PSİKOLOJİ 18 Haziran 2020
60,8b OKUNMA     1030 PAYLAŞIM

Toplumun %15-20'sinin İçinde Olduğu Kişilik Modeli: Aşırı Duyarlı İnsan

Hassas insanlar, fazla duygusallar ve çok düşünenler... Sizlerin de bilim literatüründe yeri var. İşte eğrisiyle doğrusuyla aşırı duyarlı insanlara dair (highly sensitive person/hsp) bilgiler.
Submarine (2010)

nedir, ne değildir?

highly sensitive person... maalesef henüz türkçeye kazandırılmamış bir tanım. benim çevirimle "aşırı duyarlı insan". 

hsp'ler en basit tanımıyla "sinir sistemleri aşırı duyarlı olan kişiler"dir. yani, ortalama bir insanınkinden daha duyarlı 5 duyuya sahip olan kişiler demek daha uygun. yapılan araştırmalardan elde edilen bulgulara göre bu durumun toplumun %15-20'sinde varolduğu tahmin ediliyor.

hsp'leri size anlatabilmek için size iki temel bilgiyi burada hatırlatmak istiyorum:

1. hsp olsun ya da olmasın, herkesin kendini en iyi hissettiği hal, kişinin ne çok sıkıldığı ne de çok uyarıldığı o aradaki denge halidir.

2. aynı durum ve eşit miktarda uyarımlar karşısında her insanın sinir sistemi farklı ölçüde uyarılır.

bu iki temel bilgiyi hsp tanımıyla birleştirirsek ortaya şöyle bir tablo çıkar: hsp'ler belirli bir durum veya uyarım karşısında ortalama insandan daha fazla uyarılırlar.

yani, bir ambülans sesinden hiç rahatsız olmayan bir insanın hsp olan ikizi aynı ses yüzünden krize girebilir. hsp'lerin yaptıkları, söyledikleri, "hissettikleri" bazı şeyler bize biraz abartılı gelebilir ama "normal"den biraz daha fazla/farklı oldukları için de hemencecik "tepkisel, dramatik, çocukça, ana kuzusu, nevrotik vs." gibi terimleri alınlarına yapıştırmamakta fayda vardır imho.

aşağıdakilerden en az 14 tanesine "aaa bana oluyor bu" diyebiliyorsanız tebrik ederim, yüksek hassasiyetli bir insan olduğunuzun farkına vardınız

- güçlü dış uyarılara maruz kaldığımda kolayca kafam yorulur.

- çevremde olup biten en ufak olayın farkındayımdır.

- başkalarının ruh halleri beni etkiler.

- ağrı eşiğim düşüktür. canım kolay yanar.

- yoğun günlerde dinlenme ihtiyacı hissederim. uyaranlardan uzak kalabileceğim bir yerde yalnız kalmak, loş bir odada ya da yatağımda zaman geçirmek isterim.

- kafein beni etkiler.

- parlak ışıklar, güçlü kokular, sert kumaşlar, siren sesleri beni rahatsız eder.

- zengin ve karmaşık bir iç dünyam vardır.

- yüksek sesler beni rahatsız eder.

- sanatsal üretim ve müzik beni duygulandırır.

- bazen sinir sistemim o kadar bitkin düşer ki, alıp başımı gidesim gelir.

- titizimdir.

- kolayca irkilirim.

- kısa zamanda çok iş yapmam gerektiğinde gerilirim.

- fiziksel şartlar insanları rahatsız ediyorsa onların konforunu arttırmaya ve rahat etmelerinde çalışırım (ışığı ayarlama ya da oturma şeklini değiştirmek).

- insanlar bir seferde bana birden fazla iş yüklemeye çalıştığında canım sıkılır.

- hata yapmamak ve bir şeyleri unutmamak için çok çaba sarfederim.

- şiddet içeren film ve televizyon programlarından sakınırım.

- çevremde çok fazla sayıda olay gerçekleştiğinde nahoş bir şekilde sıkılırım.

- çok fazla acıkmak bende konsantrasyonumu ve ruh halimi bozacak bir tepki yaratır.

