EDEBİYAT 9 Ekim 2024
16,4b OKUNMA     171 PAYLAŞIM

Uruk Kralı Bilgamış'ın Hikayesi, Nasıl Oldu da Gılgamış Destanı'na Dönüştü?

Gılgamış Destanı'nın özeti ve önemini anlamanızı sağlayacak satır başları, buyrun.

insanlığın en eski sözel yaratısı olan gılgamış destanı aynı zamanda konusu itibarıyla, günümüze dek sayısız eserin üretildiği kahramanın yolculuğu ve kahramanlık kültü gibi mefhumları merkezine alan edebi eserlerin ilk örneği hüviyetindedir.

destana göre; gılgamış, uruk kentini surlarla çeviren acımasız, güçlü bir kraldır. tanrıça aruru, onunla başa çıkması için kilden bir adam yoğurmaya karar verir, yani enkidu'yu.
enkidu hayvanlar arasında büyür. günün birinde bir sokak kızı, enkidu'nun erkeklik içgüdüsünü uyandırır ve uygarlaşması için onu kente götürür. bu arada gılgamış da iki düş görmüştür, annesi bilge ninsun'a göre oğlunun gördüğü rüyaların açıklaması şu şekildedir: "bir arkadaş edineceksin, kurtarıcı bir yoldaş ..."

böylece enkidu, etkilendiği kadın ile birlikte şehre girer ve yolda karşılaştıkları bir adamdan gılgamış'ın kentlilere ne denli kötü davrandığını öğrenir. duydukları karşısında öfkeden deliye dönen enkidu'yu uruklular büyük bir şaşkınlıkla izlerler. nihayetinde enkidu ile gılgamış kozlarını paylaşır lakin yenişemezler (bkz: israil) (bkz: tanrıyla güreşmek) (bkz: yakup peygamber).

bu gelişmelerin akabinde arkadaş olmaya karar veren kahramanlarımızın serüvenlerine başlamaları için artık sahne hazırdır. ilk olarak uruk'a kereste temin etmek adına, tanrı enlil'in amanos yöresindeki sedir ormanları'na gözcü olarak koyduğu humbaba adlı korkunç devi öldürmek ile işe başlayan iki yoldaş daha sonra, gılgamış'a aşık olan fakat ondan yüz bulamayan aşk tanrıçası iştar'ın gökten indirdiği korkunç boğa ile yüzleşirler (bkz: minotauros) (bkz: theseus) (bkz: hercules). enkidu hayvanı öldürür ancak ne var ki bu sonuca çok öfkelenen iştar'ın verdiği ölümcül bir sayrılıkla kendisi de hayatını kaybeder. dostunun ölümüyle büyük bir ruhsal çöküntü haline giren gılgamış; "ben de enkidu gibi ölecek miyim ?" şeklinde veryansın ederek ağlamaya ve dövünmeye başlar. kahramanımızın yalnız başına yürüyeceği yolun adı artık belli olmuştur: ölümsüz yaşam. ölümsüzlük, tanrı ea'nın ihsanıyla yeryüzünde yalnızca bir kişiye verilmiştir: büyük tufan'da "yaşamın tohumunu" kurtaran ut-napiştim'e (bkz: hz. nuh). gılgamış, uzun ve güç bir yolculuğun nihayetinde ut-napiştim'in ikamet ettiği mutluluklar ülkesi'ne yani dilmun'a ulaşır. bilgenin söylediğine göre ölümsüzlüğün gizi, denizin dibindeki bir bitkidedir. gılgamış, vakit kaybetmeden suyun derinliklerine dalarak onu çıkarır ancak dönüş yolunda bitkiyi bir yılana kaptırır (bkz: adem ile havva) ...

kendi aralarında çok tutarlı bir bütünlük oluşturan bu 11 bölümlük anlatıya ninova anlatısı denmektedir. zaman içerisinde yapılan çalışmalarda ise, konu ile uyumlu olmayan ve ne amaçla eklendiği belirsiz bir bölüm daha keşfedilmiştir: gılgamış, enkidu ve cehennem. mezkur hikayede; huluppu, fırat nehri kıyısında yetişen bir söğüt ağacıdır (bkz: ulukayın) (bkz: boddhi) (bkz: gaokerena) (bkz: yggdrasill) ve günlerden bir gün, güney rüzgarı, söz konusu ağacı kökünden söküp atar. bu duruma çok üzülen tanrıça inanna, onu alıp kendi bahçesine diker ve ileride kerestesinden bir taht, bir de yatak yaptırmayı düşünür. ancak bir zaman sonra ağacın köküne bir yılan, tepesine bir kuş ve ortasına da bir şeytan yerleşir. bunun üzerine inanna, kardeşi utu'ya (bkz: güneş) başvurur ve ondan bunları yok etmesine ister. lakin utu oralı olmaz. tanrıça'nın yardımına ise gılgamış yetişecektir. kahramanımız yılanı öldürür; kuşu dağa, şeytanı da çöle sürer. inanna bu iyiliğe karşılık gılgamış'ın, ağacın gövdesinden bir davul kasnağı ve bir dalından da davul tokmağı yapmasına izin verir. bu eşyalar, erk simgeleri ve büyülü araçlardır. uruk kralı talihsiz bir biçimde bunları, halkını ezmek ve sindirmek için kullanır. ancak halkın, bilhassa da genç kızların yakınması üzerine, davul ile tokmak cehennem'in içine düşer.
enkidu, dostu gılgamış'a yardım etmek adına yeraltına inip, eşyaları geri getirmeye çalışır. velhasıl anlatı, cehennem'in ayrıntılı bir betimlemesi ile sona erer (bkz: aeneas) (bkz: dante's inferno).

