SİYASET 25 Ocak 2018
116b OKUNMA     1208 PAYLAŞIM

Zeytin Dalı Harekatı Esnasında YPG'li Teröristlerin Kullandığı Silahlar

Afrin'de devam eden Zeytin Dalı Harekatı'nın 6. gününe girerken, harekat esnasında YPG'li teröristlerin kullandığı silahları Ekşi Sözlük'ün asker yazarlarından "anglachelm" aktarmış.

harekat sürerken operasyonel taktik analiz yapmak falan beni aşan şeyler ama ypg'nin cephaneliğine bir göz atmakta da yarar var. batılı ekipman içinde yüzen kürt milisler görmek çok da görmeyi beklemediğim şeydi. ne kullanıyorlar, nereden gelmiş bu silahlar bir bakalım.

tabancalar 

makarov pm: 9x18mm ile sovyet rus - ırak - suriye ve bilimum varşova paktı ülkesinin kullandığı standart makarovlar yeni neslin de (ucuz) seçimi olmuş. suriye iç savaşındaki en yaygın silahlardan biri bu.


glock 17 - 19 - 20 ve 30 serileri: suriyeye silah kaçakçılığı genelde antakya üzerinden sürüyor deniyor. ancak glock gibi erişilmesi her halükarda pahalı ve zor olan striker fired tabancalara ypg'nin alt orta kademesinin de erişebilmesinin sanırım tek açıklaması ırak - peşmerge - amerikan yardımı oluyor. gayet de taşıyorlar.


makinalı tabancalar - smg 

beretta m12: soğuk savaşın düzenli ordularca çok da tutmamış bu italyan tabancası suudi arabistan - mısır - libya gibi ülkelerden suriye'ye geçiyor. işid'den ele geçenler ve öso ile değiş tokuş edilen bir miktar m12'yi sonra kürtler taşıyıp böyle poz da veriyorlar.


mp5 : tüm dünyanın kullandığı mp5 daha çok 1975-1985 üretimi gibi duran üçüncü jenerasyon modellerle kürtlerin kendi güvenlik birimlerinde boy göstermeye başladı. amerikalılar bunları kuzey ırak'ta peşmergeye musul havarisinde kullansın diye vermişlerdi.


tüfekler 

m4 carbine: amerikalıların işte asıl yardımı bu otomatik silahların kasa kasa balya balya kürtlere verilmesi sayesinde oldu. optik yardımcılar ve picattiny rayları kullanan amerikan ordusunun mevcut modelleri harici,


1990'ların daha eski car-15 stili kısaltılmış m16 versiyonlarını da elden çıksın diye kaktırmışlar. tabii kaleşnikofla geçen onyıllardan sonra bu büyük bir teknolojik devrim.


m16: amerikan ordusu 1980'ler ve 90'lar boyunca envanterden tam anlamıyla çıkarmadığı m16 tüfeklerini raflardan indirip aynı afgan ordusuna ve ırak ordusuna verdiği gibi büyük miktarlarda kürtlere hibe etmiş. bu silahlar daha önce usmc ve us army acemi birliklerinde fort benning'de falan bulunuyordu. optik yardımcılar ve dürbünler ise yine amerikan ordusunun 1990'lardaki termal ve infrared versiyonları.


fn fal: pkk'nın ypg'ye getirip miras bıraktığı en büyük anlayışlardan biri de herhalde bu silahtır. fn fal, veya bizde yerleşmiş adıyla g1, 1980'lerden 1999'lara kadar ölü ele geçen teröristlerde kimin yüksek rütbeli olduğunu bulma aygıtı gibi bir şeydi. çok sevildiği ve çok sayıldığı için hep pkk bölük tabur komutanlarının falan cesetlerinden çıkardı bunlar. şimdi daha modern versiyonlarının herhangi bir batılı ordudan direkt kürt silahlı gruplarına verilmesi de bir başka ilginç.


ak 47 - ak 74 - akm - akms - type 56 () - mpi-km - aks-u - tantal: kaleşnikofsuz savaş mı olur? on binlerce herkesin elinde, varşova paktının her ülkesinden gelen bir tür kaleşnikof var. bkz ak 74, akms, ve akm. sağ üstteki elemanda aks-74u, rus ordusundan direkt çıkma ak-104, saiga ak-104 türevleri, vietnam gazisi çin type - 56 modelleri, doğu alman mpi-km, macar kaleşnikofu amd63.


dmr - sniper tüfekleri

svd dragunov : kanas demeyin artık şuna bi zahmet. plo-1 3x optik dürbünüyle yine her 10 kişiden birinin elinde görünüyor. 


