HAVACILIK 2 Mart 2020
29,7b OKUNMA     606 PAYLAŞIM

Türkiye'nin F-35'e Gerçekten İhtiyacı Var mı?

Satın alımı yılan hikayesine dönene F-35 savaş uçaklarının ülkemiz için artı ve eksilerini değerlendiren bir yazı.
iStock

f-35... bir şekilde yine gündeme girmeye başlayan hava silah sistemi.

f-35 konusunda medya destekli çok acayip bir propaganda harekatı, süregelen bir durum. bazı şeyler o işin uzmanlarına bırakılmalı ve uluorta tartışılmamalı. f-35 sistemi günlük politika malzemesi olmaması gereken bir şey. f-35 gibi bir silah sistemi, uçağı alan ülkenin elini inanılmaz derecede güçlendirecek potansiyelde olan ama bu potansiyeli de inanılmaz bir maliyet ve göze almanız gereken yüksek seviyeli güvenlik açıkları ile sağlayacak bir sistem. f-35 projesine kuşkuyla yaklaşmak bırakın vatan haini (!) olmanızı, bilakis vatanını seven her insanın yapması gereken bir şey ama f-35 aleyhine bir şey söyleyenler, çoktan vatan haini, x-y-z militanı, birilerinin sevicisi falan ilan edilme yolunda... ayıptır.

f-35'in potansiyeli çok yüksek ama sistemin kullanılma şekli, özellikleri, maliyeti, lojistik yapısı ve geleceğinin ne olacağı gibi karanlık ve karmaşık noktaları barındırıyor. f-35, sistem özellikleri gereği kesinlikle bir savunma platformu olmayıp aksine çok ciddi bir saldırı silahı. tüm özelliklerini dikkate alıp uçağa baktığınızda şu aşamada bölgemizde bu uçağı kullanmaya en müsait politik-askeri bakış açısına sahip ülkenin israil olduğunu görürsünüz ki zaten israil f-35'i en erken edinen orta doğu ülkesi olması nedeniyle şu anda bölgenin en güçlü hava gücüne sahip ülkesi. f-35'i çoktandır fiilen de operasyonlara çıkarıyor ve gerçek savaş ortamında test ediyorlar. abd ile yaptıkları ikili anlaşmalar gereği de uçaklarını ayrı bir statüye aldılar, standart alis sisteminden hariç tutup uçaklar üzerinden tam bir insiyatif kullanma hakkına sahip oldular, böylece kendilerine has değişiklikleri yapabiliyorlar.


bizim f-35'lere sahip olamayışımızın uçağın üreticisi abd açısından çok güçlü gerekçeleri var. bunlar doğrudur, yanlıştır bu yazının konusu değil. ben şu açıdan olaya bakıyorum: türkiye'nin bu uçağa gerçekten ihtiyacı var mı yoksa alternatifler işimize daha çok yarar mı?

f-35 uçağını aldığınızda en az 40 yıl boyunca amerika'ya muhtaç olmayı kabul edeceksiniz. bu uçağın tüm lojistik sistemini, sizin üssünüzdeki en ufak depoyu dahi amerika'nın kontrol etmesine müsaade edeceksiniz. planladığınız her görevi amerika'nın görmesine izin vereceksiniz. uçağı belli dönemlerde yurtdışına çıkarıp bakımlarını orada yapmalarına izin vereceksiniz ve her şeyden önemlisi bu derece yabancı kontrolünde olacak bir sistem için normalden kat be kat fazla parayı götürüp her sene amerikalılara teslim edeceksiniz?

mantıklı mı?

peki bunu neden yapacaksınız?

radarda görünmezlik özelliği için mi? peki bu görünmezlik özelliğini şu anda ya da 10 yıl sonra hangi ülkeye karşı kullanabileceksiniz, bununla ilgili bir orta-uzun vadeli öngörü, politika vs. var mı? mesela şimdi gidip arı kovanına dönmüş suriye üzerinde tanesi bilmem kaç milyon dolarlık f-35'i sokmamızın çatışmanın genel gidişatına müthiş bir etkisi olacak mı?

