SEYAHAT 17 Ağustos 2017
92,6b OKUNMA     1093 PAYLAŞIM

Yaklaşık 60 Kişiyle Nüfus Bakımından Dünyanın En Küçük Ülkesi: Pitcairn Adaları

Büyük Okyanus'un güneyinde bulunan ve Birleşik Krallık'a bağlı olan bu ilginç adalar topluluğunda neler olduğuna bir bakalım.


Öncelikle adanın tarihi

1790'da ingiliz donanmasına ait gemilerinde (hms bounty) isyan eden ve gemiyi ele geçiren ingiliz denizciler tarafından üzerinde yaşanmaya başlanan ada pitcairn adaları. ki bu hms bounty isyanı olayı da bounty isimli, bir çok ünlünün oynadığı filmde işlenmişti.
ki bu konu ile ilgili çekilen toplam film sayısı dört.

bu isyancı denizciler, ingilizlerin gazabından kaçmak için haritalarda görünmeyen böyle bir adaya çıkmışlar. ancak o zamanın tm denizcileri gibi arıza abiler oldukları için günlük olarak olay çıkarmışlar ve birbirlerini öldürmüşler. adaya 8 ingiliz çıkmış, 12 tane tahitili abla almışlar ki günler dayanılır olsun diye, 8 tane de köle muamelesi yaptıkları tahitili adamcağız.


10 yıl içinde birbirlerini tepeleyen ya da köle muamelesi çektikleri tahitililer tarafından tepelenen ingilizlerden sadece biri hayatta kalmış. sonra onların tahitili kadınlardan olan oğulları falan olayı devam ettirmiş. adaya ilk yerleşen ingilizlerin başı olan subay fletcher christian'ın oğlu adada doğan ilk bebek olmuş, adı ilginç: thursday october christian.

adadakiler birkaç kez adadaki kaynakların yetersizliğinden dolayı başka yerlere taşınmayı denemiş. tahiti'ye gitmişler ama tutunamamışlar, mekana alışamadıkları için 10 kadar adalı kısa sürede ölmüş, ki thursday october'da orada ölenler arasındadır. sonra geri dönmüşler.
daha sonra aynı nedele bu kez norfolk adalarına taşınmış adalıların. daha sonra bir ölümü yine adaya dönmüş ama norfolk'ta kalanlar da olmuş.

Pitcairn Adaları, toplamda 4 adadan oluşuyor


1. pitcairn adası

üzerinde yerleşim olan tek ada.. 50 civarı nüfusuyla can çekişiyor, gerçi savaş vs durumu olsa ingilizler burayı ihya eder ama şimdilik pek siklerinde değil.. mesela pitcarn'e gemi ya da büyük teknelerin yanaşacağı bir iskele yok.. biraz açıkta malları, turistleri suya bırakıp filikalarla alıyorlar sahile.. aynı zamanda elektrik sorunu var.. dizel jeneratörler ile 24 saatin 12 saati elektrik verebiliyorlar adaya.. ha çamaşır makinesi çalıştırır mı o jeneratörler bilemeyiz.

ayrıca rüzgar santrali kurulması gündemde; eğer bu olur ise adadaki yaşam değişecek.. gerçi olay değişip internet gelince millet çoluğa çocuğa sarkıyor, o da sakat.. kapalı ekosistemin getirdiği manyaklıklar.. bence santral şart... hoca faktörü önemli ey ingiliz..


2. henderson adası

yer kabuğunun bir uçak gemisi benzeri yükseltisi üzerine, mercanların yerleşmesiyle oluşan ilginç bir adadır. sahilin hemen gerisinde 20-30 metrelik bir yükselti ile oluşan yarın üzerinde düzlük devam eder. çalılıklar adanın yüzeyini kaplar.. adanın merkezine doğru yükselti aşağı iner.. bir höyükte polinezyalılara ait iskeletler bulunmuştur.. 21. yüzyılda biz o adada yaşayamazken adamlar ordaymış.. sekiz yüz sene önce.. adanın orta kısmında gel-git etkisiyle meydana gelen bir su kaynağı olduğu belirtiliyor ancak su kaynağı hem zayıf hem de biraz tuzlu olduğu için sıkıntılı yani..


