Baltık Ülkelerinden Estonya'nın Sizi Büyüleyecek İnanılmaz Tatlı Başkenti: Tallinn
hemen hemen her kuzey ülkesi gibi kışın -20'lere varan soğukları olmasa, baltık ülkelerinin yaşanılası en şirin şehiridir Tallinn. kendisi bu ülkenin harjumäa bölgesinde yer almaktadir ve nüfusu 450.000'dir.
tarihi ve turistik yönleri bakımından, bırakın istanbul'u, anadolu'da bulunan herhangi bir ilçeden daha az seçenegi bulunmasına karşılık, devlet bu şehri allayıp pullayarak, reklamını yaparak bütün avrupa'ya tanıtmıştır.2010'da istanbul'un üstleneceği avrupa kültür başkenti görevini ertesi sene bu şehir yapacaktır. özellikle, almanya'dan ve ingiltere'den gelen yabancı turistler ucuz uçuşlar sayesinde bu şehire gelerek, 3-4 gün konaklar ve sonra geri dönerler.
tallinn'de görülecek pek fazla bir ayrıntı yoktur. şehirde bir kaç bölüm vardır. bunlar şehir merkezi anlamına gelen kesklinn, endüstri bölgesi tondi, ve toplu konut bölgeleri lasnamee ve mustamee'den oluşur. birde en güneyde varoş bölgesi nomme yer almaktadır.
turistik bakımdan şehirde görülecek tek yer kesklinn bölgesidir. bu bölgede suriçi, katedral tepesi ve alışveriş merkezlerinin bulunduğu viru meydanı en önemli yerlerdir. görüleceği üzere, şehir zamanla, sovyet etkisinden kurtulup hızlı bir şekilde avrupalılaşmaya başlamıştır. fakat estonlar ve ruslar, bu yerlere daha çok eğlenme amaçlı gelirler. old town içinde bol miktarda cafe, restoran, bar, club ve pub bulunmaktadir.
şehir ulaşım konusunda çok avantajlı bir konuma sahiptir. her ne kadar, türkiye'den direkt uçuş olmasada, letonya'nin başkenti riga'dan otobüsle 4 saat, finlandiya'nın başkenti helsinki'den feribotla 2 saat, isveç'in başkenti stockholm'den feribot turları ile de 16 saat mesafededir. isveç, kuş uçuşu yada uçakla 2 saat mesafede olsada, halk özellikle de gençler, diledikleri kadar eğlenebileceği feribotları seçerler. bu yüzden, haftasonları çok sayıda finli ve isveçli turist, alışveriş sebebiyle, kendi ülkelerine nazaran daha ucuz olan tallinn'e gelirler. iskandinav ülkelerindeki alkollü içki satışındaki vergi politikası nedeni ile, ucuz içki satışı tallinn turizmini direk etkiler. çünkü, bir feribot bileti sadece 23 euro'dur.
old town'in içinde oleviste kilisesi bulunur. bu kilisenin kulesi, şehrin en uzun tarihi binasıdır. hatta, şehrin gelişmesi ile merkeze yapılması kararlaştırılan viru keskus alışveriş merkezi ve sokos hotel plazasi sirf bu yüzden çok tepki almıştır. bu kuleye varmadan, içinden geçilen büyük bir meydan bulunur. bu meydan town hall square diye tabir edilir ve büyük günlerde, özellikle yılbaşı gecesi, halk bu yerde -20 derece soğuğa aldırmadan çılgınlar gibi eğlenirler ve vodkalarını yudumlarlar.
bir diğer görülesi yer ise alexander nevsky katedrali'dir. dünyada bir çok şehirde bu katedralin aynısı bulunur.*, tallinn'in en büyük ortodoks kilisesi buradir ve görünüş itibari ile moskova red square'ı anımsatır. 1894 yılında yapımına başlanmış, inşaatı 6 sene sürmüştür.
tallinn, türkiye'de pek meşhur olmasada, avrupa ve amerika'da ki büyükşehirlerin olmazsa olmazı şehir parkı barındırır. central park veya hyde park ile boy ölçüşemeyecek kadar küçük olan kadriorg park, halkın yeşillik ihtiyacını karşılar. parkın az ilerisinde, estonya cumhurbaşkanı'nın ikametgahı bulunmaktadir. önemli günlerde, buradaki sarayda resepsiyonlar yapılır. tc tallinn büyükelçiliği'de bu binayı 29 ekim resepsiyonlari sebebi ile kullanmaktadir.
şehir içi ulaşım otobüs, troleybüs ve tramvaylarla sağlanır. bir bilet 6 kron* olup, (10 kron yaklaşık 1.2 ytl) biletsiz binmeniz halinde cezası 600 kron'dur. fakat kontroller ayda bir kere olduğundan beleş binmek bir rutin haline gelmektedir. ha oldu da kontrol var, aşağıdaki maddeyi okuyunuz o zaman.
