Bilen Bilmeyen Herkesin, Hakkında Üç Maymunu Oynadığı Bir Örgüt: Masonluk

Herkesin en azından ismen bildiği bir örgüt. Buna rağmen masonların kendi arasındaki özel iletişimi, ayinleri gibi binlerce sırrı olan bir oluşum. Peki masonluk nedir, ne değildir?
Bilen Bilmeyen Herkesin, Hakkında Üç Maymunu Oynadığı Bir Örgüt: Masonluk
iStock.com


masonluk, en yalın tarifi, ile laik bir ahlak okuludur.

laiktir, bunun neticesinde kendi üyelerinin hayatlarını sürekli akıl yolu ile kontrol etmelerini ister. ama, anglo sakson laiklik anlayışı çerçevesinde, üyelerinin dini inanışına karışmaz, üyelerine herhangi bir din ya da inanç empoze etmez. hatta bu kapsamda geleneksel anglo sakson masonluğu, üyelerinde mutlaka tek tanrı inancı ararken, fransız masonluğu üyelerinde buna bile bakmaz, ateist olanları bile üye olarak kabul eder.

ahlak üzerine kuruludur, ancak bu ahlakın kökeni din veya gelenekler değil, tüm insanların içinde doğuştan bulunduğuna inanılan vicdandır.

okuldur, çünkü bir takım öğretilerini silsile halinde ve aşamalı olarak üyelerine gösterir.

masonluk yöntem olarak inisiyasyon ve ezoterizmi benimsemiştir. bu kapsamda ve özellikle evrensel, mekandan ve zamandan bağımsız olabilmek için sembolik bir öğretim yöntemi kullanır.

semboller ise tarihsel nedenler gereği duvarcılık mesleğinin sembolleridir; çok rahat bir şekilde marangozluk ya da doktorluk gibi bir başka meslek de bunun yerine olabilirdi.


masonluğun kullandığı allegoriler ise özellikle yahudi ve hristiyan tarihinden kaynaklanır. ancak masonluğun bu iki dinle de bağlantısı burada başlar ve biter. ancak masonluk bu bağlantılar nedeniyle, özellikle siyonizme hizmet etmekle suçlanır. halbuki, kuzey avrupa masonları, örneğin, yahudiler dahil olmak üzere hristiyan dini dışından olanları masonluğa kabul etmez.

mason dediğimiz insanlar sizin bizim gibi insanlardır. ancak insanoğlunun bilinmeyenden korkması nedeniyle kendilerine gereğinden ve haddinden büyük bir önem atfedilir.

masonlar arasındaki kardeşlik bağı, aynı ezoterik yoldan geçmiş olmanın verdiği paylaşım duygusundan kaynaklanır ve masonlar arasındaki dayanışma, türkiye'de yerleşik hemşerilik dayanışmasının uzağından bile geçemeyecek kadar zayıf karakterdedir. bugün artık istanbul'daki iki yozgatlı, iki masondan çok daha sıkı bir dayanışma içerisindedir.

masonluğun, ritüeli dışında, kendine has bir sırrı yoktur. zaten masonluğun bütün öğretileri artık internet üzerinde, herkesin iki tıklama ötesindedir. ritüel ise masonların toplantılarında uyguladıkları törenden ibaret olup, muhteva değil ancak nitelik itibariyle, mevlevilerin sema ayininden ya da kadınların kendi aralarındaki aralarındaki günlerinden farkı yoktur.

17 yy'dan itibaren, özellikle batının düşünce tarihine yön vermiş pek çok düşünür, sanatçı, bilim adamı ve siyasetçi masondur. herbiri, masonluk öğretisi içerisinde edinmiş oldukları hür düşünce ve aklın üstünlüğü kavramları ile toplumda çok önemli değişikliklere yol açmışlar ancak pek çoğu bu yönlerini açığa vurmadığı için avrupa'da yaşanmış olan düşünce devriminde bugüne kadar bir kurum olarak masonluk köklü olarak araştırılmamıştır.

tüm dünyada masonluğun tek bir düşmanı vardır, o da dogma ve boş inançlardır. masonlar yaşadığı sürece dogma ve boş inançlar ile mücadele etmeye devam edecek, bunu yaptığı sürece de her dine mensup kökten dincilerden tepki görecektir.


masonluk, kurum olarak siyaset ile uğraşmaz. hiçbir mason locası, kendi üyelerine herhangi bir siaysi görüşü aşılamaz, tavsiye etmez. aksine localarda, din ve siyaset tartışılması dahi yasaktır. bununla birlikte elbette siyaset ile uğraşan kimseler arasında masonlar vardır, aynı doktorların, avukatların, mühendislerin olması gibi.

mensubu olabilmenin bir takim sartlari olan ahlak okulu:

- yuce bir varliga inaniyor olmak
- erkek olmak
- ozunde iyi niyetli bir insan olmak

insanlara korkutucu gelmesinin temelinde yatan şey ise, şüphesiz ki inisiyasyon törenleridir. bilhassa baş masonluk mertebesine yükseliş töreninde, süleyman tapınağı'nın baş mimarı olan hiram abiff'in öldürülüş sahnesi, locadaki masonlar tarafından canlandırılır. bir başka neden ise, ettikleri ketumluk yemininin ciddiyetini ve durumun hassasiyetini simgelemek için başvurulan yöntemlerdir;

"bu kardeşlik yeminini bozarsan bedenin, suyun iki kez çekildiği bir sahile gömülecek ve evren'in yüce mimarı tarafından medcezir ile cezalandırılacak, kalbin yerinden sökülecek, dilin boğazının kökünden kopulacak ve bağırsakların deşilecektir."