Bir Zamanlar Arjantin'in En Korkulan Sürgün Yeri: Ushuaia
bir zamanlar arjantin'in en korkulan sürgün yeriymiş ushuaia. arjantin daha fazla yerleşim sağlayıp bölge üzerindeki egemenliğini garantilemek için buradaki hapishaneyi kullanmış, bir sürgün kolonisi yaratmak amacıyla birçok mahkum bu amaçla buraya gönderilmiş, bazen aileleri ile birlikte. bir taraftan bölgenin nüfusunu artırırken, bir taraftan inşaatlarda ve demiryolu ve karayolu yapımlarında çalıştırılmışlar. eski hapishane binasının (binalarının daha doğrusu, birbirine bağlı 5-6 binadan oluşuyor) bir kısmı bugün müze. buraya daha çok azılı katilleri göndermiş oldukları için, hapishanenin kendisinden çok mahkumlara dair -renkli ve kan revan içinde- bilgiler ilgi çekiyor müzede. mahkumların bir kısmının gerçek boyutlarda heykelleri bile var. carlos gardel'in bir süre bu hapishanede kaldığı da rivayet ediliyor, ancak başka bir isimle. kanıtlanmış bir iddia olmamakla birlikte, bu konuda ilk bakışta ikna edici görünen ayrıntılı açıklamalar var.
ushuaia her ne kadar arjantinlilerce 'el fin del mundo' olarak tanıtılıp, dünyanın en güney ucundaki şehir olarak gösterilse de, bu doğru değildir. zira dünyanın en güney ucundaki şehir aslında şili'ye aittir. ushuaia'nın hemen aşağısında yer alan isla de navarino adlı ufak adadaki puerto williams`tır. dolayısıyla burada bir imaj her şeydir durumu var, arjantin her nasılsa daha iyi tanıtım yapmayı becermiş ve el fin del mundo deyince akla gelen, insanların ilk gitmeyi düşündüğü şehir ushuaia.
bu el fin del mundo hikayesinin komiklik derecesinde üzerinde duruluyor, ushuaia civarında nereye gitseniz el fin del mundo lafı bir şekilde bir yerlere sokuşturuluyor. tierra del fuego milli parkında isterseniz pasaportunuza üzerinde penguen resimleri olan bir el fin del mundo damgası bile basıyorlar. benzer şekilde, birçok mekanın tabelasında, kartvizitinde dünyanın en güney bilmemnesi yazıyor.
el fin del mundo tabii gayet subjektif bir tanım, kime göre neye göre dünyanın sonu, izanda`nın en kuzey şehirleri de bir nevi dünyanın sonu değil mi sorularını akla getiriyor. ama öyle bile olsa, ushuaia'nın haritadaki konumunu, arjantin'in aşağı doğru gitgide incelip, tığ gibi bir şekil alan ucunda yer aldığını düşününce, üstüne bir de tierra del fuego gibi şairane bir ismi ekleyince, el fin del mundo tanımı ushuaia`ya yakışıyor sanki.
ushuaia`ya uçak seyahati başlı başına bir deneyim bu arada. şehir eski bir buzul gölünün kıyısında ve yemyeşil, karlı dağlarla çevrelenmiş bir bölgede yer alıyor, uçak alçalırkenki manzara, dağların, buzul golünün üzerindeki adacıkların görüntüsü muhteşem. ayrıca havaalanı şili`ye çok yakın olduğundan, pilotlar şili hava sahasına girmemek için çok keskin bir dönüş yapmak zorunda kalıyorlar, kalkıştaki dönüş iniştekinden çok daha sert, kendinizi lunaparktaymış gibi hissediyorsunuz. pist de inanılmaz kısa, denizin doldurulmasıyla elde edilmiş ufacık bir yarımada üzerinde ve hem inişte hem kalkışta eyvah şimdi sıçtık hissine kapılıyor insan ister istemez. bunların hepsini bir araya toplayınca unutulmayacak bir uçak yolculuğu oluyor haliyle, uçak korkunuz yoksa gayet güzel ama uçuş korkusu olanların uçağa binmeden birkaç sakinleştirici almasında veya aşağı bakmamasında fayda var.