Atiye Dizisi Üzerinden Kendini Aramak Üzerine Yola Çıkanlara Tavsiyeler
atiye’nin yolculuğunda hem içeride hem de dışarıda o kadar çok sembolik anlatım var ki hayatımızdan epey izler taşıyor.
1. soru işaretlerinin peşinden gitmek
şüphenin bu hayattaki en kıymetli hislerden biri olduğunu düşünüyorum. şüphe eden yolu bulur. içinde şüphe olan bir insanın yorumlama gücü gelişir. yorumlamaktan kaçmayıp, soru işaretlerini takip etmek, ertelememek, atiye’nin ilk notlarından…
2. yüzleşmeler
atiye’nin yolculuğunun geçmişe dönük yüzleşmeler içermesi hem epey duygusal hem de işleri çözmek için en iyi yol. bir insan içindeki en derinlere gizlediği endişelere, üzüntülere ve çaresizliklere temas etmeden tam olarak özgür olamaz. geriye dön, yüzleş, affet. bunları yaptıktan sonra epey güçsüz hissedebilirsin ama daha huzurlu olacağın da kesin.
insanın en ilkel, en acımasız şeyleri yapmış olması kendine yediremediği bir şey nihayetinde. ancak olan olmuş, hepsine sahip çıkmak gerek. bebeklik, çocukluk ve yetişkinlik dönemleri hep sancılı geçişler yaşatır. hangimiz o sancılı dönemlerde kötü kararlar vermedik ki?
3. hayatının başrolünde kim var?
atiye’nin yolculuğundaki en güzel noktalardan birisi, kendine dair ihtiyaçları hep öncelik olarak gören bir kadınla karşı karşıya olmamız. atiye kesinlikle güçlü bir karakter. dizinin en başından beri kendine dair istek ve ihtiyaçlarını görüp bunu ifade etmesi, geleneksel kalıplarla davranmaması çok iyi işlenmiş.
4. kimler kendini arar?
insanın kendini aramasının her zaman sembolik bir sebebi olmayabilir. ancak insanın içinde bir yerlerde bir işaret varsa onu takip etmekten de geri durmamalı.
rumi’nin de dediği gibi: "arayanlar bulamamışlar ama bulanlar da arayanlarmış."
5. yoldaki engeller
hayatı bir matematik işlemi gibi belirli bir sıra ve kural çerçevesinde, toplumda “kural” olmuş şeylere göre yaşayanlar, kendini arayan insanı endişelendirebilir. ancak, hiç riske girmemişlerin vereceği endişelere güvenmek yerine hislerine sahip çıkmak gerek.
yine bir rumi alıntısı geliyor, atiye’de de söylendiği gibi: "düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?"