Ucu Ölüme Kadar Gidebilen Tehlikeli Bir Fantezi: Otoerotik Asfiksi
yıllar önce sevil atasoy'un bir kitabında rastladım bu duruma ve yaşadığım şaşkınlıkla araştırmaya başladım. aynı yıl içerisinde bir kitap fuarı bitişinde bu konuyu kendisiyle de bir süre konuşma imkânı buldum.
genel itibarıyla erotik asfiksi olarak bilinmekle birlikte; uygulanma yöntemlerine göre otoerotik asfiksi, seksüel mastürbatif asfiksi veya seksüel asfiksi olarak da bilinir. bu durum, başlarda american psychiatric association'ın dsm-ıv-tr tanı ölçütlerinde yer almıyor olsa da son yıllarda kurum tarafından diğer parafililer arasına eklenmiştir. parafili kavramı ile kastedilen; kişinin cansız varlıklara, hayvanlara, ölülere, ve çocuklara saplantılı bir cinsel arzu duyması; kendine veya eşine işkence yapması vb. gibi durumlardır. erotik asfiksi terimi ilk olarak seksüel perversiyon başlığı altında erotik edebiyatın en önemli temsilcilerinden biri olan marquis de sade tarafından 18. y.y.'da tanımlanmıştır. konuyu daha derli toplu tutmak amacıyla yazıyı erotik asfiksi kavramını kullanarak, otoerotik asfiksi üzerinden ilerleteceğim, siz bu durumun psikolojik ve fizyolojik etkilerini, karşı tarafa ve bunu gerçekleştiren kişiye uyarlayabilirsiniz.
erotik asfiksiye başvuran kişilerin önemli bir bölümü genç erkekler olsa da ergenlerde, yaşlılarda ve kadınlarda da sıkça rastlanmaktadır. erotik asfikside kişilerin amacı beyinlerine giden oksijeni kısıtlayarak kendilerini serebral hipoksi durumuna geçirmektir. eylem sırasında kişi; kendini tatmin ile birlikte, oksijen miktarını azaltabilmek amacıyla asma, boğaza bağ dolama, kafaya naylon poşet geçirme, özel üretim maskeler takma, göğse bastırma, oksijen yerine gaz ya da kimyasal soluma gibi farklı yöntemlere başvurur. bu arada cinsel organın, bedenin herhangi bir yerine, tercihen boyna bağlanmasına da sıklıkla rastlanır.
hipoksi durumunun, cinsel doyum ve orgazm şiddetini artırdığı yadsınamaz bir gerçektir; fakat hipoksik öforinin yarattığı bilinçsizlik ile ölüm arasında oldukça ince bir çizgi bulunmaktadır. genellikle en ufak bir hesap hatası da ölümle, en iyi ihtimalle ise kalıcı hasarla sonuçlanmaktadır. bu nedenle erotik asfiksi, parafililer arasında en tehlikelisi sayılmaktadır. dünya üzerinde her yıl 10 binlerce insan, bu tuhaf fantezi yüzünden hayatlarını kaybetmektedir. burada isimlerini zikretmeyeceğim fakat birçok ünlü de bu nedenle hayatını kaybetmiştir. medyaya pek yansımasa da ülkemizde de her yıl bu nedenle gerçekleşen ölüm vakaları vardır. hatta bununla ilgili olarak 2001 yılında ttb tarafından yayınlanan bir raporda 19 yaşındaki bir erkek çocuğundan bahsedilmektedir. teknolojinin gelişmesiyle birlikte bilgiye ulaşmanın kolaylaştığı bu çağda, ülkemizde de bu duruma daha sık rastlanıyor olması kaçınılmazdır.
genellenebilirliği tartışmalı olsa da atasoy'un çıkarımlarına göre araştırmalar, erotik asfiksi uygulayan kişilerin özellikle mazoşizm, transvestik fetişizm, bondage ve cross dressing gibi birkaç parafilisinin daha bulunduğunu göstermektedir. atasoy, erotik asfiksiden bu denli zevk alıyor olmanın çok daha saplantılı bir hale gelmesi ile ilgili olarak, kurbanlarını boğarak öldürmekten zevk alan seri katilleri örnek verir ve bu durumu şu cümlelerle açıklar:
"... seri katiller genelde kurbanlarının boğazına sarılır ama, sadece yarı kadarı onları boğarak öldürür. halbuki onlar, çıplak elleri arasındaki bir zavallının yuvalarından fırlayan gözlerini, çırpınışları görmenin, kocaman açılmış ağızlarından bir türlü çıkamayan haykırışları, hırlamaları duymanın peşindeydi ve bu yüzden hep boğarak can aldılar. çünkü cinsel uyarı sadece boğarak mümkündü, orgazm da. kimi zaman boğacak birini bulamadılar. birini boğmayı hayal ettiler ve işte o zaman kendi boğazlarına sarıldılar."
erotik asfiksiye dair arzularla, pişmanlıklarla, sadizmle, mazoşizmle, ölümle ve burada bahsetmiş olduğum daha birçok kavramla ilgili olarak birçok yaşanmış hikâyeye, yukarıda bir pasajını da verdiğim sevil atasoy'un kusursuz cinayet yoktur adlı kitaptan ulaşabilirsiniz. bu hikâyelerin oldukça rahatsız edici olduklarını bir kere daha belirteyim.
bu davranışın doğuştan mı geldiği yoksa sonradan öğrenilen bir davranış mı olduğu tartışılabilir. cinsel haz duymak adına bir boğazı sıkmaktan, bir anlığına nefessiz bırakmaktan, fanteziden öte bir davranış olan bu durumu ne kadar açıklayabildim bilmiyorum ama gençlerin, belki de çocuk diyebileceğimiz yaştaki kişilerin de rahatlıkla okuyabileceği bu başlığa bir öneri girmeden önce, bir kere daha düşünmenizi sağlayabilmişimdir umarım.