Bir Kişinin, Gerçekte Olduğundan Daha Fazla Fark Edildiğini Sanması: Spot Işığı Etkisi
çocukluktan getirdiğim bazı yükler nedeniyle su içinde kendimi rahat hissedemiyorum. fiziksel olarak suyun içinde hiç hareket etmeden sakince durmam halinde suyun beni yukarı kaldıracağını biliyorum. su içinde boğulmanın ancak boğulmamak için çabalarken yaptığımız yanlış hamleler sayesinde olduğunun da farkındayım.
ama tüm bunlar hiçbir şeyi değiştirmiyor. yüzme öğrenemiyorum. ama ben de sizler gibi bahçemdeki havuzda serinlemek istiyorum. havuz eğlencelerine katılmak istiyorum. ama yüzmeyi bilmediğinde bunlar mümkün olmuyor. aslında bu sorunun basit bir çözümü var.
suda batmayı önleyen kemerler. beline bağlıyorsun ve o su içinde batmanı engelliyor.
oldukça kullanışlı, basit ve ucuz. birkaç çeşidine sahibim. ama kullanmaktan açık konuşmak gerekirse utanıyorum. dört yaşında çocukların bile yüzmeyi bildiği bir dünyada yüzemediği için şişme kemer takan biri hiç hoş bir görüntü değil.
insanların beni ayıpladığını, aptal bir korkak olduğumu düşündüklerini düşünüyorum. oysa bu koca bir yanılgı. bilimsel olarak bu yanılgıya spot ışığı etkisi deniliyor. spotlight etkisi olarak adlandırılan fenomen; insanların diğer insanların kendilerine ne kadar dikkat ettiğini önemli ölçüde abarttığı gerçeğine atıfta bulunur.
journal of personality and social psychology’de yayınlanan makalede tom gilovich ve meslektaşları bu fenomeni inceledi
çalışma sırasında bir oda içine çok sayıda öğrenci alındı. her birine yapmaları için çeşitli görevler verildi. görevlerin yoğunluğu fazla değildi. etrafla ilgilenmek, birbirleri ile iletişim kurmaları için de vakitleri vardı. araştırmaya dahil olan öğrencilerden birisi üzerinde belirgin yırtık olan tişört giydi.
bu tişörtü giyen kişiye gruptaki kişilerin yüzde kaçının tişörtünün yırtık olacağını fark edeceği soruldu. yüzde 50 ile yüzde 90 arasında değişen tahminler alındı. ancak tekrarlayan deneylerin hiçbirinde arkadaşlarının tişörtünün yırtık olduğunu fark edenlerin oranı yüzde 24’ün üzerine çıkmadı.
bu deneyin pantolon fermuarının açık unutulduğu, kıyafetlerde leke olması, makyaj sırasında yapılan bariz bir hata gibi çok sayıda versiyonu yapıldı. hepsinde de grup içinde uygun olmayan, utanç verici durumda olan kişinin tahminleri gerçekle uyumlu değildi. insanlar başkalarının kendilerine olan dikkatini her zaman abartır. çünkü herkes kendi dünyasının baş rolündedir. spot ışıklar baş rol oyuncusunun üzerindedir. onun yaptığı her şey seyirci tarafından görülür. oysa hiçbirimiz gerçek dünyada bir star değiliz. üzerimizde insanların bize odaklanmalarına yol açan spot ışığı yok. üstelik bizim her hareketimizi izleyen seyirciler de yok. etrafımızdaki kalabalık bizi izleyen seyirciler değil. kendi yaşam mücadelelerini sürdüren insanlar...
bu gerçekle yüzleşmek bana kendimi iyi hissettirdi
yaptığım ama kimsenin fark etmediği iyilik ve fedakarlıklar yüzünden hayal kırıklığına uğramaktan kurtuldum. sen fedakarlık yapabilirsin ya da iyilik... ama insanlar bunu büyük ihtimalle fark etmeyecektir. iyilik ve fedakarlık yaparken bunun farkında ol. bu koşullarda hala yapmak istiyorsan o zaman yap. zaten gerçek iyilik bu şartlarda mümkün olur. takdir görmek için yapılan iyilik aslında iyilik değil bir tür alışveriştir, çalışveriştir.
aynı şekilde, herkes ne der? ya yapamazsam rezil olurum düşüncesi ile çekingen kaldığın konularda daha öz güvenli olabilirsin. inan bana çoğu zaman ne yaptığını, ne giydiğini, ne konuştuğunu kimse umursamıyor.
havuza yüzme kemeri ile giriyorum. ve oldukça eğleniyorum. havuzu ortak kullandığımız komşularımızdan bir kaçı dışında kimse neden o kemeri kullandığımı sormadı? soranlar da ikinci üçüncü kere havuza aynı şekilde geldiğimde bunu umursamaz oldu.
şu an havuz kenarında yazıyorum bu yazıyı. yıllarca su eğlencelerinden uzak kalmam sahiden aptallıkmış. spot ışıklarının üzerimde olmaması çok güzel. sanki üzerinde bir görünmezlik pelerini var. kendimi çok daha özgüvenli ve özgür hissediyorum… lütfen siz de üzerinizde olmayan spot ışıklarının baskısından kendinizi kurtarın.