notlar

- gılgamış destanı; ilyada’dan ve büyük hint destanı mahabharata’dan 1500 yıl önce, günümüzden ise 5000 yıl önce yazılmıştır.

- mö 3000’e doğru sümerler yazıyı icat etmiştir. gılgamış ise ilk sümer yerleşkelerinden uruk kentinin kralıdır.

- mö 2350’ye doğru sümer bağımsız kent devletleri ortaya çıkmaya başlar (bkz: 1. ur dönemi). bu dönemde sümercenin yaygınlaşmaya başladığını görürüz. aynı zamanda bu dönemde gılgamış, ölümünden bir süre sonra efsanevi bir kimlik kazanmaya başlamıştır.

- mö 2330 ile 2100 arasında sami soyundan asurluların büyük sargon eliyle kurdukları ilk devlet ortaya çıkar (bkz: 1. asur dönemi). yine bu dönemde gılgamış ile alakalı ortaya çıkmış değişik söylencelerin ilk kez yazıya geçirildiği görülmektedir.

- mö 1750 – 1600. bu dönemde babil kralı hammurabi’nin bütün sümer diyarını tek bir krallık altında birleştirdiğini görürüz. gılgamış da destan formunda ilk kez bu dönemde ortaya çıkmıştır.

- mö 1100. yeni asur dönemi. babil ve asur arasında egemenlik savaşlarının yaşandığı bir dönem. asur kültürünün bölgede iyice yaygınlaştığı görülmektedir. yine bu dönemde sin-lekke-unninni, gılgamış destanı’nı yeniden yazmaya başlamıştır. ninova anlatımı denilen bu yeni kurgu tüm ortadoğu dillerine çevrilmiştir.

- mö 330. büyük iskender, pers imparatorluğu'nu ele geçirir ve bilahare sümer bölgesinde makedon hanedanı selefkiler’in saltanatı başlar. mö 250 yılına doğru ise gılgamış destanı, bilinen son formuna kavuşur.

- gılgamış, yarı efsanevi bir şahsiyettir. annesi ninsun adında bir tanrıça, babası ise lilla adında bir şeytandı. bu yüzden destana göre vücudunun üçte ikisi tanrı etinden, üçte biri ise insan etinden yaratılmıştır. gılgamış, 126 yıl saltanat sürmüş ve yerini oğlu ur-nungal’a bırakmıştır.

- gılgamış destanı içerik açısından 5 bölüme sahiptir: gılgamış ve akka, gılgamış ve humbaba, gılgamış ve gök boğası, gılgamış, enkidu ve cehennem , gılgamış’ın ölümü. destan, ilerleyen zamanlarda homeros’tan, herodot’a, vergillius’tan dante’ye dek tarihte iz bırakmış pek çok önemli isme kaynaklık etmiş ve ilham vermiştir.

- destan; sümerler’den başlayıp akadlar’a, ardından da babillilere geçmiştir. binaenaleyh eserde birçok farklı kültürden esintiler görülmektedir. destan ilk başlarda şa nagba imuru olarak anılmıştır ve akadca bu cümle, o ki her şeyi gördü anlamına gelmektedir.

- mutluluklar ülkesi dilmun: ut-napiştim’in yaşadığı yer. ut-napiştim ismi sümerce sonsuz yaşam anlamına gelmektedir.

- uruk: fırat'ın kıyısında, şuruppak’ın güneyinde kurulmuş ilk sümer yerleşkelerinin belki de en önemlisidir. tufan’dan sonra gelen kralların ve gılgamış’ın kentidir. tevrat’ta erek ismiyle anılmaktadır. günümüzdeki adı ise varka'dır.

konuya dair daha fazla edinmek isteyenlere samuel noah kramer'dan sümerler ile muazzez ilmiye çığ'dan uygarlığın kökeni sümerler 1 - 2 adlı eserleri ve sümer kral destanları / enmerkar - lugalbanda ile gılgamış destanı adlı kitapları tavsiye ediyorum.