Aşık Olduğunu Fark Etmenin Nasıl Bir Şey Olduğunu Gösteren Hikaye
davranışlarımızı yalnızken bile yanımızda "o" varmış gibi şekillendirmeye başladığımızda anlarız/ aşık olduğumuzu.
belki inanmayan çıkacaktır, yine anlatmak istiyorum. hatuna aşık olduğum dönem üniversitedeydim. maddi durumumuz kötü olduğu için inşaatta amelelik, boyacılık, inşaat temizleme gibi işler yapıyordum.
bir gün, "o"nun mahallesinde dört katlı bir inşaatın üçüncü katında amelelik yapıyordum, duvarcı amelesiydim yani o gün. ancak o dönem öyle bir dönemdi ki gerçekten dilerim hiç kimse yaşamaz benzer süreci. okulu bırakma gibi durumum var, kardeşim üç aydır hastanede yatıyor, babam yine yeniden bir dükkan batırmış, annem temizliğe gidiyor. sigara kullanmıyorum o zamanlar... dayımın duvarda duran sigara paketinden bir sigara çaldığımı hatırlıyorum, tekel 2001. kırmızı, kapaklı.
çıktım çatıya, intihar edeceğim. zaten uzun süredir muhasebesini yapıyordum. yok yani, sanki ben çok çirkinim diye bu durumdayız diye düşünüyordum. içtim sigarayı, kendi cenazemi en ince, ama en ince ayrıntısına kadar hayal ediyorum. yani, hayal etmek denmez aslında, bildiğin izliyorum. sonra, "o" geçti mahalleden. kızdım, sevdim, kırıldım, üzüldüm, sevindim, yoruldum... insana dair hangi duygu varsa yaşadım o an. ben "o"nun sevgilisi olacaktım, vazgeçemezdim. indim, mutlu, umutlu, sevinçli; türkü söyleye söyleye harç kardım. sonra susturdu tabii ustalar, sk gibi sesim var zaten.
yıllar geçti, dördüncü kattan atlamadıysam; aileme olan sevgimin yanında, kendisine olan umudum da bir etken oldu. şimdi sevgiliyiz, uzun zamandır. evine bırakınca falan çalıştığım inşaatın dördüncü katına bakıyorum.
bazen şakalaşıyoruz bu konu geçtiğinde. atlasaydım da ölmezdim ki zaten. benim sigortam var aşkım, aklın mantığın kesiyo mu senin!