merhaba ben mirkelam,

ekşi sözlük’le karşılıklı ilgi ve sempatimize bu etkinlikle beraber güzel bir anı katmış olacağımıza inanıyorum.

soracağınız sorulara, elimden geldiğince yanıt vereceğim. sorularınızı bekliyorum.

ekşi'yi takip ediyor musunuz? (fairs)

evet tabii ki. takip etmemek mümkün mü.

90'larda türkiye'de müzik anlamında bir patlama yaşandı ve türk halkı bir çok yeni sanatçıyla tanıştı. bu sanatçılar içinde sizin gibi çok başarılı işler çıkaranlar oldu. sonra bu sanatçıların bir kısmı aniden sessiz sedasız kenara çekildi ve uzun süre boyunca albüm yapmayı bıraktı. bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 90'lar bitince o dönemin sanatçılarının önemli bir kısmı neden üretkenliği kestiler? (gok yeleli bozkurtun avukati)

çok iyi bir seneydi 90'lar. çünkü 70 ve 80'lerin devamıydı. kültürel anlamda. dünyada ve türkiye'de. sanat böyle bir şey, sessiz sedasız olmak kenara çekilmek anlamına gelmiyor. ürününüzü verirsiniz, herkes bir şeyler yaşar ve biter. aynı hayat gibi; kısa da olabilir, uzun da.

bu ülkede en büyük gündemin kokoreç tartışması olduğu günleri özlüyor musunuz? (kasar yaza)

evet özlüyorum ama hayat devam ediyor ve her gün karşımıza yeni bir şeyler çıkarıyor. biz de üstesinden gelmeye çalışıyoruz. ben bir şarkımda "matematikten kaldığım yıllar tek derdim bu olsa keşke" diye yazmıştım.

isminiz nereden geliyor? (ostrava)

fergana ovası var orta asya'da. babam oradan alıp koymuş.

o meşhur depar sahnesini kaç kerede çektiniz? (bir zamanlar sokak lambasiydim)

bir kerede çektik çünkü o zamanlar dijital yoktu, filme çekiliyordu. pahalı olmaması gerekiyordu. bu bana umur turagay'ın dediğidir. bir de kenedy caddesi tek yöndü, bir kere çektik.

(onlar arabayla idi.)

zeytinlide kargoyla beraber sahneye çıkmıştınız ve ben de oradaydım. konsere başlamadan önce rockçılardan özür diliyorum, ben rock müzik yapmıyorum gibi bir söylemde bulunmuştunuz. bunun sebebini çok merak etmiştim. sonuçta sizi dinlemek istemeyen gelmez. (allmaringit)

bulutsuzluk özlemi, erkin koray gibi isimler vardı. çok güzel rock soloları atılıyordu. benim şarkılarımda çok yok. o yüzden demiştim.

işte kapı işte sapı, kartal pendik gittik gittik geldik, kıvrıl fakat kırılma... asuman'ı eski türk seks filmlerinden ilham alarak mı yazdınız? :) (tarkanbenimleevlen)

evet. seks demeyelim, erotik diyelim. 70'ler, hayatın anlamı üzerine peşinden çok kişinin koştuğu dönem. benim çocukluğuma denk geldi. çok etkilediğini söylemek isterim. orijinal olduğunu düşünüyorum. dünyada erotik komedinin en güzel örnekleriydi bence.

her gece'nin klibinde koştuğunuz semt neresi? (rusty cutlass)

kennedy caddesi'nde samatya tren istasyonu'nun sahile bakan tarafı.

95-96 yılında dyp gençlik kongresinde şarkı söylemiştin hatırlar mısın? abi sen sahneye koşu bandı iatemiştin, hatırladın mı? sayende güzel bir anım olmuştu :))) koşu bandı aramıştık ankara'da. (biyolojik saat tamircisi)

evet, hatırlıyorum. partililerin yarısı şarkılar bitsin istiyordu. yarısı da "devam et" diyordu. çok korkmuştum. tansu çiller gelince bütün ilgi oraya döndü. rahat rahat şarkıları söylemiştim. koşu bandını hatırlamıyorum. :)

bir zamanlar ansiklopedi satıcılığı yapmış olduğun söyleniyor, neden ansiklopedi satıcılığı? (bdbko)

askere gitmeden önce iletişim yayınları'nda çalışıyordum. james bond çantanın içinde ansiklopediler vardı. istanbul'un otobüslerinde çok semt gezdim. kaslarım epey gelişmişti. :)

"ekşi çok bozdu" söylemlerine katılıyor musun? (siraz)

katılmıyorum. ekşi olan şey hiç bozulur mu?

hatıralar şarkınız aslında bir aşk şarkısıydı da atatürk'e mi uyarladınız? (ironik nick)

aşk şarkısıydı, sadece atatürk yoktu şarkıda. şarkıları ve hayatı kendi gerçekliğinde anlatmak müzisyenliğimin çıkış noktasıdır.

insan bile bile mutsuzluğu seçer mi abi ne diyorsun? (ayarverdikdiyek)

o mutsuzluktan güzel şeyler çıkacaksa seçer.

