Arabaya PPF Kaplama Yaptırmak Mantıklı mı?

ppf; çok sıcak bakmamama rağmen, araç alımım sırasında satış yetkilisinin ısrarcı tavsiyesi ile aracıma uygulattırdığım bir koruma malzemesi
tam bir yıl önce indirimli fiyat olarak 140.000 tl ödemiştim ppf kaplama için. aracımı aldığım hafta vale her iki kapıyı hafifçe sürttü, ppf olmasaydı iki kapı da boyanmak durumunda kalacaktı. ppf sayesinde hiçbir şey olmadı. kapılardaki ppf kaplamayı uygun bir fiyata değiştirdim sadece. iki hafta önce de otoparkta çamurluğu sürtmüşler, onda da ppf sayesinde hiç zarar oluşmadı. o kısmın kaplamasını da ücretsiz değiştirdiler. istanbul gibi bir yerde ve büyük hacimli bir araba kullanıyorsanız, aracınıza uygulatmanızı tavsiye edeceğim kaplama türüdür.
seramik kaplamayı ise çok tavsiye etmemişlerdi. sadece kuş pisliklerinin boyaya verebileceği zararı azaltabileceği, onun dışında ufak sürtmeler, taş çarpması, vb. konularda ppf gibi bir koruma sağlamayacağı söylenmişti.
ppf, arabasını seven ve değer veren herkesin yaptırması gereken bir uygulama
yapılması gerekli ancak nerede? gyeon, meguiars gibi rüştünü ispatlamış yerlerde ve rüştünü ispatlamış ürünlerle.
servislerde ya da sokak arası dükkanlarda yapılan dandik ppf’leri beceriksiz işçiliklerle deneyimleyip, görüp sonrasında ppf’e bok atmak bildiğin cahil işi. hele bu kalitesiz ppf’leri görüp ppf konseptinin tamamına laf etmek aptallık. kalitesiz ppf, yetersiz işçilik verniği de söker, boyayı da söker.
iyi bir ppf ne işe yarar? ilk başta özellikle güneşli havalarda kuş bokları. araç üzerinde kalan kuş boku vernik üzerinde geri dönülmez yanıklara sebep olur, ppf bunu engeller. kedilerin ince tırnak izleri de ppf sayesinde engellenir. araç yanından geçen bisiklet ya da araca zarar verebilecek araçların yaratacağı ince çizikler de ppf sayesinde engellenir.
ha aracınız umurunuzda değildir, çiziği veya kuş boku lekesi gibi şeyleri çok dert etmiyorsunuzdur, uzun süre o aracı kullanmak gibi bir derdiniz yoktur, araç sizi a noktasından b noktasına götürmekten ibarettir o zaman zaten ppf sizin profilinize uygun bir hizmet değildir.
yurt dışında fiyatlar ortalama 5 bin euro (2 bin malzeme + 3 bin işçilik ) civarında. dolayısıyla “malzeme 1000-1500 lira yaaaeww” diyenlere itibar etmeyin. iyi malzeme her yerde iyi para. işçilik bedeli ise ülke şartlarına göre değişir.
fiyatından bağımsız, ppf kaplamanın yararları
1- uygulama yapılmadan önce güzel bir pasta cila yapılırsa, aracın boyası her daim parlak gözükür.
2- oluşan çizikler basit bir şekilde giderilir. üzerine sıcak su dökmeniz dahi yeterlidir.
3- avm, otopark gibi yerlerde, biri gelip dibinize park edip, kapısını "hayvan" gibi açıp aracınıza vurduğunda, boya kalkmaz, zarar görmez.
4- üç-beş sene içinde ya da satarken söktürürseniz, aracınız ilk günkü gibi temiz gözükür, değerine değer katar.
5- kuş pisliği, aracın boyasını yakar, güneş yemesi halinde o bölüm boyanmadan kurtulamaz. ppf kaplattığınızda yine sıcak su ile ilk günkü haline döner.
6- uzun yolda kaputa, tampona taş gelip, boyayı kaldırma gibi durumlardan korur.
çok basit bir yıkamayı bile yaparken arabaya zarar veren esnaflarımız varken ne cesaretle ppf kaplama yaptırılıyor aklım almıyor
düzgün uygulandığında faydası elbet vardır ancak fiyatı ucuz değil, sağladığı faydaya değmez gibi geliyor.
