Bilim Kurgu Babalarından Philip K. Dick'e Başlamak İsteyenler İçin Okunası Kitaplar

Philip K. Dick (1928-1982), bilim kurgu denen türün şaheserlerini yazmış bir adam. 1950'lerden başlayarak ölümüne kadarki sürede bugün bile heyecan verici fikirlerle donatılmış öyküler yazan, bilim kurgunun ardındaki insan psikolojisini görünür kılan Dick, her türden edebiyat-severe hitap ediyor.

1. alfa ayının kabileleri (clans of the alphane moon, 1964)

ustanın bütün paranoyalarını kustuğu, bu sefer bir simulakra ve bol komplo ile gerçeği bulandırdığı içinde kaybolunacak bir eser. 1964 yılında basılmış olmasına karşılık, aslen 1954'te yine pkd tarafından yazılmış shell game adlı kısa öykünün üzerine temellendirilmiştir.

pkd, psikotiklerden kurduğu alpha iii m2 ayının toplumunun karar mekanizmasını oluşturan delegeler konseyinin üyelerinin özelliklerini belirtirken, herbirini sınıfsal karşılıkları ile özdeşleştirmekte, deyim yerindeyse kara mizah ile sistem eleştirisi yapmakta. sanırım bundan dolayı kitabın özellikle ilk 20 sayfası çok çarpıcı. geriye kalanı ise başarılı bir kurgu, çarpıcı bir hayalgücü ve "pkd stili ezberim" diyenler için beklediklerini vadediyor.


2. vulcan'ın çekici (vulcan's hammer, 1960)

philip k. dick'in 1960 yılı çıkışlı kitabı. pkd'in yarattığı harika distopik dünya, salt mantıktan çıkıp kendini savunmayı düşünen süper bir bilgisayar, dünya'nın yönetimini devrelerden oluşmuş bir makinaya bırakmış birlik adı altındaki ülkeler birliği ve buna körü körüne bağlı insanlar bu kısacık kitabı hakikaten okunur kılıyor.

kitapta pkd fantastik bir konu içerisinde azınlıkların yönetimi ele geçirme sebeplerini ele almış. hatta kitabın bir yerinde kitabın esas oğlanı vulcan 3'ün bir alt modeli vulcan 2'den alıntılı güzel bölümler var. örnek verelim;

"halkın tatminsizliği ekonomik anlamda yoksunluğa değil etkisiz oldukları duygusuna dayanıyor. temel amaçları yaşam standartlarında yükselme değil, daha fazla toplumsal iktidardır. duygusal yönelimleri yüzünden, güçlü bir lider-figür onları şekillenmemiş unsurlar yığını olmaktan çıkarır, işleyen bir birim olmaya yönlendirirse ayaklanır ve harekete geçerler."

kitabın genelinde bu hakimiyet isteği ve bu konuda yapılanları özellikle vurgulamış. en alt tabakadan, yöneticilere ve hatta vulcan'a kadar bir iktidar isteği var. kitabın sonuna doğru ortaya çıkan olaylar da bunun üstüne tuz biber ekiyor.

pkd'nin temiz ve okunaklı kitaplarından birisi kesinlikle.

3. albemuth özgür radyosu (free radio albemuth, 1985)

pkd'nin sanırım son kitabıdır bu. yazarlık kariyerinin uç noktasıdır belki de. uzun bir dönemi kapsayan amerika-rusya arasındaki soğuk savaşın izlerini de taşıyan romanda paranoya denen şeyi tamamiyle özümsetiyor yazar kişisi. mekan olarak bir pkd klasiği olan san francisco yerine orange county ve berkeley diye iki amerikan şehri ev sahipliği yapmış romana.

uyuşturucunun yazarın hayatına olan etkileri, müzikle geçen yılları, dine ve tanrı kavramına bakış açısı gibi konularda fikir edindiriyor insana. philip dick'in belki de hayatını anlatmak istediği romandır diyesim geliyor. tutup da otobiyografisini yazmak yerine bu şekilde bir roman yazarak belkide tam da kendine uyan bir şekilde kendini anlatmak istemiştir. belkide romanda da benzer şekilde yer aldığı gibi bu romanı philip dick yazmamıştır.

kitabın bir bölümünde ilk yazarlık dönemlerinde yazılarından etkilendiği heinlein'le (bir başka bilim kurgu yazarı robert heinlein) inceden dalga geçmeyi de ihmal etmemiş pkd.