çok film izler misiniz? varsa en beğendiğiniz ütopik film hangisidir? (4seneayniyerdeduramam)

filmlerin hep yarısında çıktığım için... şaka şaka, distopik filmleri daha çok seviyorum.

en sevdiğin türk yemeği kokoreç mi? (jan ken pon)

87 yılıydı, hisar'da gitarist volkan başaran'la yürüyorduk. soğuk bir rüzgar ve 7 buçuk liramız vardı. 5 bende, 2 buçuk onda. hayatımda hiç kokoreç yememiştim. köşedeki seyyar kokoreççiden bir yarım, bir çeyrek aldık ve paylaştık. o gün o şarkıyı yapacağımı biliyordum.

merhaba mirkelam bey. bundan 8 sene evvel, kadıköy'deki bir apartmanda sabaha karşı "tavla, tavla beni tavla, salla pulları zarları" şarkınızı son derece yüksek sesle dinleyen komşumun zilini çalmıştım. müzik yüzünden duymadı tabii, bir daha çaldım. elimi çekmedim zilden. sonunda müziği hiç kısmadan kapıyı bi kız açtı, içeriden dumanlar yüzüme yüzüme geliyordu. "buyurun?" dedi. "hanımefendi sabahın köründe bu nasıl bir ortam, lütfen müziği kısar mısınız?" demiştim. o da bana "mirkelam bizde kısamam ayıp olur" demişti. o anın şokuyla "ha pardon o zaman" dedim, hatta nedense özür falan diledim. ben şunu sormak istiyorum abi size: "o gün orada mıydınız?"  (soner bastiat)

hatırlamıyorum. :) benim en utandığım şeydir kendi şarkılarımı kalabalık bir yerde dinlemek.

bu coğrafyada insanların üstünde tamamen uyuştuğu sevdiği çok az insanlardan birisiniz mesela benim metalci arkadaşım da türkçe bir konser olsa sizinkine burun kıvırmaz seve isteye gelir veya başka tarz bohem bi tip de gelir veya çok inek düz bi arkadaşım da bütün şarkılarınızı bilir, bunu neye borçlusunuz, nasıl biri olmaya? (remixtherobot)

çok teşekkür ederim.

müzik enerjisi olarak aslında hepsinden içimde var. queen de söyledim, still lovin you da söyledim. bu akşam bütün meyhanelerini de söyledim. hayatın çok yönlülüğünü seviyorum.

şu an günlük hayatınızda neyle meşgulsünüz? gelecekten beklentiniz ne? (rus salatasiz ayvalik tostu)

sinema yapmakla çünkü martıları sayarken hiç mi hayal kurmadık sözünün fotografik yazıldığını düşünüyorum şimdi. o zamanlar bilmiyordum. sinema yapmak çok ilginç geliyor bana. ve başarılı şarkılar hayali resimleyen şarkılar gibi...

yeni dönem alternatif gruplar hakkında ne düşünüyorsun mr.kelam? (sahurdayumurta)

çok seviyorum. çok isim var, mesela ahmet beyler. sadece gitarla şarkı söyleyenler de çok ilginç çünkü tek başlarına daha alternatif davranabiliyorlar. istediklerini çalıp söyleyebiliyorlar. sanatta eleştiriyi aşmak da sanata dahil.

merhaba. zamanımızın pop müziği hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum. malum birbirinin aynı yüzlerce şarkı mevcut. nesil farkından mı sevemiyoruz eskisi gibi, yoksa gerçekten büyük bir gerileme mi var? sizin döneminize ait her şeyi özlüyoruz. (yine hicran mi bu askin sonu soyle)

algılarımız çok karıştı. 2017 yılında binlerce kişiyle aynı anda eski deyişle mektuplaşıyoruz. bu aşamada mektubun ucunu yakan şair çok gerilerde. şarkılar da çokla değil, azla yazılıyor. çok hissederek.

size ilham veren sanatçılardan ya da şarkılardan birkaç tanesini sayabilir misiniz? (portaka lordaka)

çok var. miles davis, cronenberg, barış manço, mazhar alanson, aşık veysel... bunların hepsi bu hayatın değerli olduğunu bana hatırlatan yüzlerce kişiden birkaçı.

bedük ile yaptığınız terle şarkısı versiyonu çok güzel olmuştu. beraber başka projelerde de yer almayı düşünüyor musunuz? (i need a therapy)

çok acayip bir adam. şu anda londra'da biliyorsunuz. değerlerimizi kaçırmakta üstümüze yok.