3. ducie adası

adaların en doğu ucundaki atol oluşumudur. coğrafi olarak önemi var.. yeni türkçeyle tabiri yapalım; dünyanın en uzak karasız bölgesinin kuzey sınırını oluşturur.. antarktika'dan kuzey kutbuna kadar olan çizgideki tek kara parçasıdır. (bkz: point nemo)


4. oeno adası

bu da başka bir atoldür; pitcairn adasına yakın olduğundan aralık ocak döneminde ada sakinlerinin burada tatil yaptığını kaynaklar yazıyor.. tam bir ücra yiyişme adasıdır. gerçi su yok sıçtıktan sonra neyle sileceksin.. hindistan cevizinden rakı yapıp içeceksin karşılıklı; sonra kutup yıldızına götü verip dayanacaksın.. bir ışıldak olsa iyiydi di mi benjamin.. gerçi kutup yıldızı güney yarım küreden gözükmüyordu yalan yapmayalım şimdi..

adaların birbirlerine olan konumu açısından şöyle bir haritaya da sahiptir.


adalar en şaşalı günlerini 1936'da yaşamış ve toplam nüfus 250'yi bulmuştur. ancak gerek iç çatışmalar, gerekse beyin göçü sebebiyle nüfus bu mevcudiyetini koruyamamıştır.

- para birimi yeni zelanda dolarıdır. 

- adaların genel koordinasyonu şu şekildedir; 23°55'26¨-25°04'00¨ güney, 124°47'11¨-130°44'03¨batı. 


- telefon için yeni zelanda'nın uluslarlarası kodu kullanılmaktadır (+64). 

- yerel radyo yayını yoktur fakat kısa dalgadaki radyolar dinlenebilir (1800-30000 khz). 

- uydudan televizyon izleme şansı vardır adalıların, cnn uk ve tcm uk mevcut iki kanaldır. 

- adada internet de mevcuttur hükümet destekli. her vatandaş, 100 yeni zelanda doları karşılığında 256 kbit/s hızında 2 gb kotalı internete sahiptir.

Bu haliyle ada, size cennet gibi gelebilir fakat 2004 yılında açılan cinsel taciz davaları bir hayli ilginç.

1999'da adaya gelen ingiliz bir görevlinin adalı çocuklarda sık sık depresyon, dengesizlik gibi durumlar gözlemlemesi ve çocukların kötüye kullanıldığından şüphelenerek durumun üzerine gitmesi; adada bulunan yetişkin erkeklerden -birisi adanın yöneticisi olmak üzere- yedisinin, ve adadan ayrılan bir diğer altı erkeğin 16 yaşın altındaki adalı kızlara taciz ve tecavüz suçuyla yargılanmasına, ve bunlardan altısının hüküm giymesiyle sonuçlandı.

dava sürecinde ilginç olan nokta ise, pitcairnli yetişkin kadınlar ve hükümlülerle yapılan görüşmelerde , bir kızın ergenliğe ulaştığı ortalama yaş olan 12 yaş itibariyle artık cinselliği yaşamaya hazır olduğu, ve kendisine bu şekilde yaklaşan erkekler olursa bunu normal karşılaması gerektiği görüşünün ortak olduğunun saptanması. yetişkin kadınların bir kısmı bunun şart olmadığını söyleyerek karşı çıkarken, bir kısmı ise kendi başlarına da aynı şeyin geldiğini, bunun adanın kültüründen kaynaklanan bir gelenek olduğunu söyleyerek durumu kabullendiklerini anlatıyorlar. 

özellikle suçlanan yöneticinin karısının yaptığı savunma çok çarpıcı: reşit olmayan kızlarla cinsellik yaşamanın, adanın polinezyalı kimliğinden dolayı hoş görülecek, ve "masadaki yemek kadar" normal karşılanacak bir şey olduğunu söylüyor. dava süreci adadaki yedi yetişkin erkeği işgücünden çektiği için bunun ingiliz yönetiminin bir komplosu olduğunu ileri sürmeye kadar vardırılmış iş. kendine ait bir mahkemesi bulunmayan adanın bağımsızlığı, davanın yeni zelanda'da sürdürülebilmesi için commonwealth sayılmasıyla tehlike altına girmiş.

daha fazla bilgi için:

http://www.nytimes.com/…nal/asia/20letter.html?_r=1`

http://www.pitcairner.com/…e_for_pitcairn_group.htm`

Adadaki yaşamın nasıl olduğunu merak edenler için şöyle bir belgesel de mevcut. (İngilizce)