bu arkadaşın dürbününe ne yapmaya çalıştığını anlamadım ama bu da bir plo/pso-1 svd.


blaser r93 tactical 338 lapua: işte bu korkutucu bir şey. alman sınır güvenlik muhafızlarında da olan epey uzun menzilli ve çok ölümcül bu tüfek .338 yarışma kalibreleri ile 0.5 moa gibi isabetlilik ile beraber kürtlere yardım babında hibe edilmiş.


romen psl: uzmanlar buna fakir kanas'ı derlerdi biz de demeyin derdik. 7.62x39 gibi intermediate mermiler ile şehir çarpışmaları düşünülerek tasarlanan romen ordusunun 60'larda ürettiği bu silahlar orta doğuda hala niyeyse kullanılıyor.


ırak tabuk: yukarıdakinin tasarım açısından aynısı ancak saddam devrinde ırak'ta imal edilmiş. tabii ki de peşmergeler aracılığıyla afrin'e ulaşmış. binlerce var.


zağros tüfeği: afrin'de en çok dikkat edilmesi gereken şey sanırım bu. kpv uçaksavar namlularını sökerek atölye koşullarında 14.5mm bir anti materyal sniper tüfeği üretmişler. 14.5mm özellikle zırh delici - izli kırmızı başlıklı mühimmat ile kullanıldığında otokar kobra - kirpi falan dinlemeden önlü arkalı delen bir mermi olduğundan yıkıntılarda şehirlerde dikkat edilmesi lazım. tek iyi yanı bunların namlu alevi uzaydan falan da görülebiliyor.


zijiang m99: suriye iç savaşına büyük ihtimalle silah kaçakçıları tarafından katar ve sudan'dan sokulan bu çin menşeyli anti materyal sniper tüfeği rus 12.7x108mm ile doçka / dshk mermisi kullanıyor. zırh delici kabiliyeti 14.5mm kadar değil ancak bunun yanında yarı otomatik olduğu için çok da can yakan bir platform. öso birlikleri bunlardan kullanıyordu ancak her nasılsa kürtlerde de ortaya çıktı.


makineli tüfekler

mg3: bizim de milli makineli tüfeğimiz olan mg3'ü nereden buldular emin değilim ancak ya tsk'dan bir şekilde ele geçmiş, ya iran - pakistan'dan sokulmuş ya da silah kaçakçıları suriye'ye 3-5 getirmiş. şimdilik tek bir resimde görünüyor.


m249 squad automatic weapon: amerikan ordusunun müfreze makinelisi m249 saw, susturucusuyla taktik donanımıyla falan en üst perdeden kürt güçlerine giriş yapmış. başımıza gelenler.


fn mag: amerikan gpmg tercihi olan bu 7.62x51mm makineli de direkt amerikan depolarından kürtlere ulaşan bir başka makineli türü oluyor. bizim kullandığımız herşeyden sanırım daha iyi. biz de bazı tanklarda falan bunların solenoid ateşlemeli türevlerini kullanıyoruz. laser dot bile vermişler.


kaleşnikof rpk: kaleş ailesinin en uzun namlulu makineli tüfeğini zamanında saddam iran'a karşı başarıyla denemişti. pkk'da da tek tük çıkıyordu. şimdi afrin'de de görmek kimseyi şaşırtmıyor.


kaleşnikof pkm: buna neden biksi - bixi - bikisi - bukasi (abarttım) dendiğini hiç anlayamadım. özgür suriye ordusu da çok uzun zamandır bu eski versiyonlarını kullanıyordu. afrin'deki kürtlerin elinde ise nedense çok daha yeni model rus ordusunun kullandığı tipte pkm'ler görüyoruz. putin bey ne yapıyorsunuz?


.30 cal m1919 browning: hala kullanıldığını bilmiyordum. 1940'larda sherman tanklarında da bunlar vardı. modernize edip sonra ypg'ye sanırım hibe etmişler.


12.7mm m2 uçaksavar (.50 cal): dünya üzerinde bir proxy savaşta amerikan parmağı aranıyorsa bu aleti görmek başlıbaşına herhalde yeter. nedeni de aşırı ağırlığı yüzünden silah tüccarlarının bunları taşımaya çok meyletmemesi. mühimmat kutusu bile ingilizce.


doçka / dshk: terörist aleminin değişmeyen sevgilisi afrin'de de kendilerini yalnız bırakmıyor.


