Anadolu Selçuklu Tarihinin En Gizemli ve En İlginç Türkmen Beyi: Coterinus

Anadolu Selçuklu tarihinin en ilginç, en gizemli ve de üzerinde en az çalışılan Türkmen Beyi, 13. yüzyılda İçel civarında yaşamış olan Coterinus olsa gerek.
Anadolu Selçuklu Tarihinin En Gizemli ve En İlginç Türkmen Beyi: Coterinus

anadolu selçuklu tarihinin en ilginç, en gizemli ve de üzerinde en az çalışılan türkmen beyi, 13. yüzyılda içel civarında yaşamış olan coterinus olsa gerek.

coterinus diye türkmen beyi mi olur diye soranlar kesinlikle haklı; lâkin, dedim ya adam gizemli biri. öyle ki ismi bile net değil: bazı kaynaklarda gıyasettin siyavuş, bazılarında cimri, bazılarında türk ahmet, diğer bazılarında ise coterinus olarak geçiyor.

coterinus'un ortaya çıktığı dönem, kösedağ savaşı sonrası ortalığın toz duman olduğu bir dönem: selçuklular moğollara yenildi yenilmesine ama bir taraftan da selçuklular, moğollar'ın desteğiyle karamanlıları saf dışı bırakmaya çalışıyorlar. diğer taraftan türkmenler ile memlûkler ise karamanlılara arka çıkarak selçuklulara ve moğollara horozlanıyorlar. ahiler ise karamanlılar'a karşı moğolları destekliyor. yani damadın veciz ifadesiyle at izi it izine karışmış durumda!

işte tam da böylesi bir ortamda siyavuş/cimri/ahmet/coterinus, benim neyim eksik deyip 1277'de selçuklulara karşı ayaklanıyor. fakat işin ilginci kendisi selçuklu sultan birinci alaeddin keykubad'ın oğlu. bugünün standartları çerçevesinde tam bir hain! nitekim pek çok tarihçi böylesi bir "hainliğe" ihtimal vermeyip şerh düşer. örneğin, bugün anadolu selçuklular hakkındaki çoğu bilgimizin ana kaynağı olan ibn bibi şöyle yazar: "aşağı soydan olmasına rağmen, ispat da edememeksizin sultan izzettin keykavus'un oğlu olduğunu iddia etti."

her ne kadar ibn bibi'yi inandıramasa da menteşeoğulları, eşrefoğulları ve germiyanoğulları beyliklerinden topladığı 20 bine yakın adamla kardeşi ikinci gıyaseddin keyhüsrev'e karşı 1277'de "cimri isyanı" ya da "2. karaman isyanı" adı verilen isyan hareketini başlatır. fakat asıl desteğini aldığı kişi, selçuklulular ile moğollar'ı devirmek için her yolu deneyen karamanoglu mehmet bey olduğundan müthiş gaza gelip konya'yı, alanya'yı ele geçiriyor, adına sikke bastırıp hutbe okutuyor ve hatta iyice çirkinleşip kardeşine 'beceriksiz ve karı kılıklı kardeşim' gibi laflar ediyor ki çok geçmeden bütün bunların bedelini çok acayip ağır bir şekilde ödeyecektir. selçuklu veziri sahip ata fahrettin ali ile moğolların sürek avı sonucunda namrun (lambrus) beyi tarafından yakalanıp derisi yüzülür ve içi samanla doldurulup şehir şehir dolaştırılır.

 

şimdiii, eğer hazırsanız birinci bombayı patlatıyorum: siyavuş/cimri/türk ahmet/coterinus denen bu kişi aslında karamanlı mehmet bey'in bizzat ta kendisi!!!! tabi bu bir iddia ve bunu mevcut bilgilerle kanıtlamak pek mümkün değil. çünkü malûm, tarihi yenenler yazar. nitekim bu isyancı lidere "cimri" adı verilmesi yenilgiden sonra gerçekleşir ki bu isimle aslında selçuklular, isyancıyı aşağılamakta ve dalga geçmektedirler.* dalga geçecek başka isim mi bulamadılar da cimri demişler sorusunun cevabı tarihçi fuad köprülü'de: "muhtelif farısî tarihlerde bu gibi serseri zümreleri hakkında ‘cimriyân’ veya ‘ecâmire’ tabiri kullanıldığı da daima vakidir. bunu osmanlı tarihlerinde de görmekteyiz: mesela aşıkpaşazâde, şeyh cüneyd erdebilî’den bahsederken ‘... ve dahi gayrıdan yanına nice cimri cem oldu’ diyerek bu nokta-ı nazarımızı teyid ediyor.”

dahası yine bu aşağılamanın bir devamı olarak cimri isyanına katılanlar, dönemin kayıtlarına "evbâş-ı bî bâk ve erâzil-i etrâk", yani "korkusuz aşağılık insanlar ve rezil türkler" şeklinde geçmiş bkz. ravzatü’l-küttâb ve hadîkatü’l-elbâb, s. 56. bu aşağılama da yetmemiş olacak ki ibn bibi'nin yazdığına göre cimri isyanının elebaşlarının kesik başları, ibret-i âlem için sokaklarda gezdirilmiş.

eğer hazırsanız şimdi de ikinci bombayı patlatıyorum: cimri isyanının en ateşli anında, 13 mayıs 1277'de karamanoğlu mehmet bey “şimdidengeru, divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda türkçeden gayri dil kullanılmaya... uymayanların boynu vurula....” diyerek o ünlü dil fermanını yayınlar. nitekim günümüzde her yıl 13 mayıs'ta türk dili bayramı olarak kutlanan bu ferman, aslında son derece pratik nedenlere dayanıyordu: isyancılar türkmendir ve de türkçe konuşmaktadırlar. oysa selçuklular bütün yazışmalarını arapça ve farsça yapmaktadırlar. yani aslında isyancı karamanoğlu mehmet bey'ni, nurullah ataçvari bir dil hassasiyeti falan yok; adam gayet pragmatik biri: ordusu ile iletişim için türkçe yazıp konuşmaya ihtiyacı vardır ve nitekim öyle de yapar.

şimdi bütün bu hikayeden çıkan sonuç: selçukluları seviyoruz, moğollar düşmanımız. selçuklular'a isyan eden karamanoğlu mehmet bey'i üniversite yapacak kadar bağrımıza bastık ama onu düşmanımız moğollar'la birlikte yok etmekten de geri durmadık. üstelik isyancı türkmenlerin derisini yüzüp başlarını kestik ama her 13 mayıs'ta dillerini kutlamayı da ihmal etmiyoruz. bak vallahi bak 155'i ararım, içeri aldırırım. biz burda kürtaj yapıye. diline dikkat et, hain! vatan haini!