unutmayın ki uzun menzilli hava-hava füzeleri sizin millerce öteden düşmana atış yapmanıza sağlar dolayısıyla idlib gibi bir bölgeye f-35 sokmaktansa uzun menzilli füzelerle donatılan daha hafif avcıların orada cirit atması daha ekonomiktir. belki ilk okuduğunuzda mantıksız geldi bu satırlar ama şunu kabul etmek zorundayız ki, savaş da en nihayetinde ekonomi temelli bir durumdur ve savaşırken aynı zamanda ekonomiyi de düşünmek zorundasınızdır...

görünmezlik özelliği saldırı temelli bir özellik ve fark edilmeden düşmana mümkün olduğunca yaklaşmayı amaçlar. bununla birlikte her etkinin bir tepkisi vardır. yani bir silah yapıldığından onun panzehiri de aslında düşmanca hemen keşfedilir. görünmezlik özelliği konvansiyonel radarları etkisiz kılarken f-35'in sensörlerinin yaydığı radyasyon ve yığınla diğer dalga geliştirilme aşamasında olan farklı cihazlarca incelenip uçağın alternatif takip edilebilir. çünkü etki-tepki prensibi gereği f-35'in panzehiri de hemen çıkartılacak ve birileri de oradan ekmek yiyecektir ki bu teknoloji sayesinde almanya'da tespit edildiği iddia edilen f-35 olayını unutmamak lazım.

farklı açıdan bakalım. aynı anda birkaç farklı hedefi tespit edip takip ettiği ya da birkaç f-35 kombine çalışarak belli bölgedeki hava izlemesini bir awacs'ın yaptığı gibi yapabildiği için mi tercih edeceksiniz bu uçağı? e sadece bu amaç için yapılan, çok daha ucuz ve güvenilir, yönetimi tamamen bizde olacak daha farklı alternatifler mevcut zaten dünyada. onları alıp canavar gibi kullanmak varken kendisi bende ama kuyruğuna bağlanan ipi dışarıda bu uçağı almak mantıklı mı?


bazı şeylerin tartışılması iyidir

olasılık hesapları, komplo teorileri, çok seslilik vs. şeyler askeri alımlarda mantıklı hareket etmenizi sağlar. türkiye'nin özelliklerine ve komşularına baktığınızda, günlük politikayı vs bir kenara koyuyorum, f-35 bizler için çok lükstür ve daha kötüsü kontrolü bizde olmayan bir lükstür. bunun yerine türkiye'nin coğrafi koşullarına uygun ve hava -hava ve hava-yer kabiliyeti kendisini kanıtlamış olan platformlara yönelmesi daha mantıklıdır. mesela türk hava kuvvetleri'nin ciddi bir f-4 tecrübesi var. bu uçağın bir adım ötesi, halefi ya da ecnebicesi successor'ı f-15'tir. f-15 hem silah çeşitliliği hem dayanıklılığı hem hava kuvvetlerinin f-4'ten alışkın olduğu lojistik özellikler hem de geliştirilebilir potansiyeli ile ülkemiz için harika bir seçim olur(du). bununla birlikte ihtiyaç duyulan avcı uçağında da f-16'nın güncel türevleri bizleri uzun yıllar idare edebilir(di). doğrudan hava-yer görevleri için de ilave olarak a-10 değerlendirilebilir(di).

peşin not: sürekli (di) şeklinde yazıyorum çünkü son dönemde karşılıklı bayağı bir samimi olduğumuz rusya sayesinde artık resmen abd ve diğer nato üyesi ülkeler tarafından güvenilmez bir müttefik olarak [(bkz: türkiye artık güvenilir bir müttefik değil) görüldüğümüzden] bahsettiğim bu uçakları alma şansımız artık sıfıra yakın. reelpolitik gereği ve yıllardan beri süregelen politikaların sorumlusu ben olmadığım için olaya sadece mantık çerçevesinden bakmaya çalışan öylesine biriyim. bu satırlar da bu nedenden dolayı böyle yazılmıştır.

ama biz ne yaptık? gidip en pahalısını aldık... ve henüz bırakın combat proven olmayı, kendi ülkesinde girdiği testler bile büyük soru işareti olan, hikayesi karmakarışık bir uçağa bel bağladık!

ne diyeyim, hayırlısı artık...

F-35 veya Su-57 Yerine Almamız Muhtemel Olan İsveç Savaş Uçağı: JAS-39 Gripen