14.5mm kpv: en ağır makinelitüfekleri de sanırım bu oluyor. biz de tsk olarak kendisini btr zırhlı personel taşıyıcıların tepesinde kullanıyoruz.


antitank silahları

rpg 7: terörist aleminin bir diğer değişmez yoldaşı da bu olagelmiştir. pkk ile olan savaşta şu normal çukur imla haklı konik roketleri görmeye alışmışız. ama işin rengi şimdi çok değişik, iran'ın da lokal ürettiği rpg7v7 arka arkaya konuşlu tandem roketleri reaktif zırh delmek için tasarlanmıştır. afrin'de de bunlar var. farkı fiyatından ziyade çalışma prensibi. öndeki zayıf konideki yavaş patlayıcı reaktif zırhı veya plakayı zayıflatırken arkada bir nanosaniye sonra patlayan asıl çukur imla hakkı tank zırhını çok zorluyor. ırak işgalindeki bütün m1a2 abrams tank kayıpları hemen hemen bu alet yüzünden. aşırı dikkatli olmak gerekiyor.


type 69 rpg: rpg 7 ile aynı dizayn sadece made in china. o yüzden binlerce var.


yugoslav m79 osa: tank zırhına 600 metre menzilden nişan alabilen oldukça ölümcül bir başka antitank silahına pkk'da çok özel bir ilgi gösteriyor. suriye'de nitekim 100'den az sayıda lançer olduğu sanılıyor.


fgm-148 javelin: zurnanın en çok zırt dediği ve daha çok diyeceği yer işte burada düğümleniyor. javelin antitank kabiliyetinin teknolojik olarak son aşamasını temsil ediyor. roketler tank zırhına yandan yaklaşmak yerine ikincil bir motor ile havaya fırlayarak tankların en zayıf olduğu yerden, tam tepelerinden avlıyor. amerika bunu kürtlere pkk'ya gideceğini bile bile işid'in gudik t55 tanklarını vursun diye niye verdi anlamak kabil değil. kürt güçlerinde afrin yakınlarında görülüyorlar. tanesi 246 bin dolares.


mk19 otomatik bombaatar: 40mm bombaatar ailesinin ağababasını da amerikalılar vermekten çekinmemiş. müstahkem mevzileri piyadeye karşı korumanın bu yüzyıldaki anahtarlarından biri bu otomatik bombaatarlar. pkk'nın bununla konvoy saldırısı yapması falan ne kadar uzak bir gelecekte acep?


rbg-6 riot bombaatar: yarı otomatik 40mm hırvat bombaatarları da resimlerde görünüyor.


milan: 1970'lerden beri çoğu yerde karşımıza çıkan bu milan antitank platformları suriye iç savaşının diğer bölgelerinde de görünüyordu. oradan sanırım kürtler de ele geçirmişler.


bgm-71 tow: tel güdümlü bizim de epeyce kullandığımız tow roketleri c serisi ve üstü varyantlarıyla kürt güçlerinde afrin havarisinde görünüyor. doğal olarak da amerikalıların ırak bölgesel yönetimine veya ırak ordusuna verdiği lotlardan afrin'e geçtiği şeklinde algılamak gerekiyor.


at-4 spigot (fagot): suriye ordusu depolarından gelen sovyet 1970 model roketler de afrin'de ypg ellerinde görülüyor.


at-5 spandrel (konkurs): suriye ordusunda 100 kadar bulunan 2500m menzilli bu 1.7kg savaş başlığı taşıyan roketlerden ypg'de de bulunuyor.


at-13 saxhorn (metis): termobarik tel güdümlü roket kabiliyeti de sanırım ruslar eliyle suriye ordusuna oradan bir şekilde kürt güçlerine geçiş yapmış bulunuyor.


afrin'de henüz patlatılmadıysa bunun da üzerine iki adet t-72, bir adet de t-55 tankları var.


küçük bir karşılaştırma yaparsak ypg'nin elindeki cephanelik pkk'da 30 yıldır gördüğümüze kıyas kabul etmeyecek kadar modern

cephane stoğu ve yığınağını tabii bilmek mümkün değil ancak bu bireysel ve özellikle de antitank silah teknolojisi umarım pkk aracılığı ile sınırdan içeri bir şekilde girmez. afrin öyle çocuk oyuncağı bir yer değil. ele geçen silahlar yan yana bir dizilince kim ne vermiş neyi görmemişiz daha rahat anlaşılacaktır sanırım.

Mecidiyeköy Trafiği Yerine Hollanda'da Bisikletle İşe Gitmeyi Seçen Birinin İmrendiren Hayatı