TARİH 29 Nisan 2020
114b OKUNMA     1017 PAYLAŞIM

Ticaret İlişkileri Sayesinde Osmanlı'nın Göz Bebeği Olan Devlet: Ragusa Cumhuriyeti

Tarih kitaplarında adı pek geçmeyen ama zamanında Osmanlı'ya bayağı yardımı dokunmuş, az bilinir bu devleti inceleyelim.

14. yüzyıl'ın ortalarında avarların baskılarından kaçan epidauroslular tarafından günümüz hırvatistan'ının dalmaçya sahillerinde kurulmuş bir devlettir. bugünkü adı dubrovnik'tir. esasen kuruluş adı ragusa olsa da zamanla buraya yerleşen slavlar, buraların ormanlık alan olması sebebiyle sırpçada ağaçlık mânâsına gelen "dobrava" ismini buraya uygun görmüşler; osmanlı da buraya dubrevunik, dobrovnik demiştir.


epidauroslular, yunan mitolojisinde çokça zikredilen bir topluluktur ve gelişmiş ticarî ilişkileriyle meşhurdurlar. nitekim ragusa cumhuriyeti'ni henüz kurmadıkları hâlde bölgenin en önemli ticarî merkezi olurlar. 

hâl böyle olunca devrin güçlü devletleri burayı ellerine geçirmek için sürekli mücadele ederler. bizans, venedik, macaristan elinde sürekli el değiştirir bölge. hatta sicilya'ya ait bir filo bile burayı kuşatır. en son venedik'in himayesinde iken önce özerk bir bölge olarak aristokratik cumhuriyet ilan ederler daha sonra da tamamen bağımsız olurlar. ve bağımsızlık günlerine " aziz vlas " ismini vererek aziz vlas'ı devletin koruyucusu ilan ederler.

aziz vlas; nâm-ı diğer sebasteli vlas, m.s. 4. asırda sivas'ta yaşamış bir azizdir. kendisinin hayvanları iyileştirip onlarla konuşabildiğine; insanların her türlü boğaz hastalığına şifâ bulduğuna inanılır. aziz vlas, devrin yöneticileri tarafından öldürülmüş ve bu olay halk arasında büyük bir acıya neden olmuştur. ancak ilginç olan şey, günümüzde sivas'ta bulunan mezarının evliya türbesi sanılarak göz ve boğaz hastalığına sahip bazı müslümanlar tarafından ziyaret ediliyor oluşudur.

evet, konumuza dönelim.


bu yıllarda tarih sahnesine bir başka devlet çıkar: osmanlılar

osmanlı devleti'nin ticari ilişki kurduğu ilk devletlerden biri olur ragusa cumhuriyeti; hatta osmanlı tarihinde ilk kez kapitülasyon verilen devlettir de. ancak bu kapitulülasyonlar karşısında ragusa, bir nevi osmanlı himayesine girmeyi kabul etmiştir.
osmanlı topraklarında serbest ticaret hakkı kazanan ragusalılar, buna karşılık osmanlı'ya haraç vermeye başlamışlardır. aslında iki tarafın da kazançlı çıktığı bir anlaşmadır bu.

2. murad döneminde yenilenen anlaşma ile ragusalı tüccarlar o dönem başka hiçbir milletten tüccarların elde edemedikleri imtiyazlar kazanmışlar: borçlarına karşılık kimse rehin alınmayacak, mallarına ve servetlerine el konulmayacak, kendi aralarındaki anlaşmazlıkları kendilerince çözebileceklerdir.

lâkin bu sırada varna muharebesi gerçekleşmiştir ve ragusalılar, osmanlı'nın yenileceğini düşünürek dindaşlarının yanında yer almışlar, haçlı ordusuna iki kadırga gönderip bazı osmanlı limanlarını da yağmalamışlardır. ancak savaşı kazanan osmanlı padişahı ikinci murad, ragusalıların verecekleri vergiyi daha da arttırmıştır.


zaman zaman böyle sorunlar yaşanmış olsa da osmanlı imparatorluğu geliştikçe ragusa cumhuriyeti de ticaret alanlarını genişletmeye ve zenginleşmeye başlamıştır.

osmanlı devleti de ragusa cumhuriyeti'nin varlığını kendi lehine kullanmayı bilmiştir. burası bir nevi osmanlı sınır karakolu görevi görmüş, osmanlı denizcileri için de güvenli bir liman olmuştur.

ragusa cumuriyeti ile siyasî bir sorun yaşayan herhangi bir devlet olursa osmanlı her daim ragusa'dan yana tavır almıştır.

ayrıca çok zengin bir devlet olduğu için acil paraya ihtiyaç duyulduğunda osmanlı'ya derhal yardımda bulunmuşlardır.

yine kültürel mânâda gelişmiş bir bölgedir burası ve özellikle fatih sultan mehmet döneminde buradan istanbul'da birçok mimar, hekim ve sanatkâr getirilmiştir.

lâkin osmanlı devleti'nin zayıflamasına paralel olarak ragusa cumhuriyeti de zayıflamış ve 1808 yılında napolyon tarafından bu devletin varlığına son verilmiştir.

Atatürk'ün, Nahçıvan ile Komşu Olabilmek Adına Cebinden Para Vererek Satın Aldığı Toprak

Ebeveynler, Karantinadaki Çocukların Psikolojisi İçin Nasıl Davranmalı?