EKONOMİ 16 Haziran 2022
20,4b OKUNMA     391 PAYLAŞIM

Türkiye'nin Artık Orta Gelir Tuzağında Değil, Daha Gerilerde Bir Ülke Konumuna Düşmesi

Kişi başı milli gelirin belli bir seviyede takılı kaldığı ekonomik durgunluğa orta gelir tuzağı deniyor ve Türkiye bir süredir bu bölgenin içindeydi, artık pek de öyle sayılmaz.
iStock

türkiye için orta gelir tuzağı epeydir bir tuzaktan çok hayale dönüşmüştür

orta gelir tuzağı, bir ekonomide kişi başı gelirin bir noktada tıkanması ve artış gösterememesi şeklinde tanımlanıyor basitçe. türkiye en yüksek kişi başı milli geliri 2012 yılında gördü ki bu yaklaşık 12.000 dolar civarında idi. ki bu rakamın hesabındaki veri seti 2009 yılında değiştirilmişti ve kağıt üstünde o gün 2.000 dolar civarında bir düzeltme ile oluşan bir rakam olduğunu da not düşelim. bunu da geçersek zaten türkiye ekonomisi'nin sanal refah döneminin zirvesi 2012 yılıdır. dünyada genişlemeci politikaların olduğu, tr'nin görece istikrarlı ortamı ve siyasal islamcıların "demokrat iyi müslüman çocuklar" olarak addedilip batı dünyasınca pohpohlandığı, büyük özelleştirmelerin sonuçlandığı ve de atıl ülke kapasitesinin mobilize edilmesi ile ortaya çıkan pembe döneminin sonu ve zirvesidir o yıl.

orta gelir denilen rakam kabaca abd gelirinin 5'te 1'ine tekabül eder ki 2012 yılı için bu 50.000 $/510.000 $ gibi düşünülmekteydi. bugün abd'nin geliri 66.000 $'ın üstünde. dolayısı ile orta gelir rakamı da 13.000$'a yükseldi.

bütün bunlar bir yana, imf'nin açıkladığı son rakamlara göre tr ekonomisi 692 milyar $ büyüklük ile dünyanın 23. ekonomisi durumuna düştü

cumhuriyet tarihin en dip sıralamasıdır. karanlık diye addedilen 90'lı yıllarda bile biz 17. sıradaydık. şunu da belirtmekte fayda var: bu sıralamalarda alta ve üste doğru yer değiştirmek çok zorludur. çünkü sadece sizin değil diğer ülkelerin performansına bağlıdır. yani tekrar 17. ekonomi olabilmemiz önümüzdeki ülkelerden çok daha hızlı büyümemiz ve bunu uzun yıllar boyunca devam ettirmemiz gerekir. dünyanın 10. ekonomisi brezilya bugün 1.833 milyar $ ve brezilya hiç büyümese dahi -tabii ki bu mümkün değil- bizim ortalama %5 sürdürülebilir büyüme hızını baz aldığımızda ancak 20 yıl sonra oraya ulaşacağımızı görmek basit matematik dahilinde.

şimdi ülkeyi 10 milyonluk apaçi mülteci nüfusu hariç 85 milyon olarak kabul etmeniz durumunda, ortalama kişi başı milli geliri 8000$ düzeyinde. ki dolar kurunun artışı bu rakamı hızla 8.000$ altına çekecektir. bu rakamsa bırakın orta geliri, dünya medyan gelir ortalamasının da altındadır. medyan gelirin orta gelir olmadığını belirtelim ki yanlış anlaşılma olmasın.

yani bu yalnız ve güzel ülkede artık orta gelir tuzağı tartışması bile çok çok gerilerde güzel bir anı olarak kaldı

ülke son 10 yılda her yıl artan bir ivme ile fakirleşiyor ve bunun nerede duracağı belirsiz. buna karşılık aynı ligde yer aldığımız ülkeler hızla bizi geçiyor fark atıyor. bir rakam daha verelim mesela, hükümetin çok övündüğü ihracat üzerinden. geçen yıl biz 225 milyar $ ihracat gerçekleştirdik ki rekor olarak alay-ı vala ile ilan edildi. ki unutmadan söyleyelim 2023 hedefimiz bir zamanlar 500 milyar $ ihracat idi. düşünün oluşan çöküşü. geçen yıl 10.7 milyon nüfusa sahip çekya'da 225 milyar $ ihracat yaptı. üstelik birim başına ihracat değeri bizimkinin çok üstünde. yani bizim gibi sürümden, ucuz üründen ihracat yapmıyor. ve söz konusu ülke batı avrupa'nın başat ülkeleri almanya, fransa, italya, hollanda vs. değil... orta segmentte yer alan çekya.

şimdi senin 8'de 1'in kadar bir ülke senin kadar ihracat yapıyor ve biz hala orta gelirden nasıl çıkılır mevzusuna gelemedik. çünkü artık yoksul ve 3. sınıf bir ülkeyiz ve orta gelir tuzağı konuşmak için bile bugün her şeyi doğru yapsanız, mevcut enkazı kaldırsanız bile en az bir 20 yıllık restorasyon dönemi gerektirir.

yazık. kaç nesil kayboldu ve kayboluyor...