Avustralya'ya Çalışmaya Giden Bir Beyaz Yakalının Başına Gelen Sevimsiz Şeyler
peşin not: mart ayında iş yerimi değiştirdim. 3 aydır yeni şirketimde çalışıyorum ve en ufak bir öküzlük görmedim. iş ahlakı ve yükü olarak da çok mutluyum. umarım herhangi bir sıkıntı çıkmaz da uzunca yıllar çalışırım. benim avustralya'ya uyum sağlamam, iyi bir iş yeri bulmam tam 4 senemi aldı. umarım yeni gelenler için kısa olur. şans işte, kimi göçmen kolayca iyi bir iş yeri bulabiliyor(örnekleri var), kimi göçmen için de local experience boku yüzünden kariyerini kurtarması yılları bulabiliyor.
türkiye'de 8 sene çalıştım. ben türkiye'deki beyaz yakalılara koyun, yalaka, içten pazarlıklı derken avustralya'da çalıştığım 3 sene içinde buradaki beyaz yakalılarının türkiye'yi arattığını gördüm.
inşaat mühendisiyim, 3 senede 3 firma değiştirdim. bazen paranoya yapıyorum "acaba bende mi bir sorun var" diye...
ilk firmamda iranlıların sayısı baskındı
kendi alanım değildi. yerel tecrübe b*ku için çalışmaya başladık. heriflerdeki yalakalık, içten pazarlığı hayatım boyunca hiçbir yerde görmedim. ayrıca defalarca uyarmama rağmen teknik konuları farsça konuşuyorlardı. (zelzele, zelzele, zelzele) dolayısıyla benim de hiçbir şeyden haberim olmuyordu. patrona söyledim, uyardı, devam ettiler. en son dışarıdan iş gelişimi için bir eğitim aldık da o fırsatla hepsini rezil ettim, sonra bir kez olsun ağızlarından farsça kelime duymadım.
ikinci firmam dünyaca ünlü bir şirket
profil olarak avustralyalı ve hollandalı ağırlıklıydı. iş ahlakı, yükü olarak çalıştığım en iyi şirketti. onlar da corona krizi başladığında; ırkçılık yapıp, probation period'daki tüm göçmenlerin işine "ekonomik nedenlerden ötürü" diyerek son verdiler. probation period'daki avustralyalılar işlerine devam ettiler.
üçüncü firmam da kurumsal bir firma ve 2000 çalışanı var
işe girince bana mobbing hakkında onlarca madde okuttular, eğitim verdiler. ben de "vay bee herifler bu konuda gayet disiplinli, helal olsun" demiştim. işin içine girince ya patronların müdürlerin davranışlarından haberleri yok ya da yaptıklarına gözlerini kapatıyorlar. müdür her türlü kabalığı, mobbing'i yapmakta özgür. iranlı drafter arkadaş "kimse bu müdüre ses çıkarmadı, tepki göstermedi ve 1 sene içinde 10 inşaat mühendisi/teknik ressam bu dallama müdürün yüzünden ya kovuldu ya da istifa etti" dedi. ben bir başkaldırı yaptım ama cürmüm yetmiyor, çok yeniyim. fırsat kolluyorum birkaç kişi birleşebilirsek; en azından bu dallama müdürün canını sağlam sıkabiliriz. aksi takdirde ben de 11. ölürüm gibime geliyor.
avustralya'da hintliler, çinliler, lübnanlılar kendi ağlarını kurmuşlar ve birbirlerini de destekliyor. bizim türklerin ise bir b*k yaptığı yok.
karşılaştığım en garip olay ise şu
2. firmamda çalışırken kocaeli üniversitesi inşaat mühendisliği mezunu bir gencin cv'sini önüme koydular ve sordular. ben de en azından arkadaşım olur, takılırız, birbirimizi destekleriz diyerek müdüre "neden olmasın, çalışkan birisine benziyor hem bana da arkadaş olur vs" diyerek onay verdim. adam şirkete başladı, ilk gün klasik, herkesle teker teker tanıştırıyorlar. sıra bana geldi ve bana adını söyledi. ben de ona "ben de türküm" dedim. bana "ben türk değilim ermeniyim, türkçe konuşmayı da bilmiyorum." dedi. 6 ay yüzüme bakarak yalan bir şekilde çalıştı. corona patlayınca onu da işten çıkardılar tabii... ayrıca kocaeli üniversitesi'nde ermenice mühendislik eğitimi mi var ve benim mi haberim yok?
neyse... çok uzattım. kısacası avustralya'nın iş şartlarında şanssız durumlar yaşayabilirsiniz.