alfa kuşağı, 2010 yılından itibaren doğan bireyleri tasvir etmede kullanılan yeni nesil bilgi kuşağının adıdır..

evet sayın gençler ve genç kalanlar, uzun bir aradan sonra sizleri nur topu gibi yeni bir kuşakla tanıştırmanın heyecanı içerisindeyim.. nasıl bir kuşak ile karşı karşıya olduğumuzu ve bu durumla nasıl başa çıkabileceğimizi anlamaya çalışalım.. sıkı durun, uçuş moduna alalım sizleri ve biraz daha eskilere doğru bir yolculuğa başlayalım..

bilindiği üzere bilgi kuşakları x kuşağı, y kuşağı, z kuşağı olmak üzere temelde 3’e ayrılır, peki ya öncesi ve sonrası yok mudur?

1927-1945 arası doğanlar ise “sessiz kuşak” olarak adlandırılıyor ve sayıları nispeten azaldı. ülkemiz açısından bakılacak olursa, cumhuriyet kuşağıdır.

1946-1964 yıllarında doğanlar “baby boomer” olarak adlandırılır ve bu kuşak bireyleri üreticidirler çünkü yaşamak zorundadırlar o yüzden çalışkan ve sadakat duyguları gelişmiş bireylerdir.

1965-1979 arası doğanlar x kuşağı; kurallara uyan, otorite üzerinde baskı kurmayan, saygın, saygılı bireyler bu kuşaktandır ancak teknolojinin yaşama girmesiyle yeni bir kuşağı inşa etme misyonu da yükleneceklerdir.

1980-1999 arası doğanlar y kuşağı; kuşaklar arası farklılığı yegane hissedebileceğiniz kuşaktır.. pek emir altında çalışmayı sevmemeleri ve özgürlüklerine düşkün olmalarının nedenlerinden biri belki de x kuşağı ile yaşadıkları çatışmalar olabilir.. neden olmasın?

2000-2009 arası doğanlar z kuşağı; internet ve mobil teknolojilerle gözlerini yaşama açan bu grup, söz konusu teknoloji kullanımı olduğunda oldukça başarılı ancak sosyal becerilerde yalnızlık ve yalıtılmışlık hissi en büyük düşmanları gibi duruyor.. yavaş yavaş "z kuşağının geleneksel sosyal medyayı terk etmesi" gibi haberleri de duyabilirsiniz..

2010- 2019 ve alfabe bitti derken uzmanlar bu yeni nesil bireyler için alfa kavramını buldular. peki adını koyduk ancak anadan doğma bilişim tanışıklıkları ile dünyaya gözünü açan bu canlılara karşı neler yapmalıyız? hiç düşündünüz mü?

sabahtan akşama kadar oyun oynasalar da, evde kaldıklarında tam bir gürültü makinasına dönüşseler de, teknolojiyi fizyolojik ihtiyaç kategorisine indirgeseler de bu canlılar bizim geleceğimiz..

peşin söyleyelim, kuşak çatışmasına hazır olun, bu yüzden eleştirmeden önce bir anlamayı deneyelim isterseniz.. 

bakalım nasıl bir nesil olacak bu alfa kuşağı ve biz neler yapabiliriz?

“the newest generation has no purchasing power yet, but will soon take over the world”

acaba gerçekten satın alma gücü olmayan bu bireyler tüm dünyamızı ele geçirmiş olabilirler mi?

ted-x konuşmacısı mark mccrindle’ın vurguladığı şu noktalara dikkati çekerek başlayabiliriz..

paylaşımdan nefret ediyorlar

evet bu okul öncesi dönemde görülen benmerkezcilikten biraz farklı gibi duruyor.. engel olamadıkları bir sahiplenme istenci mevcut..

sabit kalmak onlara göre değil, aşırı hareketliler

ola ki o gün evden çıkamadınız ve evde zaman geçirmek zorunda kaldınız.. enerjisini boşaltamayan alfamız tüm gün size kesintisiz hem görüntü hem de ses hizmeti verecektir.. kolaylıklar dilerim..

kurallar-gizlilik-sınırlar

evet, kural koymak bir çocuğun sınırlarını bilmesi ve keşfetmesi için önemli gelişim görevlerinden değil mi? hayır bu kuşak için değil.. bu kuşak kurallarını kendi keyfiyeti ölçüsünde belirler ve rahat, teşhirden çekinmeyen bir yanı vardır.. bununla ilgili kural koyduğunuzda da kurallarınız ve siz onlarca yeni yol denemek üzere b planınızı hazırlayabilirsiniz çünkü bu jenerasyon için sınırları aşmak bir eğlence.. problem çözme becerisi ustası olarak size merhaba diyecekler.. 

beslenme

maalesef makarna pişirmekten size gına gelecektir ancak bu bireyler karbonhidrata saldırıp obezite riskini de bünyelerinde taşıyacaklardır, aman dikkat..

dini organize etme

kurallara karşı sınırları genişletme kararı içselliğindeki bu bireyler katıldığınız törenlerde bağır çağır tepkilerle biraz sizi kızdırabilir.. 

giyim

varolan, sıradan olanla yetinmeyip kendi tasarımlarını kendileri oluşturuyorlar, size düşen sadece yardım etmek ve bahsettiğimiz gibi, kıyafet giymekten pek hoşlanmıyorlar..

izleme

yorulmaları için aşırı derecede izlemeleri gerekiyor, her şeyi.. bu ebeveynler için oldukça yorucu olabiliyor bazen lakin sabırlı olmalı ve yeterince yorulmalarına olanak sağlamalıyız.. nasılsa dünya onlar etrafında dönüyor ve istedikleri zaman uyumakta serbestler, bunun da farkındalar..

onlar artık her yerdeler.. uzaylılar dünyayı basmış ve çocuklarımızı ele geçirmiş gibi bir algı düzeyinden bahsetmiyorum ancak bize uzaylı gibi garip gelmeye başlayacakları kesin.. geçmiş ve gelecek aidiyet duyguları olmadan şimdinin tadını doyasıya çıkarmak istiyorlar ve statik değiller.. onların bu dinamik yapısına ayak uydurmak ise her geçen gün zorlaşacak çünkü sınırları çok geniş..

bu jenerasyon ticaretle uğraşacak gibi duruyor ancak bu hoyratça satın alma ve isteme güçleri onların evrimlerini nasıl etkileyecek, merak içerisinde beklemedeyiz..

peki ebeveynler, öğretmenler, yakın çevre olarak ne yapabiliriz?

yasaklar koymadan yine esnek kuralları olan bir alan oluşturmak ve bu bireylerin bilincinde olmak gerekiyor, bizim gibi değiller ve bizi yönetecekler.. bu bireylere “cam nesil” yakıştırması haksız değil sanırım, zira kendileri 21.yy becerilerini ifa etmek için geliyorlar.. en yaşlısı şu anda 7 yaşında olan bu nesil üzerine eğitimden giyime pek çok alanda yapılan ilginç yatırımlar söz konusu.. gelecek için beklemeliyiz..

"çocuklar geleceğe gönderdiğimiz ve asla göremeyeceğimiz mesajlardır."
devir alfa devri, hazır olun geleceği inşa etmek için geliyorlar!

acikbilim.com/
nytimes.com
businessinsider.com
adage.com/article/digitalnext
the complete guide to generation alpha the children of millennial