklerinden birini uzaktan tek tuşla değiştirebiliyor; otomobil gibi bir üründe ikincil bir iradenin bana ortak olması fikri açıkçası hiç hoşuma gitmezdi. hatta "abd'de yaşasaydım kesin tesla kullanırdım" olan fikrim şu anda "tesla sahibi olsam yarın gider satardım amk arabasını" şeklinde evrildi.

bazı makul kullanım alanları olabilir bu özelliğin. mesela polis tarafından takip edilen bir tesla, uzaktan tek tuşla deaktif hale getirilebilir ya da aşırı hız yapan bir sürücünün hız limiti uzaktan kontrolle düşürülüp güvenli seviyeye çekilebilir vs. bunlar toplum için faydalı müdahaleler olabilir. lakin toplumsal fayda sağlıyoruz ayağına benim aracımın "erişilebilir" hale getirilmesi çok tehlikeli. ileride bu tip araçlar çok daha yaygınlaştığında milyonlarca araç kullanıcısını ticari amaçla sömürebilecek ya da çok ciddi bir terör hedefi haline getirebilecek bir uygulama bu.

elimizin altında sözümona tüm dünyaya açıldığımız bir internet bağlantısı var. wikipedia bile bir gece ansızın erişimimize engellendi amk. devlet sırf kendine tehlike oluşturmasın diye zaman zaman, hatta paranoyakça sosyal medya sitelerinin trafiğini kısıtlamıyor mu? deli olmuyor muyuz? bu tür durumlarda bağımsızlığımız ve kişisel haklarımız çiğnenmiyor mu? kişisel otomobilin uzaktan kontrol edilebiliyor olması da tam olarak bu potansiyeli taşıyor işte. şu son habere konu olan yazılım müdahalesi müşterilerine ekstra seyahat şansı veren ve kimileri için belki de hayat kurtaran bir "kıyak" gibi görünse de beni ziyadesiyle geren bir hamle.

en son, boston dynamics'in insan gibi yürüyen ve tekmelenince dengesini korumayı başaran robotlarını gördüğümde böyle tuhaf hissetmiştim.