Üretim Şekliyle Orangutanları, Besin Değeriyle İnsan Hayatını Tehdit Eden Yağ Türü: Palm
bir tur palmiyeden elde edilen sivi yagdir.ve bati dunyasindaki gavurca adlarindan biri de palm oildir. ve karbon emisyonlarinin azalmasinda rol oynandigi soylenen bu palmiyeden gelen yag ile ekonomisini tavana vurduran ozellikle malezya ve endonezya nin tum gucuyle tropik ormanlardan hergun binlerce metrekareyi yok ederek orangutanlarin var oabiecegi yegane dogal habitatlarini yok edip onlarin soylarinin dibine kibrit suyu dokturen, bati dunyasina ait global gida sirketlerinin isine geldigi icin onlara pek ucuza gelen cagimizin en modern yagidir.
evet, bu yag sayesinde zaten turleri hizla tukenmekte olan orangutanlarin koku en fazla bes yila kadar yok olacak !!!!!
ne kadar lezzetli bisküvi, gofret ve çikolata gibi şey varsa onun içinde bir şekilde rastlanmaktadır. lezzet ve fayda tam olarak ters orantılıdır. palm yağı, vücudumuza, immun sistemimize yavaş yavaş ağır hasar vermekte olup ne kadar uzak durulursa o kadar iyidir.
olası zararlarını şu şekilde sıralayabilirim:
- diğer bitkisel yağlara nazaran oldukça yüksek oranda doymuş yağ asitleri içerir, bu da koroner kalp hastalığı riskini oldukça yükselten önemli bir faktördür.
doymuş yağ asidi miktarları:
- palm yağında %49 iken, soya yağında %15, kanola yağında ise %6'dır örneğin. doymuş yağ asidinin kralı tereyağında ise bu oran %68'dir. kıyaslamayı siz yapabilirsiniz şimdi. ayrıca kendi içinde baktığımızda tekli doymamış yağ asitlerinin, çoklu doymamışlara kıyasla çok daha fazla olduğunu görürüz (%40'a %10). tekli doymamış yağ asitleri, çoklulara göre daha çabuk oksitlenebilir.
- bir diğer zarar verdiği nokta ise, çevre. herkesin bildiği gibi tropikal ormanların, palm ağaçları için yeterli araziye sahip olunabilmesi için harap edilmesi. ne yazik ki bundan tüm ekosistem negatif yönde etkilenmektedir.
son günlerde yine gündeme oturan yağ. şeytan bellenmiş. tartışılır.
ama şöyle bir şey var. yağ sıkıntılı bir konu. aklınıza gelebilecek tüm gıda üreticilerinin bir numaralı derdi uygun yapıyı verecek yağı bulmak. herhangi bir yağ yerine başka bir yağ kullanınca aynı etki oluşmuyor, yani üreticiler sanıldığı gibi ucuz olduğu için palm yağına yönelmiyor, istedikleri yapıyı o verebildiği için yöneliyor.
bizim kısaca yağ dediğimiz şey, birçok yağ asidinin farklı oranlarda bir araya gelerek oluşturduğu bir bütün, ve her yağ asidi de farklı sıcaklıkta farklı davranıyor. bunların birleşimi ise bütün etkiyi oluşturuyor. çikolatada mesela, yağ en önemli şey. öyle bir yağ kullanılmalı ki oda sıcaklığında %60-70 civarı katı oranı bulunsun ki bütünlüğü bozulmasın ve ısırınca kıtırt yapsın, sıcaklık arttıkça bu oran azalsın ve vücut sıcaklığında (37 derece diyelim) bu katı oranı %10un altına insin, ki damar tıkanıklığı yapmasın, damakta yağlı katman bırakmasın. aynı zamanda içerikle de uyumlu olmalı, tadı fena olmamalı, üretim hattına uygun olmalı (nutella durumunda mesela üretim sıcaklığında pompalanabilecek kadar akışkan olmalı, kakao yağı da uygun değil nutellada kullanıma).
bu etkiye şu an kakao yağıyla ulaşılabiliyor, ama kakao yağı bitiyor arkadaşlar. şu an olmasa bile bir 15-20 sene sonra yetmeyecek. üreticiler bunun farkında ve çılgınlar gibi alternatif araştırması yapılıyor. ve bu hiç kolay değil, çünkü kakao yağının içeriğindeki tüm yağ asitlerini aynı oranda karıştırınca bile bambaşka bir şey oluşuyor, yağ asitleri birbirleriyle etkileşip farklı şekillerde kristallenip bambaşka bir profil oluşturuyor.
işte, kakao yağına en yakın etkiye ise palm yağı türevleriyle ulaşılabiliyor. palm yağı da doğru düzgün işlendiği takdirde sağlığa o kadar da büyük etkisi olan bir şey değil. etkisi var, kabul, ama yalnızca çok tüketince. zeytinyağının da çok tüketince sağlığa zararı var, her şeyin çok tüketince zararı var. suyu bile çok içince ölünüyor şu dünyada.
o yüzden, lütfen bırakınız insanlar araştırsınlar ve kakao yağının yerine bir şey bulsunlar. yoksa birkaç sene sonra buralara gelip "nerde o eski çikolatalar?" diye ağlayacaksınız.
not: üretimi sırasında doğaya verilen zarar konusundaki eleştirilere sonuna kadar katılıyorum ama.