Avrupa'da 11-16. Yüzyıllar Arasında İnsanlar Neden Mumya Yiyordu?

Avrupa'da 11. yüzyılda başlayıp 16. yüzyıla kadar devam eden bir mumya yeme çılgınlığı yaşandı.
Avrupa'da 11-16. Yüzyıllar Arasında İnsanlar Neden Mumya Yiyordu?

avrupa’da 11. yüzyılda başlayıp 16. yüzyıla kadar devam eden mumya yeme çılgınlığının sebebi 11. ve 12. yüzyıllarda islam dünyasından transfer edilen bilgilerin yanlış anlaşılması ve yanlış çevrilmesiymiş.

sanskritçede shilajit, sümercede esir ismi verilen, ırak’ta sayali, pers ve arap dünyasında mumiya vb. olarak bilinen, şifa niyetine rusya ve çevresinde, orta doğu ve asya ülkelerinin birçoğunda kullanılan, günümüzde de mumiyo, mumijo, mumio, shilajit gibi isimlerle bilinen, genellikle koyu kahverengi veya siyah katranımsı yapıda olan yüksek, dağlık bölgelerdeki kayalardan ve ölüdeniz gibi göllerden toplanan, mineraller ve asitler (bkz: fulvik asit) gibi faydalı içerikleri nedeniyle yüzyıllardır gerçekten de her derde deva niyetine kullanılan bir takviyeyi isim benzerliği nedeniyle mumya olarak anlamışlar. (link)

arapçada bal mumu anlamına gelen mum kelimesi reçinemsi kıvamdaki bu etkili ve değerli doğal asfalta da verilince ve araplar mumyaları ilk gördüklerinde koyu renklerinden dolayı mum yani bitüm ile yapıldıklarına kanaat getirip mumia ismi verince işler karışmış. bazı mumyalar bitüm ile yapılsa da 3000 yıldan uzun süren mısır mumyacılığının ilk 2000 yılında genel pratik bu değilmiş. yağlar, reçineler ve bal mumu gibi başka doğal maddelerden elde edilen karışımlar kullanılmış. (link)

yani yüksek kayalarda ve göllerde bulunan doğal bitüm (natural bitumen) denen ve bulunduğu yer, renk, içerik, görünüş bakımından farklı çeşitleri ve çok fazla ismi olan bir madde var. bazı mumyalarda izine rastlansa da mumyacılıkta olmazsa olmaz değil. ibni sina’nın mumia dediği medikal bitüm (medicinal bitumen) tıbbi faydaları için günümüzde de yaygın olarak kullanılıyor. ben aktarda görüp mumiyo ismini komik bulmuştum. (link)

avrupa’ya dönersek, "gladyatörlerin kanı epilepsiyi tedavi eder" gibi düşüncelerin yaygın olduğu, insan vücudundan başka insanlara “iyi gelen” maddelerin çıkarıldığı çünkü insanın iyileşme gücünün başkalarına aktarılabileceğine inanılan bir dönemde mumyaların ilaç olarak kullanılması fikri çok da yadırganmamış. önce mısır’dan getirilen mumyaları parçalayıp toz haline getirerek baş ağrısından kansere, akla gelen her türlü hastalık için uyarlanabilecek bir ilaç olarak kullanmışlar. "mısır’ı kurutup" yine de talebi karşılayamamış, ceset hırsızlığı yaparak kendi sahte mumyalarını üretmişler. cesetleri kimyasal maddelerin ve tuzun içinde bekletip fırında kurutmuş, toz haline getirip ilaç diye satmışlar. (link)

16. yüzyılda doktorlar ve akademisyenler mumyanın bir ilaç olarak değerini sorgulamaya ve tıpta kullanımını protesto etmeye başlamışlar. orta çağ tercümanlarının çevirilerinde ve yorumlarında, bitümden mumyalanmış veya kurutulmuş bedenlere geçişe neden olan hatalara dikkat çekmişler. (link)