- yaşamımdaki değişiklikler beni sarsar.

- hoş koku, tat, sesleri ve sanat eserlerini farkeder, zevk alırım.

- aynı anda çok sayıda olayın birlikte gerçekleşmesinden hoşlanmam.

- üzücü ve yorucu durumların ortaya çıkmaması için özel çaba gösteririm.

- yüksek sesler ve kaos durumları gibi yoğun uyarılar canımı sıkar.

- rekabet içinde olmam ya da bir iş yaparken gözlemlendiğimde asabileşirim ve beceriksizleşirim. yapabileceklerimi yapamam, performansım bozulur.

- çocukken öğretmenlerim ve ebeveynlerim benim hassas ya da utangaç olduğumu söylerlerdi.


bu hassasiyetle ilgili olarak eyyorlamak istediğim bazı şeyler var

şimdi efendim, günümüz toplumunun bizlere "ideal bir insanda bulunması gerekenler" olarak dayattığı bir takım kişilik özellikleri var. örneğin dışa dönük olmak, iletişim becerisinin yüksek olması, olumsuzlukları kolayca savuşturmak ve bunlardan etkilenmemek, özellikle bizim toplumumuzda yer yer çirkef olmak gibi çoğaltabileceğimiz özelliklerdir bunlar. şimdi sorun burada başlıyor. çünkü, mevcut sistem içerisinde bu özelliklere sahip olan insanlar yaşamını daha rahat devam ettirebilirken, bu kişilik özelliklerine sahip olmayan insanlar zorlanıyorlar. zorlandıkları için ve olması gereken karaktere sahip olamadıkları için de kendilerini suçluyorlar.

olumsuzluklardan çok çabuk etkilenenler örneğin, "amma da hassassın, çok büyütüyorsun" gibi tepkilere maruz kalıyorlar. çok duygusalsın, çok hassassın, böyle olmamayı öğrenmen lazım gibi tepkiler, sanki böyle olmak bir suçmuş ya da zayıflıkmış gibi hissettirebiliyor. ancak bu durum, bu duyarlılık kesinlikle utanılması gereken yahut düzeltilmesi gereken bir şey değil. kişinin kendi kimliği ve bunu ifade etmesi de bir zayıflık değil.

toplumun %15 - %20'lik bir kısmını bu insanlar oluşturuyor. bu özellikleri taşıdıkları için de sürekli kendilerinde yanlış giden bir şeyler olduklarını düşünüp kendilerini suçluyorlar ve kötü hissediyorlar. burada artık yapılması gereken insanın kendini tanıyıp, kendini kabullenip, aynı duygulara sahip olan insanlarla iletişim içinde olarak "bu topluma ait olmama hissini" bir kenara bırakmak gerekiyor. çünkü aslında her şey çok normal ve olması gerektiği gibi.

hsp olmayanlarla aralarındaki farklar

- hataları tespit etme ve hata yapmaktan kaçınmada daha iyiler.

- daha derin odaklanabiliyorlar. (fakat dikkat dağıtıcı etken olmadığında bu konuda daha başarılılar.) ayrıca bu konuyla ilgili faydalı olabilecek bir makale.

- dikkat, doğruluk, hız ve küçük farkların tespit edilmesi ile ilgili görevlerde iyiler.

- semantik hafızaları iyi.

- sık sık kendi düşünceleri hakkında düşünürler.

- diğer insanların ruh hallerinden ve duygularından derinden etkilenirler.

aşırı duyarlı insan, sensory-processing sensitivity and its relation to introversion and emotionality adlı makale ile ortaya atılan bir kavram. daha çok introvertlerde gözlenmiş. (myers-briggs kişilik göstergesi fobisi olanlara önerebileceğim bir makale değil.)

elaine n. aron konu hakkında "the highly sensitive person" adında bir kitap yazmış. kitabın scribd linki.

dopamin sistemi ile ilişkili 98 polimorfizm test edilmiş ve 7 gen üzerindeki 10 lokusun (loci) hsp ile ilgili olduğu tespit edilmiş. dopamin sisteminin hsp varyansının %15'ini oluşturduğu belirtiliyor. kaynak