4. ubik (ubik, 1969)

zamanının (hatta bizim zamanımızın da) çok çok ötesinde bir kitap.

sinemada ve edebiyatta klasik eserleri okumaya/izlemeye kalktığınızda çoğu zaman bayatlık hissiyle karşılaşırsınız. belki eser çok büyüktür, önemlidir ama yıllar boyu o kadar çok kopyalanmıştır ki o taze orijinalliği dejenere olmuştur. güncel başarılı takipçileriyle kıyaslandığında çok basit kalmıştır ve ilginizi çekmez. misal orwell ın 1984ü, r. scott ın blade runnerı, kubrick in 2001 (a space odyssey)'i gibi.

bazıları da vardır, ilk çıktığında hem orijinallikleri ile yeni kapılar açarlar, hem de o kadar komplekstirler ki kendilerini kopyalanamaz yaparlar. çıkış noktalarındaki orijinal fikri en iyi şekilde işlemişler, olabilecek en uç noktalara taşımışlardır zaten. böyle eserlerle 50 yıl sonra bile karşılaşsanız ilk anki etkileyicilikleri ile size hitap ederler. 

tıpkı kurosawa nın rashomon'u, lumet nin 12 angry men'i, tolkien'in lord of the rings'i gibi. ubik de böyle bir kitap. insan ilk okuduğunda eserin 50 yaşında olduğuna inanamıyor. koy günümüzün en başarılı bilimkurgu eserlerinin yanına, sırıtmaz.

5. karanlığı taramak (a scanner darkly, 1977)

nasıl bir kafa ile yazıldığından emin olamasam da okurken çok güzel kafa yaptığından kesinlikle emin olduğum bir philip k dick eseri. uyuşturucu kültüründen sosyolojik saptamalar yapmasına rağmen asla sıkıcı mesaj kaygıları yığınına dönüşmeyen, daha çok birey-toplum ilişkilerine tamamen birey gözünden bakarak konusunu çok iyi işlemiş bir kitaptır.

dili ağır veya zor değildir, sadece son derece gerçekçi olduğu için o kafa yapısına ve düşünce tarzına yabancı olanları zorlama ihtimali vardır, ama öyle ya da böyle bir şekilde yazarın ve baş karakterin yaşadıklarını kısmen de olsa deneyimlemiş olanlar tünelin ucundaki ışığı göreceklerdir.

6. mars'ta zaman kayması (martian time slip, 1964)

muhteşem. belki teknoloji tahminleri okuyan liseli piçleri güldürebilir ama o kadar zevklidir ki bırakamazsınız.

özellikle küçük bir yerlerde yaşadıysanız, küçük yerleri de çok iyi anlatmıştır. bilim kurguyu sevmeyenler de çok sevicektir bu kitabı. konusu şizofreni olarak anlatılmış ama psikolojiye veya psikiyatriye ilgi duymayan insanların çok çok severek okuyabileceği bir kitaptır. edebiyatta pek anlamayan ama çok bilim kurgu okumuş birisi olarak mars kolonisini çok güzel temellerle inşa etmiştir. yazarın zekasına hayran olursun.

üşüyoruz philip reis bizi yalnız bıraktın bu dünyada.

7. çığrından çıkmış zaman (time out of joint, 1959)

şöyle bir ilk sayfası var ki okuyası gelir insanın:

ragle gumm dünyadaki en önemli kişiydi- fakat bunu öğrenmesine asla izin veremezlerdi.

ragle kurtulması gerektiğini biliyordu. ama... bindiği taksi şehrin sınırlarını geçemiyordu... her nasılsa otobüs bileti kuyruğu hiç azalmıyordu... ve aslında acaba gerçekten otobüs var mıydı?

umutsuz bir hareketle kasabadan ayrılmış ve yabancı bir eve sığınmıştı. belki burada, bir anda muazzam bir entrikanın öznesi haline gelmiş olduğu yanılsamasını alt edebilirdi...

sonra televizyonu açtı. bir eğitim filmi vardı - ragle gumm'un teşhis edilebileceği hakkındaydı.

Final

dick'in bazı kitapları gerçekten de kurgu olarak yorucudur, denildiği kadar atlamalar, kopukluklar mevcuttur, eğer doğru yönlendirmelerle doğru kitapları okunmazsa pkd ile ilişkiniz sıkıntılı başlayabilir.

kişisel deneyimlerime dayanarak yukarıdaki sırayı önerebilirim.

bu yukarıdakilerden en beğendiğim vulcan'ın çekici, en psiko odaklı eli yüzü düzgün kitabı alfa ayının kabileleri, en kurgusal zorlayıcı ama harikası ubik, en madde bağımlılısı karanlığı taramak, en siyasi ve dini referanslısı da albemuth özgür radyosudur. 

Bilim Kurgu İlahı Philip K. Dick'in, Eserlerini de Etkilemiş Olan Sıradışı Yaşam Öyküsü