Bir Ülke Nasıl Daha Verimsiz Yönetilir Konusunda Ders Kitabı Olabilecek Bir Örnek: Belçika
burada politik yapı öylesine karmaşıktır ki oldukça basit olabilecek ve çözülebilecek bir çok konuyu güçler ayrılığı ilkesinin brutal denebilecek uygulamaları sonucu binbir takla atarak ancak sonuca ulaştırabiliyoruz. olayın nasıl işlediğine dair bir tanım yapmak gerekirse de, malumunuz bir merkezi yönetim var. ve bu yönetim üç coğrafi bölgeden (bruxelles - wallonie - flandres) beslenir durumda. o bölgeler üzerinde de doğrudan bir etkisi olmamasına çalışılmış. her bir bölge tek başına merkezi yönetim kadar güçlü sayılıyor. haliyle sistem bu olunca çoğunluk azınlığı yemiş. ülkenin kuzeyinde kalan flanders tek dilli bir yapı geliştirmiş. yani monolingual olmuş. tüm devlet daireleri, tüm yol işaretleri, önünüze konulan tüm formlar, polisin size ceza keserken imzaladığı kağıtlar hepsi felemenkçe olmuş.
durum buyken ülkenin güneyi wallonia'da her şey kuzeydekinin aksine fransızca yürütülüyor. bir francophone'un kuzeyde çekeceği tüm dertlerin 10 mislini flamanca konuşan birinin güneyde çekmesi sağlanmış. fransızca bilmeyen bir antwerp sakini biri olarak (fransızca kuzeyde zorunlu bir ders değil. ingilizcenin yanında seçmeli bu arada, öğrenmek zorunda değilsiniz) gezmeye namur'a gitseniz ve arabanızı çarpsanız felemenkçe konuşamayan bir polis gelirse mal mal etrafınıza bakıyorsunuz. sizin ülkenizin polisi sizi kendi ülkenizde anlamıyor yani böyle de bir durum var. bu kesimde almanca konuşan 5 azınlık yerleşimi var ancak sayıları çok az olduğu için genellikle bir sorun teşkil etmiyorlar.
hal böyleyken siz ülkeyi coğrafi olarak ikiye bölüp, çoğunluğun flamanlardan oluştuğu ve felemenkçenin tek dil olduğu bir coğrafi kısım yaratıyorsanız azınlığı da düşünmeniz gerekiyor, kuzeyde fransızca konuşan belçikalıların (300.000 kişinin) devlet işlerini halledebilecekleri idari birimler oluşturulmuş. bunların üçü nitekim başka bir idari kısım olan brüksel'in banliyölerinde. fransızca konuşan bir belçikalı olarak ülkenin flamanca konuşulan kuzeyinde mahkemelik olsanız sizi direkt brussels halle vilvoorde'a (bhv kısmı) sevkediyorlar zira hukuki anlamda iki dilde öğrenim görmüş yetkinlikte birilerini bulmak zor. olanlar da burada.
brüksel bilingual bir idari ayrım. burada hem fransızca konuşan hem flamanca konuşanların her derdini çözebilecek idari yerleşimler ve kurumlar mevcut. her yol tabelası iki dilde. trende yapılan her anons iki dilde, satın alacağınız her şeyin üzerinde mutlaka iki dil bulunuyor. kral bile konuşmalarını iki dilde tekrardan yapıyor.
belçikalılar bakmışlar ki bu üç coğrafi bölünme ülkenin ihtiyaçlarını* karşılamıyor, coğrafi bölünmenin üzerine konuşulan dil ayrımında bir üçlü bölünme daha tasarlamışlar. felemenkçe, fransızca ve almanca konuşulan üç communite (cemaat?) idari ayrıma eklenmiş. merkezi yönetim gibi (ama bölgelerden ayrı olarak) konuşulan bu üç dilin kendi parlementoları ve yönetimleri var ve bunlar bölgesel ayrımdan bağımsızlar. dil kökenli bu ayrım ülkenin bazı kurum ve kuruluşlarını da paylaşmış. fransızca konuşan komunite (cemaat diyemicem kusura kalmayın) wallonia ve brükselde kültürel ve sosyal hizmetler verebiliyor. ama brükselin kuzeyinde hiçbir fransızca etkinlik yapmalarına izin yok. zira flanders daha önce de belirttiğim gibi monolingual. yani fransızcayı tanımıyor bile. burada herhangi bir şeye katılmak istiyorsanız flamanca öğreneceksiniz. bitti.
aynı şekilde almanca konuşan azınlık ve bunların komunitesi sadece fransızca konuşulan wallonia'da etkinlik gösterebiliyor. neden? çünkü kuzeyde tek dil var. durumu iki iki yapabilmek için de bir kanunla flamanca konuşan komunitenin etkinlik alanı da brüksel ve flanders ile sınırlandırılmış. kağıt üzerinde birşeyleri eşitlemeye çalışmışlar.
bu durumda ne olmuş? brükselde yaşayan ve fransızca konuşan bir aileniz varsa, büyükbabanızın emeklilik maaşı için merkezi hükümete, çocuğunuza konservatuar eğitimi için fransızca komunitesi idaresine, küçük çocuğun ilkokul kaydı için flaman idaresine, çöplerin toplanması ve lokal vergiler için de (tapu gibi) brüksel coğrafi idaresine başvurmanız gerekiyor. yaaani bir brüksel ailesi için çalışan 4 içişleri bakanı var. böyle idare hukuku olur mu?
belçika ile ilgili ha ayrıldılar ha ayrılacaklar, aha belçika bitti diye konuşmazdan evvel ülkenin ayrılmasını zorlaştırmak için ne denli dümenler çevrildiğinin, insanların diğer komunitelere muhtaç olmasının akademik anlamda yollarının araştırıldığının ve bunların anlatılan şekilde uygulandığının anlaşılması, nitekim mevzunun belçikanın ayrılmasını hakikaten zorlaştırmakla beraber yönetimi de içinden çıkılmaz bir hale soktuğunu da eklemek icap eder. mevcut durumda en basit şekilde çözülebilecek işler bile komplikasyondan ölür bir hale gelmiştir.
işte atatürk'ün ölürken neden "aman dil!" diye sayıkladığını anladınız mı?
belçikalılar bunu çoktan anladılar. anlayana...