EKONOMİ 17 Temmuz 2024
9,8b OKUNMA     181 PAYLAŞIM

Türkiye'de Fon Yatırımı: Gerçekten Yatırım mı, Ticaret mi?

Türkiye'deki fonlar gerçekten yatırım aracı mı yoksa ticari mal mı? Bir fonun yatırım aracı olup olmadığını nasıl belirleyebiliriz? Uzun vadeli, tükenmeyen ve gelir getiren fonlar var mı?

adında "yatırım" geçmesine rağmen, ülkemizdeki fonlar dikkate alındığında, çoğunun yatırım aracı yerine ticari mal olarak değerlendirilmesi gereken bir finansal enstrüman yatırım fonu.

bir enstrümanın yatırım aracı olup olmadığını değerlendirebilmek için 3 temel özelliğine dikkat etmelisiniz.

1- uzun vadeli olmasına (mümkünse ilelebet tabi ama uzun vade 5+ yıldan başlar)
2- vade sonunda tükenmemesine
3- gelir getirmesine (kar veya zarar değil...)

bu 3 özelliği bir arada taşıyan her enstrüman yatırım aracı olarak değerlendirilir. eğer bu 3 özelliği bir arada taşımıyorsa, o ürüne en basit tabiriyle bir "ticari mal" olarak yaklaşmalısınız ve yaptığınız şeyin yatırım değil, ticaret olduğunu bilmelisiniz.

bazı ürünler, sizin kullanımınıza göre, hem "yatırım aracı" hem de "ticari mal" olabilirler. örneğin yatırım fonları bu kapsamdadır.

ülkemizdeki fonların çok büyük bir kısmı ürün değerlenmesine göre incelenir ve alınıp satılır. zira aldığınız fonlardan bir kazanç elde edebilmek için fiyat hareketinden faydalanmalı, doğru zamanda alıp doğru zamanda satmalısınız. sattığınız vakit de elinizdeki fon azalır veya biter. bu işlem sonunda da "gelir" değil, "kar veya zarar" edersiniz. yani sadece yıllar boyunca fon toplayabilir olmak veya toplamak, o ürünü yatırım aracı yapmaz maalesef.

çünkü yatırımın diğer iki özelliğini karşılamazlar. fon satıldığında azalması veya bitmesi ve "gelir" yerine "kar veya zarar" etmesi nedeniyle yatırım aracı kapsamına giremiyor maalesef.

peki ülkemizde hiç mi yatırım aracı olarak değerlendirilebilecek fon yok?

tabii ki var. (bkz: aya), (bkz: gsp) ve (bkz: kph) gibi fonlar, fonun getirisi veya götürüsünden bağımsız olarak, düzenli temettü dağıtmaktadır. dağıtılan bu temettüler size bir "gelir" sağlar. temettü dağıtıldığında elinizdeki fon adeti azalmaz. fon değerlemesi belirli bir vadede pozitif veya negatif olabilir. ticaret değil, yatırım yapıyorsanız, ürün değerindeki değişmenin sizin için bir önemi yoktur. sizin için o üründen düzenli gelir sağlamak ve bu geliri sağlarken elinizdeki ürünün tükenmemesi önemli olmalıdır.

aynı ev kiraya vermek gibi. temelden alınan bir evi proje bitince satarsanız o ev bir ticari mal olur. kısa vadede, ürün değerlemesinden faydalanmaya çalışarak kar veya zarar edersiniz. satınca da elinizde ev kalmaz.

eğer aynı evi kiraya verirseniz, bu sefer ev yatırım aracına döner. herhangi bir doğal afet, yangın vs. olmazsa sizden çocuğunuza düzenli kira geliri yaratan bir yatırım aracı oldu artık. eviniz kira aldıkça azalmaz, tükenmez... uzun vadeli ve gelir getiren bir ürün olmuştur.

umarım faydalı olur. burada fonlar iyidir veya kötüdür demiyorum. sadece neyin yatırım, neyin de ticaret olduğunun ayrımını iyi yapmak gerekir. zira biri bana "fon yatırımı yapıyorum." derse soracağım ilk soru şu olur:

"fonu satmadan düzenli olarak gelir alabiliyor musun, yani sana bir nakit akışı sağlıyor mu?"

yatırım yapmanın birincil amacı, nakit akışı yaratmaktır

yatırım yaptığınız ürünün değer artış veya azalışı ikinci planda kalır. nakit akışı yaratmak demek, gelen nakiti dilediğinizce kullanma özgürlüğü yaratmak demektir. isterseniz bunu yatırımınıza ilave ederek bileşiklendirmenin gücünden yararlanırsınız, isterseniz başka nakit akışı sağlayacak ürünlere koyarsınız, isterseniz harcarsınız. bu özgürlüğü yaratmaya çalışın.

ayrıca fonların 2 kullanım alanı daha vardır. bunlardan birincisi hedge (riski dengeleme) olarak söylenebilir. mesela ben bu amaca yönelik kullanıyorum. bes hesaplarım altın ve eurobond fonlarına dağılmış durumda. borsa tarafında da yatırımım olduğu için hedge amaçlı döviz bazlı ürünleri fonlarda tutuyorum.

ikinci kullanım amacı bedava hisse senedi almak içindir. nasıl olur derseniz çok kolay. diyelim ki uzmanlığınız ekonomi veya finans değil. hatta bu konularda zırcahil konumundasınız. açıp tefas'ı son 1 yıl, 5 yıl vs. neyse kriteriniz en çok getiren fonlara baktınız. belirli dönemler bazı ürünlerin iyi performans gösterdiği dönemler olduğu için üst sıralarda benzer ürün dağılımına sahip fonlar olur. mesela borsalar yükseliyorsa, hisse senedi yoğun fonlar ilk sıralarda çıkar. bir tane bunlardan seçip (o dönemin sonu geliyor olabilir çünkü) yanına 4 tane de farklı ağırlıktaki ürünlere sahip fonlardan koyup 5'li bir fon sepeti yaparsınız. bu 5 fona da örneğin aylık 1.000 tl koymaya başlarsınız.

ilk ayın sonunda fon sayfanızı açıp fonların getirisine bakıyoruz. örneğin sırayla 100 - 50 -25 - 10 - 5 tl kar getirmiş olsunlar. 190 tl karınız var toplam. kar kısmını satıp gidip örneğin 4 lot (bkz: eregl) alıyoruz. bu arada fonlara 1.000'er tl koymaya devam ediyoruz. amiyane tabirle "köpüğünü alıyoruz". böyle böyle her ay kar kısmını satıp seçtiğiniz hisseye koyarak devam edebilirsiniz. zaman içinde göreceksiniz ki hem fon tarafında ciddi bir sermaye birikmeye başlıyor, hem de hisse senedi tarafında belirli bir büyüklük oluşuyor. hisselerde de sepet mantığı ile hareket edip temettü alışkanlığı olan şirketleri seçerseniz, oradan da bir nakit akışı başlıyor.

yatırım yapın, yaptırın! 

sosyal bir hukuk devleti olmadığımız için çalıştığınız her dakika, geleceğinizi daha zora sokuyor. bunu kolaylaştıracak planı çizip uygulamak size kalıyor. ne kadar erken planı çizip yola çıkarsanız, o kadar iyi olur.