Antik Yunanistan'da Adeta Kıble İşlevi Gören Merkez: Delfi Tapınağı

Yunanistan'da Parnassos Dağı'nın güneybatısında bulunan ve zamanında halk için önemli bir dini merkez olan tapınağı inceleyelim.
Antik Yunanistan'da Adeta Kıble İşlevi Gören Merkez: Delfi Tapınağı
iStock

Nedir?

antik yunan halklarının inançları gereği bir merkez kabul ettiği, şehirlerinin, kültürlerinin ve inançlarının sembolü olan kıblesi. müslümanlar için mescidi haram, yahudiler için mescid-i aksa neyse, onlar için de o olsa gerek. bütün toplumlarda ortak olan, bir kıble, merkez ve sembol belirleme yönelimini gösterir.

Mitolojik anlamı

efsaneye göre zeus dünya'nın orta noktasını bulmak için doğuya ve batıya birer kartal gönderir. bu iki kartal bugün delfi olarak bilinen yerde buluşurlar ve zeus bu noktayı bir omphalos taşı ile işaretler.

kutsal görülen bu topraklar gaia'ya aittir ve onun çocuğu olan python tarafından korunmaktadır. ardından apollon, python'ı öldürerek bölgeyi ele geçirir ve kendi adına bir tapınak inşa ettirir. bu tapınak apollon'un kehanetlerini insanlara aktardığı inanılan kahin pythia'nın bulunduğu tapınaktır ve zamanla dünyanın dört bir yanından bilgelik arayan kişilerin uğrak noktası olur.

Detaylı bilgi verecek olursak

delfi tapınağı, antik yunanistan’da delos ile birlikte en önemli iki dini merkezden birisi olan tapınak. parnassos dağı’nın eteklerinde, girişinde “kendini bil” yazan, omphalos taşının da bulunduğu, eski yunan dünyasının, o zamanki bilgilerine göre, tam da dünyanın göbeğinde bulunduğuna inandığı yer. bu merkez tanrı apollon’a adanmıştır. malumunuz apollon, başka birçok şeyle birlikte kehanetle de ilgilidir.


anlatılanlara göre tapınağın tabanında bir yarık vardır ve buradan dumanlar çıkar. aslında bu duman meselesi anlatıdan öte kanıtlanmış durumdadır. yale üniversitesi’nden; aralarında arkeolog (john hale), jeolog vs. olan bir ekip delphi’ye gider ve araştırma yapar. araştırma sonucunda hikayedeki anlatılan gaz çıkışının gerçek olduğunu, gazın hangi bileşenleri barındırdığını bulurlar.

tam o gaz çıkışının olduğu yerde, üç ayaklı taburesinin üstünde genç bir kız oturur. pythia adıyla bilinen bu kahin kehanette bulunacağı zaman; önce elinde tuttuğu tanrı apollon’un ağacı olan defne yaprağını dalını çiğner sonra kutsal ırmağın suyunun olduğu kaptan bir yudum alır ve en son aşamada kendin geçerek konuşmaya başlar...


kız tamamen anlaşılmaz, abuk sabuk dilde bir şeyler söyler. aslında bu tanrı apollon’un sözleridir. tanrı, kahinin ağzından konuşmuştur. bu anlaşılmaz sözlerin tercümeye ihtiyacı vardır. bu noktada devreye rahipler girer. kahin kısa ve öz çoğunlukla, “evet” ya da “hayır” şeklinde cevaplar verir.

yukarıda da dediğim gibi delphi delos’la birlikte antik dünyanın en önemli iki kehanet ve din merkezinden birisidir. buraya sadece yunanlılar gelmez. barbarların hatta perslerin geldiği bile olur. bu kadar ziyaretçinin olduğu yerde doğal olarak uzun kuyruklar da olur. sırada öne geçebilmek için rüşvet vermek de olağan durumlardan birisidir. hatta tapınağın sahip olduğu servet o boyuta ulaşır ki, ihtiyacı olan sitelere borç verir.

antik dünyanın birçok yerinden ziyaretçinin olduğu uzun bekleme seanslarında tabiki sohbetler de edilir. özellikle rahipler gelenlere bir şeyler ikram edip geldikleri yerler, oralarda yaşananlar hakkında bilgi alırlar. yani delphi, kehanet merkezi olmanın yanında aynı zamanda antik dünyanın enformasyon merkezidir. kahinlerin ve onların sözlerini tercüme eden rahiplerin tahminlerinde bu kadar isabetli olmalarına şaşırmamak gerek.

bunların dışında delphi’de olimpiyat oyunlarından sonra en büyük ikinci oyunlar olan phythia oyunları yapılır. kazananlara yine tanrı apollonun defne ağacından taç takılır. yine tapınak arazisinde çeşitli festivaller yapılır, bu festivallerde apollon’un tapınağı kurarken python'u öldürüşü, dionysos‘un doğumu tekrar canlandırılır.

kaynaklar: prof. donald kagan ve colette estin