BİLİM 19 Temmuz 2016
32,6b OKUNMA     1222 PAYLAŞIM

Vücudumuzu Oluşturan Atomların Hemen Hemen Hiçbirinin Geçen Yıl Vücudumuzda Bulunmaması

Değişmeyen tek şey; değişimin ta kendisidir sözü boşuna söylenmemiş. İnsan vücudunun, bu sözün ispatı niteliğinde inanılmaz bir özelliği var.
iStock.com

"çocukluk günlerinizden kalma, net bir şekilde hatırladığınız, gerçekten oradaymış gibi görebildiğiniz, hissedebildiğiniz bir hatırayı düşünün. sonuçta gerçekten o an oradaydınız, değil mi? yoksa nasıl hatırlardınız? sürpriz ise burada: orada değildiniz. hatırladığınız olay gerçekleşirken, bugün vücudunuzda olan hiçbir atom orada değildi. atomlar mekândan mekâna akarken "siz" olmak için anlık olarak biraraya gelir. dolayısıyla her ne iseniz, aslında sizi meydana getiren şey değilsiniz. bu önemli. bu yüzden eğer tüyleriniz diken diken olmadıysa tekrar okuyun, ta ki olana kadar. çünkü bu önemli."

bu sözler steve grand'tan alıntı. ben de richard dawkins'in bir konuşmasında denk geldim.

her yıl insan vücudundaki atomların %98'i yenileniyor. 5 yılda bir ise vücudumuzdaki bütün atomlar yenileriyle değişiyor. yani şu an elimizi, yüzümüzü, beynimizi oluşturan hiçbir atom aslında 5 yıl önceki atomlar değil. bunu hücre yenilenmesiyle karıştırmamak gerek. vücudumuzda beyin korteksi ve gözün içindeki bazı hücreler dışındaki bütün hücreler belli sürelerde kendilerini tamamen yeniliyorlar. aslında yaşlanmak dediğimiz şey bu sürecin zamanla sekteye uğramaya başlaması, ve bunun sonucunda artan hücresel atıklar ile yenilenmenin bozulması. ama benim bahsettiğim durum farklı.

eğer bütün atomlarımız yenileriyle değişiyorsa biz nasıl biz olarak kalmayı sürdürebiliyoruz? 

okuduğum kadarıyla bu, atomlardaki bilgilerin yeni atomlara tamı tamına kopyalanması sonucunda gerçekleşiyor. ve bizi biz yapan aslında bu atomlar değil aralarındaki etkileşim. peki şöyle bir soru sorsak: ben ve sen karşılıklı otursak ve en ileri teknolojiyle vücutlarımızdaki atomları tek tek değiştirsek. tam olarak ne zaman sen ben, ben de sen olurum? (bkz: theseus'un gemisi) kişilik ve bilinç tam olarak hangi noktada kazanılıyor? ya da bir bakterinin boyutunun normal bir insan hücresinden çok daha küçük olduğunu düşünürsek, insan vücudunda bizim olan hücrelerden çok bakteri hücresi bulunur. buna göre biz insan değil de bakteri miyiz? ya da bu bir çıldırış mı!? biri beni durdursun mu? 

(bkz: deliriyorum muntazaman)

bazı kaynaklar: 1 2 3 4