TÜRKİYE 30 Ocak 2019
73,6b OKUNMA     1193 PAYLAŞIM

Ülkemizin Y Kuşağı Neden Mutsuz Bir Ruh Hali İçerisinde?

Mezun olup iş hayatına atılan ve hatta evlenmeye başlayan y kuşağının ruh hali negatif dersek yanılmış olmayız herhalde. Bu durum hakkında sade bir analiz.
iStock
Y kuşağı: 1981- 2000 arasında doğanları kapsayan kuşak.


daha önceki nesiller sanki mutluluktan ölüyor muydu?

doğru, ölmüyordu.

ama bizim durumumuz daha başka. biz 2000'li yıllarda, büyük bir refah ve bolluk yaşadık. ve bu yaşadığımız dönem içimize o kadar işledi ki, işte şimdi onun sarsılması hepimizi mutsuz ediyor.

arada ekşi sözlük'teki başlıklara bakıyorum 5000 liraya geçinemeyen insan diye bir şey var mesela. hiçbir sorumluluğu olmayan bekar bir insan, 5000 liraya "ay sonum gelmiyor" diye ağlıyor. hayretle okuyorum, nasıl gelmiyormuş diye, işte efenim en az 300 sigaraya gidiyor, bir hafta sonu dışarı çıksa yine bir 300-400 ayda da 1500 tutuyor, güzel muhitte kiralar 2000 falan fistan. yani sorun geçinememek değil de lüks yaşayamamak. zengin olmamak! ilk anda bir şaşırıyorum.

hemen sonra ise durum anlamlanıyor!

biz 2000'li yılları görmüş insanlarız. daha iyisi olduğunu gördük, gözümüz açıldı. bugün y kuşağı olarak bizler için eğlenmek lüks değildir. seyahat etmek, kaliteli beslenmek, güzel giyinmek, bir hobi edinmek lüks değil. lüks olmamalı. bu kafa ile büyüdük ve 2000'li yıllar, bize iyi okullar okuduğumuz, kendimizi geliştirdiğimiz takdirde bunun olacağını söyledi, durdu. bunun umuduyla büyüdük.

fakat şimdiki durumda bu, elimizden alındı. koca koca okulları okumuş insanlar işsizlikle boğuşuyor ya da elindekini yettiremiyor. çocukken gördüklerinin ve hedeflediklerinin yakınından bile geçemiyor. oysa ki o kişi, bütün yatırımını o gördüğü hayat için yapmıştı, öyle bir hayat olabileceğini görmüştü. mevcut durumda ise hayalleri elinden alındı, çabaları boşa çıktı ve kişi, bunun mutsuzluğunu yaşıyor.

bütün bunların dahası da var, sosyal medya!

herkes, her şeyi görüyor artık. o daha iyisi var ya o daha iyisi, onun hala orada bir yerlerde olduğunu görüyorsun. belki çocukken tanıdığın birinin, belki üniversiteden bir arkadaşının, belki bir akrabanın orada o hayatı yaşadığını görüyorsun. işte o öldürücü darbe! asıl onu görmek seni kahrediyor ve mutsuz oluyorsun.

bu durumdan nasıl kurtuluruz bilemiyorum. hele ki kültürel olarak fazlaca hassas olduğumuz bu coğrafyada, büyük bir daralmaya girdiğimiz şu günlerde işlerin daha da kötüye gideceği bu kadar meydandayken, önümüz parlak değil. tüm kafa yapısının değişmesi lazım. hadi bizimki değişirdi değişmesine de, o daha iyisi gözümüze sokulup durdukça umut yok.

x kuşağının daha büyük sabra ihtiyacı olacak.

Yeni Nesilde Kendini İyice Göstermeye Başlayan Kalitesizliğin Muhtemel Sebepleri