SİNEMA 26 Ağustos 2019
21,6b OKUNMA     625 PAYLAŞIM

Yeni Star Wars Üçlemesini Tamamlayacak Olan The Rise of Skywalker'ın Hissettirdikleri

Star Wars külliyatının 3. üçlemesini nihayete erdirecek olan The Rise of Skywalker'ın Disney etkinliği D23'te yayınlanan yeni fragmanı, serinin sevenlerine neler düşündürüyor?

Fragmanı önden verelim

star wars episode ix the rise of skywalker'ın yeni fragmanını, "hayallerimin katilisin j. j. abrams" diyerek izledim.

bu seri çok iyi başlamadı kabul ama ikinci ve üçüncü filmde toparlayabilirdi. insanlar karakterleri sevmişti filmin sonunda kahramanımız luke'u da görmüştük. ve ikinci film için umutlanmıştık. her ne kadar ilk filmde çok güvenli takılmışlar diye eleştirilse de film çoğu insan bunun hayranları kızdırmamak için yapılan bir şey olduğunu biliyordu.

ancak ikinci filmde büyük bir hata yaptılar ve yolun ortasında değişikliğe gittiler

j.j. abrams'ın finalleri genelde beğenilmiyor kabul (bkz: lost) ama adam iyi kötü bir gidişat belirlemişti ve her karakter için planı vardı. ikinci film için yönetmen koltuğuna oturan rian johnson ise kendisine gönderilen senaryoyu bir kenara bırakıp sıfırdan senaryo yazdı. bu yüzden seri biraz oradan biraz buradan giden karakterlerin gelişmediği (poe ne yaptı mesela film boyunca) hiç boşluktan soru işareti yaratan (leia neden force sensetive? force sensetive olsa bile eğitim almadan nasıl bunu kullanabiliyor? uzay boşluğunda nasıl hayatta kalabiliyor?) gereksiz sahneler ile dolu (o kumarhane sekansı nedir allasen?) ve hiçbir yere bağlanmayan garip karakterleri ile (snoke'u madem cart diye öldürecektiniz neden ilk film boyunca bu kadar gizem kurdunuz etrafında?) garabet bir film çıktı ortaya.

Rian Johnson

serinin asıl yıkıldığı noktalar ise şunlar

birincisi star wars bir hero's journey örneğidir. yani genel mekaniği bunun üstüne kuruludur. adım adım bunları takip etmek zorunda değil ama insanlar bir kahramanın mücadelesini ve gelişmesini izlemek ister. mesela orijinal seri başladığında luke skywalker sıradan bir çiftçidir. return of the jedi filminde ise galaksiyi kurtaran bir kahramana dönüşür. bu yolda yoda ile eğitime girer, kendi korkularıyla mücadele eder, babasının baş kötü olduğunu öğrenir ve hatta elini kaybeder. ancak sonunda zafere ulaşır, biz de onu mücadeleci ruhu için severiz zaten. ancak yeni seride bu mantığın içine etmişler. rey'i canlandıran daisy ridley'i beğenirim ancak kendisine yazdıkları karakterin hiçbir mantığı yok. rey force sensitive olabilir, hatta gelmiş geçmiş en güçlü jedi bile olabilir ama bunun gelişimini göstermek zorundasınız. ilk filmin başında hurdalıkta yaşam mücadelesi veren birinin filmin sonunda eğitim bile almadan, dark side'a geçen kylo ren'e kafa tutması hangi mantığa sığıyor? hadi ilk filmde ben solo kendini geride tuttu diyelim. peki rey iki tane kayaya lightsaber salladı diye nasıl snoke'un muhafızlarını yeniyor? filmin sonunda bir de çıkıp kayaları falan kaldırıyor, cidden şaka gibi gerçekten.


ikincisi ise luke skywalker'ı kendi çırağını uykusunda öldürecek şekilde yazan insan ya daha önce star wars izlememiştir ya da seriden gerçekten nefret ediyordur. adamın elini kestiler, babası karanlık tarafın ustası çıktı, arkadaşını dondurdular bu adam geri geldi. siz şimdi bana luke, ben'i öldürmeye çalıştı çünkü karanlık tarafa meyledeceğini düşündü derseniz ben de size "ha siktir." derim. gerçek luke, ben eline kılıç alıp karşısına dikilse bile onu konuşarak ikna etmeye çalışırdı. cidden mark hamill'in çıldırdığı kadar var.

bu nedenle zaman makinesini icat etseniz ve 1977'ye gidip ilk filmi çeken george lucas'ı geri getirseniz bu seriyi toparlayamazsınız. hala karakter gelişimi olmadan uzay aracının üstünden atlayan rey gösteriyorsunuz ya ben bir şey demiyorum. sondaki kahkaha da mark hamill'in kahkahası bence. adama senaryoyu okuttular siniri bozuldu ondan gülüyor.

Star Wars Evreni Ustasının Hatalarını Ortaya Koyan Bir Master Yoda Eleştirisi

Star Wars'un Kabalaistik Korkunç Alt Metni