Bir Erkek Her Şeyini Değiştirebilir Ama Tutkularını Asla Diyen Film: El Secreto de Sus Ojos
Nedir bu?
arjantin'in sinema tarihinde bir dönüm noktasıdır. arjantin'de 1983'ten bu yana en çok izlenilen film ünvanını taşıyan film ayrıca imdb top 250 listesine giren ilk filmdir.
ricardo darin, adını unutmayacağım oyunculardan biri artık. abartısız, kasıntılıktan uzak oyunculuğu, dudaklarından tek kelime çıkmıyorken içinden cümleler taşan gözleri, bu adamın doğru mesleği seçtiğini düşündürüyor bana.
film resmen bir başyapıt. ben böyle zeki hikayeli cinayet filmlerini zaten severim ve sanırım bulunması en zor film türü bu kategoridir.
Yorumlayalım
uzun süresine ve sakin ilerleyişine rağmen öyle derinden etkiliyor film sizi. öyle içinizi yakıyor ki morales'in aşkı, öyle şaşırtıyor ki sizi kararlılığı... film süresince asla tahmin edemediğiniz öyle şok edici bir final bekliyor ki sonunda sizi, yerinize mıhlanıp kalıyorsunuz. izlediğim en iyi intikam filmleri sıralamamda kesinlikle ilk üçe girer. neredeyse yok yok filmde...
filmde beni fazlasıyla etkileyen sahneler öyle çok ki... hepsini yazmaya kalksam filmin tamamını yazmam gerekecek.
Uyarı: Spoiler içerir.
karısının öldürülmesinin üzerinden bir yıl geçmiştir, katil bilinmesine rağmen bulunamamıştır. ricardo her akşam işten çıktıktan sonra bütün akşamını bir istasyonda geçirmektedir. ve eninde sonunda katilin o istasyondan geçeceğine inanmaktadır. başkahramanımız müfettiş esposito bir akşam oradan geçerken görür ricardo'yu ve yanına oturup sohbet eder, onun bir yıldır her akşamını istasyonda geçirdiğini öğrenir. karısının öldüğü gün, adam için zaman sonsuza dek durmuş gibidir. konuşmanın sonuna doğru ricardo:"en kötü kısmı ise onu unutmaya başladım. her gün onu hatırlamak için kendimi zorlamam gerekiyor. öldürüldüğü gün liliana bana limonlu çay yapmıştı. gece boyu öksürmüştüm ve çayın iyi geleceğini söylemişti. bak işte, böyle aptalca şeyleri hatırlıyorum. sonra içime bir şüphe düşüyor: çaya kattığı limon muydu yoksa bal mıydı diye. bunun bir hatıra mı.. yoksa hatıranın hatırası mı olduğunu bilmiyorum."
hiç bir gücün aşındırıp eskitemediği bir aşkı izliyorsunuz kare kare: sabrı, inanışı, vazgeçmeyişi...
evet... bir gün elimizde sadece hatıralarımız kalacak. dikkatli seçmeli. bize kalan gerçekten sadece hatıralar olacak, bari iyilerinden seçmeli...
filmde birbirine örtüşmeyen şey yoktu. verilen her kuşkuya bir cevap.. her kareye bir dikdörtgen vardı. merakın ritmini aynen devam ettirmesi çok başarılı... ve tempoyu en üste vurduğunda, filmin asıl anlatmak istediğini... "tutkuyu takip et sonuca ulaşırsın" mesajını çok açık verdiğini görebiliriz.
"tutku tutkudur. bir erkek her şeyini değiştirebilir. yüzünü, evini, ailesini, sevgilisini, karısını, dinini, tanrısını.. değiştiremeyeceği tek şey var.. tutkularını değiştiremez."
ve son olarak şunu söylemek istiyorum
bazen hayatımızdaki tek eksik, bir harftir. yıllar önce kaybettiğimiz bir harf.. o harfi yeniden bulabilirseniz hayatınızdaki bütün boşluklar dolar. o harf gelir ve bütün boşluklarınızı bir bir doldurur. ve tüm korkuları yener sevmek...
filmin başında yarı uykulu, öylesine karalanan temo kelimesi filmin sonunda a harfinin eklenmesiyle te amo'ya dönüşür... ve film boyunca a harfini yazamayan bir daktilo vardır...