TARİH 1 Şubat 2018
45,9b OKUNMA     829 PAYLAŞIM

Zamanında Norveç ve Rusya'yı Soğuk Savaşın Eşiğine Getiren Olay: 25 Ocak 1995 Füze Krizi

Evet, dünyanın en huzurlu ülkelerinden biri olarak bildiğimiz Norveç zamanında bir hata sonucu bile olsa büyük bir askeri krizle karşı karşıya gelmiş.


norveç füze krizi, 25 ocak 1995 günü cereyan etmiş bir hadisedir. çok duyulmuş da değildir.

norveçli ve amerikalı bilimadamları svalbard bölgesindeki aurora borealis gelişimini izlemek için norveçteki andøya roket test alanından kuzey istikametine doğru stratosfere 4 kademeli bir black-brant roketi fırlatırlar. roket norveçin kuzey batısından kuzey denizine doğru yol almaya başlar. bu arada da 1453 km bir irtifaya erişip yatay bir trajectory'de uçmaya başlar.

roket bu yüksekliğe eriştiğinde olenogorsk'ta konuşlu bulunan rus erken uyarı radarına yakalanır. radar teknisyenleri kısa bir karşılaştırmadan sonra füzenin seyir modeli ve hızının amerikan denizaltılarından atılan trident 1 füzesi olduğuna kanaat getirirler. zira o irtifada seyir eden o hızda başka bir cisim olması adamların önündeki roket sınıflandırmasına bilime falan da bir yerde aykırıdır. zamanın devlet başkanı boris yeltsin'e de saniyeler içinde haber verilir. teknisyenler de bu arada bir noktayı atlamışlardır. füzenin uçuş koridoru yeşildir, yani gerçekten de amerikalılar kuzey dakota'daki nükleer siloları açıp bir minuteman 3 icbm yollamış olsalar füzenin yaklaşmaya çalışacağı hat burasıdır ve orada füzeye çok benzer çok yakın hızda bir cisim vardır. ama irtifa farkını önlerindeki erken uyarı radar uyarısı voink voink öterken gözden kaçırırlar. gelen cisim trident-1 hızında ancak minuteman 3 rotasındadır. icbm irtifası seyri re-entrysi falan bambaşka bir hikayedir.

nitekim sovyet nükleer karşılık protokolü de amerikalı akranlarından farklı işlemez

denizaltıdan fırlatılan ortalama bir balistik (mesela trident veya polaris) füzenin uçuş süresi 16 dakikadır ve bu sürede washington'a telefon açıp "füzemi attınız lan ne atıyosunuz" diye sormak abestir. ok yaydan çıktıktan sonra yapılacak şey, atamayacak duruma gelmezden evvel kendi okunuzu atmaktır. ilk saldırı'dan sağ çıkma (first strike survivability) bunu gerektiren bir protokoldür çünkü. bu seviyede bir caydırıcılık ikinci dünya savaşından beri diken üstünde ama barışla yaşamamızın ana nedenidir diğer taraftan.


boris yeltsin radar operatörleriyle bizzat konuşarak bilgi alır. teknisyenler de konularında baya uzman adamlardır. kendisine iki ihtimal olduğunu söylerler. birincisi bu bir emp saldırısı olabilir. elektromanyetik puls kısa dalga ile işleyen bütün rus radarlarını devre dışı bırakmak için önden atılan ve transistör kullanan tüm devreleri yakan bir silahtır. emp saldırısından sonra rus erken uyarı sistemi saatlerce devre dışı kalacak ve saldırıdan yaklaşık beş buçuk dakika sonra atmosferde yüzlerce nükleer başlığın taşınıp reentry yapacağı gerçek saldırı gelecektir. bunlar intercept de edilemeyecektir. ikinci ihtimal ise bu olay garip bir şekilde dizayn edilmiş tek bir hedefe yapılan bir nükleer / konvansiyonel saldırıdır. dünyanın kaderi bir anda omuzlarına gelen akşamdan kalma yeltsin bir derin off çeker ve odada gezinmeye başlar. zor bir kararı kısa sürede vermek zorundadır.

iki dakika sonra nükleer füze kodları tüm rusyaya gönderilmek üzereyken teknisyenlerden birinin füzenin düşüş bölgesinin rus hava sahasının 36 km dışında olduğunu saptamasıyla karşı saldırı (retaillation) geri çekilir. ruslar soğuk savaş süresince durmadan bu konuda hesaplamalar yapmışlar ve barents denizinden atılan bir roketin on beş dakikaya biraz yakın bir seyir izleyeceğini ve tam isabet noktasının bulunmasının maksimum on dakika içinde olup bitmesine ilişkin çalışma yapmıştır. eger bu süre geçince halen bulunamıyorsa füzeyi rogue missile olarak sınıflandırıp karşı saldırı safhasına geçmeye niyetlidirler. bu sözkonusu olayda ise sekiz dakikada bulmuşlardır. yani teknisyenin siniri bozulsa, o gün kız arkadaşından ayrılmış olsa ve iki dakika bir saniye daha gecikse, unkown trajectory incoming nuclear attack diyerek karşı saldırı protokolüne başlayacaklar ve yeltsin'in önüne kırmızı düğme gelecektir.

roket ise fırlatıldıktan 24 dakika sonra sessiz sedasız denize düşer. füzenin atılacağının daha önce ruslara haber verildiğinin ortaya çıkması da ayrı ilgi çekicidir.

rus kamuoyu olayı bir hafta sonra üçüncü sayfada okurken, dünyanın geri kalanı soğuk savaş korkularını tekrar hatırlar.