Arabadayken Kaybolduğumuzu Düşündüğümüzde Neden Teybin Sesini Kısarız?
Öncelikle tespitin sahibi ''kuruyemisci''ye bir alkış.
araba kullanırken yolunu kaybeden erkeklerde gözlenen ilginç bir reflekstir.
hem kendimde hem de bir çok arkadaşımda gözlemlediğim bir durumdur.
sanırım erkek beyninin kadınlar gibi multitasking desteklememesinden kaynaklanıyor.
kulak ile yön bulma duyusunun çakışmasından kaynaklanıyor da olabilir.
buna benzer şekilde, televizyonun sesi açıkken telefon çaldığında erkek telefonu açmadan önce televizyonun sesini kısıyor, kadın gerek duymuyor.
tv bangır bangır bağırsa bile kadın telefonda konuşabiliyor.
demek ki erkek beyninde kulak ve odaklanma arasında bir bağlantı var.
ne acayip.
aslında olay kaybolduk hay amına koyim repliği sonrası ortamda tepki gösterilecek en aktif şey o teyp olduğundan gerçekleşir.
yanında dırdır eden tek varlık teyp olduğundan sus lan sen de iki dakka diyerek ses kısılır. ben burada neyin derdindeyim sen neyin derdindesin denir.
Peki ya durum gerçekten ''kuruyemisci''nin dediği gibi Multitasking yani aynı anda birden fazla işi yapabilme ile mi ilgili?
Bu konuda farklı görüşler var.
onbinlerce yıllık avcı toplayıcı yaşamı gözönüne alırsak cinsiyetlere göre multitasking desteğinden daha makul bir açıklama kotarabiliriz.
şöyle ki kadınlar zaten bu dönemde genelde mağara ya da kulübenin etrafında takılıyorlardı ve avlanmak için yerleşim yerinden pek uzaklaşmadıkları için kaybolmak gibi bir durumla karşılaşmadılar, buna uygun bir tepkiyi evrimleştiremediler. tabi bu sebeple bir gittikleri yere bir daha gidememe gibi default bir özellikleri olduğu için leyla gibi araba kullanıp müziği de bu umarsızlıklarına fon yapıyorlar. araba kullanamama sebepleri de avını kovalayan erkeğin geliştirdiği ileri dönük tünel görüşü yerine bir yandan çocuk bakıp bir yandan yemek, temizlik, vs.'yle ilgilenen geniş açılı görüşe sahip olmaları.
erkekler ise sürüden ayrılıp av peşinde uzun mesafeler koşmak zorundaydı ve bunun neticesinde sık sık kaybolma riskiyle karşı karşıyaydı. kaybolan insanın yolunu bulmak için ipuçlarına ihtiyacı vardır, o ipuçları da sessizlik ve dikkat sayesinde elde edilir. mağara adamı kaybolduğunda susup rüzgarı dinliyordu, etrafını inceliyordu, ufka, gökyüzüne bakıyordu, bu ipuçlarına kafa yoruyordu. o sırada yanındaki arkadaşı soner sarıkabadayı'dan bitanem söyleseydi onu da sustururdu. evrimin günümüze bıraktığı minik bir miras kısaca.
cinsiyetle alakasız tespittir şahsen bir kadın olarak gümbür gümbür müzik çalarken sağlıklı düşünemiyorum ben de. çok iyi bilmediğim bir yere gideceksem asla müziği açmam. telefonla konuşma kısmına gelirsek, değil tv açıkken, sessiz konuşan iki insan varken bile telefonla konuşamam. ne multitaskingi anacım, bilgisayar mıyız biz?
erkeklerin multitasking kabızlığının sonucudur. işlemci yükünü azaltmak istemiştir.
görsel hafızasını tam kapasite kullanabilmek için, işitsel hafızasını daha az kullanmaya çalışan erkek.
buyrun, burada bir arkadaş tez konusu olacak şekilde açıklamış. ahanda
aynı anda cep telefonuyla konuşup, sigara içip, araba kullanan minibüs şöförleri varken "erkeklerde multitasking yok" diyebilenin alnını karışlarım.
multitasking konusu uzun süredir kadınların uzman olduğu bir şeymiş gibi konuşulup durdu. lakin konuyla ilgili kesin veriler ortaya koyan bir araştırma yok. çoğu iddia söylentiden veya kanıtlanamamış verilerden ibaret. burada konu ile ilgili cinsiyet farklılığı bölümüne bakabilirsiniz: https://en.wikipedia.org/wiki/human_multitasking . ayrıca kadınların multitaskingde daha iyi olduğunu iddia eden az sayıda araştırmadan biri olan bu araştırma bile sadece sosyal ilişkileri ve grup çalışmasını işaret ediyor ki bu çalışma bile yeterli kanıt sunamadığı gerekçesi ile kadınların multitaskingde daha iyi olması yönünden kanıt olarak kabul edilmiyor.
multi tasking ile örnek olayın bağlantısı sanırım şöyle yapılmış: ortamdaki sesin algılanması ile yön tayininin aynı anda gerçekleşmesi gereken eylemler. erkek task sayısını azaltma yoluna gittiğine göre multitaskingde kötü olması bu durumun sebebi olabilir.
ortada bilimsel olarak yapılan araştırmalarda bile yeterli kanıt yokken, duyma gibi(duyduğunu anlamak eyleminden farklı) ekstra çaba istemeyen bir eylem ile yön tayini gibi odaklanmayı gerektiren eylemlerin aynı anda gerçekleşmesinin ne kadar multitasking olduğu da ayrıca muamma.
tespitin kaynağı büyük olasılıkla bireysel deneyimler olunca elbette ortaya ancak böyle bir tespit çıkıyor. tespiti değerlendirenler de böyle bir durumla(muhtemelen) karşılaşmış olmalarına istinaden doğruluğuna inanıyor olabilir. ancak bilim böyle işlemiyor. senin şahit olduğun toplam araç içi deneyimlerin kaçında sürücü erkekti, kaçında kadındı? erkeklerin içinde kaçı bahsedilen eylemi gerçekleştirdi, kadınların içinde kaçı? gerçekten arada anlamlı bir fark var diyecek kadar örneklem genişliğine ulaştın mı? karşılaştırılan koşulların kaçında ortamlar birbiri ile aynıydı veya yakındı(ses seviyesi, yorgunluk düzeyi, dikkat seviyesi gibi kişisel faktörler)?
muhabbet dönsün, geyik olsun diye yapılınca güzel, ufuk açan tespitmişcesine yaklaşılınca malca.