(bkz: #11767213)
tallinn'in kuzeyinde baltık denizi, güneyinde ise ülemiste gölü bulunmaktadir. bu sebeplen, diğer baltık ülkelerine nazaran karasal iklimin özellikleri gözükmez, fakat st. petersburg'dan gelen rüzgar, hava sıcaklığını/soğukluğunu -20'ye kadar düşürebilir. ülemiste gölü ise şehir su şebekesine gider. türkiye'ye göre suyu biraz serttir.
estonya'da yaşayan birisi olarak yakın çevrem tarafından bana sorulan sorular, şehrin mimari özellikleri/kültürü/tarihi hakkında değil de, daha çok gece hayatı ile ilgilidir. bu sebeplen, aşağıya yazmayı uygun gördüğüm detaylar işe yarayacaktır.
baltık ülkelerinde gece hayatı kıyaslamasında tallinn 2. sırada gelir. litvanya'nın başkenti vilnius'u geride bırakmış fakat riga'yı sollayamamıştır. estonlar ve ruslar gece yarısına kadar evlerinde veya ev partilerinde içerler. kafaların döndüğü vakit (00/00.30 civarı) dışarı çıkılınır ve old town'ın içindeki club/bar veya publara doğru yol alınır.
merkezdeki bir kaç club ve bar'ın özellikleri,
hollywood club: giriş 90 kron'dur. cuma ve cumartesi geceleri kalabalıklıktan adım atılacak yer bulunamaz. en güzel club da denilebilir fakat belirli bir rutinden sonra aynı şarkıları dinlemek sıkıcı olabiliyor. çarşamba geceleri ladies night'dır ve bayanlara giriş ücretsizdir. perşembe geceleri ise voucher ile gece 1'e kadar giriş ücretsizdir.
venus club: giriş 100 kron'dur. tallinn'de ki rus azınlığa hitap eden bir club olması sebebi ile güvenlik görevlisinden, dansçısına, hatta barmenden müşterisine kadar herkes rus'tur. ayda bir russian party düzenlerler. denk getirebildiğiniz ve bir rus arkadaşınız olduğu takdirde eğleneceğiniz garantidir. ayrıca eklemekte yarar var, özellikle cuma ve cumartesi geceleri, maalesef tallinn'de ki erkek türk nüfusunun büyük bir bölümünü burası barındırır.
club prive: şehir merkezinde, niguliste kulesinin yanında bulunur. giriş 130 krondur. ufak olmasına karşın, güzel müzik çalarlar.
von krahl: küçük bir club'dır. rutinden sıkıldıysanız, uğramakta yarar var.
bonny & clyde : tallinn'de ki orta yaş ve high-class kesimin takıldığı clubdır. 90'lar pop müzikleri çalarlar. giriş 150 kron'dur.
club überlingen: tallinn'de ki genç ve high-class kesimin takıldığı clubdır. kesin dresscode vardır ve müzikleri daha çok elektronik ağırlıktadır.
nimeta bar: tallinn'de ki en güzel ve takılmalık bardır. giriş ücretsiz olup, içecekler uygun fiyattadır. cuma ve cumartesi günleri dans pisti tıklım tıklımdır. dolayısı ile gece yarısından evvel gitmek uygun olup, yer kapmak gerekmektedir. kapıdaki güvenliğin ruh haline göre 21 yaş altı giriş yasaktır. hafta içleri veya gündüzleri, futbol bar olarak görevini icra eder. bilardo oynayabileceğiniz tipik amerikan bar özelliklerini taşır.
nimega bar: nimeta bar'ın kopyasıdır. müzikleri daha hoş olmasına rağmen, gençler tarafından pek rağbet edilmez. her sene muhakkak bir defa 10 kron ayı organize ederler. bu ayda, belirli günlerde içecekler 10 krondur. mesela her hafta salı günler tekila 10 kron, çarşamba günleri smirnoff vodka 10 kron gibi.
vana major: namı diğer irish pub. burası erasmus öğrencilerinin ve yabancıların uğrak noktasıdır. alkol oranına göre eğlenirsiniz. her ne kadar ortam küçük olsada, istediğiniz kadar dağıtıp zıvanadan çıkabilirsiniz. bu barın görevi içinizdeki hayvanı ortaya çıkarmaktır. fakat en son aldığım haberlere göre, burayı sadece depeche mode şarkıları çalan bir depeche mode bar a dönüştüreceklermiş. ayrıca bu barın karşısındaki duvarda kral çarşı yazmaktadır. giriş ücretsizdir.
kuku bar: ismi enteresan olsada, daha çok 45 yaş üstü bayanların tek başlarına takıldığı bir bardır. canlı müzik dinleyebileceğiniz özel geceler vardır. giriş 45 krondur.
molly malones: tallinn'de ki en büyük irlanda barı olsa gerek. avrupa liglerin maçları buradan izlenebilmektedir. snacks olayında adamlar aşmışlar.
normalde tallinn'deki barlarda bir biranın fiyatı minimum 35 kron'dur. fakat kaliteye göre bu artmakta 55'e kadar çıkmaktadır. fakat türkiye ile karşılaştırıldığında gayet ucuz ve eğlenmelik bir yerdir.
tallinn'de restoranlar gayet uygun olup, eston ve rus mutfağının en lezzetli ürünleri tadılabilir. fakat aşırı yağlı ve patates kökenli oluşu mideyi bozabilmektedir. dikkat! fakat, oraya gitmişkende, olde hansa restoranında yemek yememekde olmaz. fiyatlar 350 kron olmasına rağmen, yaşayacağınız atmosfer ve yiyip/içeceğiniz otantik şeyler bir daha görülemeyecek düzeyde.
neyse çok yazdık çok ettik kısaca tallinn güzel şehir.