Yılbaşı Kutlamak Gerçekten de Bizim Kültürümüzde Yok mu?
1- 25 aralık noel, 31 aralık yılbaşıdır. neden bu farkı öğrenmemekte ısrar ediyoruz? dini olan gün 25 aralık'tır.
2- kültür sabit değil, değişkendir ve aynı toplum içerisinde bireylerin kültürleri farklı olabilir. toplumun ve bireylerin kültürü de zamanla değişir. konyalı bir imamla, izmirli bir dansçı ya da bugünkü bir genç ile 400 yıl önceki genç aynı kültüre mi sahip?
3- hadi herkesin tek ve sabit bir kültürü olduğunu varsayalım, o halde "bizim kültürümüz" tanımı iyi yapılmalıdır. bizim kültürümüz dediğimiz şey "türk kültürü" ise, türk kültüründe yeni yılı kutlamak vardır. evet, bu tarih 31 aralık değil, 21 mart, yani baharın başlangıcı, ancak sonuç olarak türkler yeni yıl kutlamasını 2000 yılı aşkın süredir yapmaktadır.
4- ayrıca doğanın ölümsüzlüğünü simgeleyen ağaç süsleme kültürü de hayat ağacı inanışından gelir ki, şamanist toplumlar (türklerin ilk dini) bu inanışa sahiptiler.
5- eğer cümledeki "bizim kültürümüz"den kasıt islam ise, kuran'da yılbaşını kutlamanın haram olduğuna dair bir şey yazmadığına göre, islam için de sorun yoktur. islam kültürü ile arap kültürü birbirine karıştırılmamalıdır.
6- ayrıca hadi diyelim ki, yılbaşını bile değil, direkt dini gün olan noeli, yani 25 aralık'ı kutlamak isteyen bir müslüman var. islam'a göre isa da bir peygamber olduğuna göre, bir peygamberin doğum gününü kutlamanın ne gibi bir zararı olabilir?
7- antalya'ya ait noel baba ve urfa, antep, iznik, istanbul gibi hristiyanlık için çok önemli şehirler sonuna kadar turizm amaçlı kullanılmalıdır. vatanseverlik böyle olur, noel baba ile kavga ederek değil. milyarlarca insanın bildiği santa claus (saint nicholas), ülkemiz topraklarına ait ancak bundan hiç bir şekilde faydalanamıyoruz.
8- en önemlisi, noel aslında hristiyan değil, pagan kökenli bir bayramdır. isa da gerçekte 25 aralık'ta değil, bahar mevsiminde doğmuştur.
9- yılbaşına karşı olmanın hiçbir kültürel, bilimsel, sosyal ve dini mantığı yoktur.
10- noele ise pagan kökleri olduğu için karşı çıkılabilir. ancak karşı çıkanın bu davranışının tutarlı olması için, diğer pagan ve/ya şaman kökenli gelenekler olan nevruz, nazar boncuğu, gidenin arkasından su dökmek, tahtaya vurmak, ağaca çaput bağlamak, camilerin kubbe yapısı ve hilal sembolü, türbe ziyaretleri, fal ve astrolojiye de karşı çıkması gerekir.