- tek seferde yaptırıp kurtulamıyorsun, bakım ve yenileme gerektiriyor.
- büyük darbelere, kazalara karşı koruyuculuğu yok.
- çıkartırken ekstra dikkat gerekiyor.
- düzgün uygulanmazsa boyaya zararı var.
kasko yaptırmayan adam bunu yaptırıyor. kaskoya 20 bin veriyorsun, seni 1 milyonluk dertten kurtarabiliyor. ama bu kaplamaya 100 bin veriyorsun, seni kurtaracağı şey birkaç çizik, kuş pisliği falan. ppf kaplatmayıp araba birkaç kere çizilse, çiziği öylece bıraksan değeri 10 bin bile düşmez. ama ppf kaplatınca 10 binlerce liran kayboluyor, üstüne hatalı olma riski var.
bence saçma.
belki sadece kaputa, ön çamurluklara, o da uzun yol köy möy yapıyorsanız taş sekmelerine karşı. onun harici aracı streçlemenin ne mantığı var anlamış değilim
ciddi de bir piyasa oluştu deli paralar dönüyor.
o kadar değişik hareketler var ki anlatamam, aracı önce seramik kaplıyorlar, üstüne ppf, onun üstüne ppf seramiği falan derken araba kaplanmış ilkokul defterine dönüyor.
bir de ppf’çilerin daha iyi ppf kaplama yapabilmek adına sıfır alınmış aracın farı, kapı kolu, stopu, trimini çatır çatır söktüğünü görüyoruz, boya takıntılı millet aracına binmeden aracı ameliyata aldırıyor bu da bir oksimoron. çok çok iyi işçilik bile olsa aracın trimleri sök tak için üretilmemiştir, o sökülen parça tekrar asla fabrika montajı sıkılığında/ tokluğunda gibi olamaz kanaatindeyim. o zaman detaylı temizlik yaparken de sökelim ?
ppf’li aracı satmak da derttir. kıllanan adam boya cihazı ölçüm vermiyor diye size o yüzbinler harcadığınız ppf’i söktürüverir, verdiğiniz paraya üzülürsünüz. ben şahsen komple ppf’li bir ikinci el araç asla tercih etmem, şahsi görüşüm elbette.
son olarak kötü yapılmış bir kaplama boyayı mahvedeceği gibi korumaya çalıştığınız o paneli tekrar boyatmak zorunda kalabilirsiniz. seramikler daha masum bu konuda, en acemi adamın yaptığı seramiği bile bi pasta cilayla halledersin.
boyaya verdiği zarar
sizin tercihiniz ama bir karış bile kaplatmam aracıma.
bundan önceki aracıma ppf yaptırmadım. yolda seken taşlardan ve kapısını hayvan gibi açan davarlardan dolayı zebraya döndü garibim
yeni aracıma ppf yaptırdım. beni ilk kurtardığı durumda, yurt dışına giderken aracı iga otoparka koydum. tepeden damlayan kireçli su yüzünden, kaput üstü 10 cm çapında bembeyaz bir tabaka oluştu, yıkama ile tabii ki geçmedi. sonra kaput ppf'i 4 bin liraya değiştirildi ve olay hiç yaşanmamış gibi tertemiz oldu. ppf olmasa ön kaputu boyatmak zorunda kalırdım.
ikinci kurtardığı sefer de, hastane otoparkında gerçekleşti. kör bir kadın, arabayla çıkarken benim aracın sol ön kısmına, resmen aracını takarak çıkmaya çalışmış. sonra aracını geriye alıp, bir daha zorlamış. video kaydı da var araca verdiği hasarın. aracın ön tarafındaki ppf, 6 bin liraya değiştirildi ve hiç hasar kalmadı.
otoparklarda araç kapılarını davar gibi açanlardan hiç bahsetmiyorum. ppf kendini feda ederek bütün çarpmalardan korumuş aracı.
şimdi ben ilk yaptırırken 30 bin, sonradan 2 parçayı yeniletmek için 10 bin, toplam 40 bin harcayarak aracımı korumayı başardım. yaptırmasaydım, kaputu ve tamponu boyalı arabam olacaktı.
siz burada ileri geri konuşanlara çok da takılmayın. ülkede deli gibi vergilerden dolayı, araç fiyatları çok pahalı. malınızı korumanızı öneririm...