Bir Zamanlar Sadece George Lucas'ın Aklındaki Bir Fikir Olan Star Wars'un Ortaya Çıkma Süreci
star wars'un ilk olarak nasıl başladığı ve oluşturulduğu tam olarak belli değil
lucas'ın bu konu hakkındaki açıklamaları zaman içinde değişti çünkü. ilk açıklamasına göre thx 1138'i çekerken aklında fantastik bir uzay filmi çekme fikri düşmüş, daha sonraları ise bu fikrin çok daha öncelerde oluştuğunu iddaa etmiş. aslen, çocukken çok sevdiği flash gordon seriyallerini ve çizgi romanlarını kendisi filmleştirmek istiyormuş. bu konuda şöyle diyor;
"flash gordon seriyallerini çok seviyordum. tabi ki şimdi ne kadar kaba ve kötü yapıldıklarının farkındayım. kötü olduklarında bile onları o kadar çok seviyordum ki, eğer iyi yapılırlarsa nasıl olacaklarını merak etmeye başladım."
thx 1138'in cannes film festivali'ndeki gösteriminden sonra united artist ile iki filmlik bir anlaşma yaptı. bu iki filmden biri american graffiti diğeri the star wars isimli bir uzay destanıydı. aynı sıralar flash gordon'ın haklarını satın almaya çalışıyordu. american graffiti için united artist ve flash gordon' için de çizgi romanın yayımcısıyla görüşmek için dostu francis coppola ile new york'a gitmiş. ama yayımcılarla anlaşamamış.
"filmi federico fellini'nin yönetmesini ve kârın %80'ini istiyorlardı. ben de bunu unutmalarını söyledim. hiçbir stüdyo bunu kabul etmezdi."
çizgi romanın yayımcıları çakal çıkmış ama united artist için aynısını söyleyemeyiz. american graffiti'nin senaryosunu ve the star wars fikrini beğenmemişler. lucas da star wars'u bir süreliğine rafa kaldırmış. universal studios'un aldığı american graffiti'yi tamamlamak için geçen iki yıldan sonra tekrar star wars'a odaklanmış.
lucas yaratım sürecine ufak notlar alarak ve uydurduğu çeşitli isimlerin karakterlerini belirlemekle başladı
bunların çoğu senaryonun son halinde yer almadı, ancak birkaç isim ve yer adı senaryoda ve devam filmlerinde yer buldu. kalanları da yıllar sonra prequel üçlemede kullandı. bu isimler ve yerler ilk olarak cj thorpe isimli bir çaylağın efsanevi uzay komandosu mace windy* tarafından "jedi-bendu" olarak yetiştirilmesinin anlatıldığı "journal of the whills" adlı 2 sayfalık sinopsiste kullanıldılar. lucas daha sonra, 17 nisan 1973'te, akira kurosawa'nın kakushi-toride no san-akunin (saklı kale) filmiyle konu olarak benzeyen the star wars'un 13 sayfalık tretmanını yazmaya başladı.
senaryonun bu aşamasında lucas filmin bir serinin yalnızca bir parçası olacağını düşünmüyordu. hikaye ölüm yıldızı'nın yokedilmesinin ardından imparatorluğun çökmesiyle bitiyordu. daha sonra lucas bunun serinin ilk parçası değil, ikinci bir üçlemenin başlangıcı olduğunu farketti. jedi'ların ve skywalker'ların hikayesi geliştikçe bunun tek bir filmin anlatabileceğinden daha büyük bir hikaye olduğunu keşfetti. ona göre bu öykü için en az dokuz film - üç üçleme - gerekiyordu.
united artist'in filmin bütçesini çok fazla bulmasının ardından lucas ve yapımcı gary kurtz tretmanı universal'a götürdüler ama onlar da hikayeyi "biraz garip" buldular. ayrıca 70'lerde bilim kurgu pek popüler bir tür değildi. kurtz "stüdyolar gelecek yıl neyin neyin popüler olacağını bulmaktansa geçen yıl neyin popüler olduğuyla daha ilgililer" diyor konu hakkında. o günlerden bugüne değişen bir şey yok diyebiliriz. reddedilmelerine rağmen kurtz ve lucas pes etmediler. senaryoyu 20th century fox'ın başkanı alan ladd jr.'a götürdüler. ladd işin teknik kısmını pek anlayamasa da lucas'ın yetenekli olduğunu düşünüyordu. böylece lucas filmi yönetmek ve yazmak için 1973 haziran'ında bir anlaşma imzaladı.
1974'te sith, death star gibi şeyler ve annikin starkiller adlı bir başkarakteri ekleyerek tretmanı kaba taslak bir senaryoya dönüştürdü
ikinci taslakta senaryoyu sadeleştirdi, genç çiftçi luke starkiller'i öykünün kahramanı yaptı ve bilge bir jedi, annikin de onun babası oldu. "güç" kavramı da mistik bir güç alanı olarak ilk defa ortaya çıktı. sonraki taslakta baba karakteri çıkarıldı ve onun yerine ben kenobi geldi. filmdeki bir çok şey artık belirginleşmeye başlamıştı ama konu hala son halinden çok uzaktı. hikaye git gide saklı kale'den farklılaştı ve en sonunda filmde yer alacak olan konuyla ilgili bazı öğeler toparlanmaya başladı. lucas bilimkurgu türüne ait filmleri izleyerek, çizgi roman ve kitapları okuyarak araştırmaya başladı (çok ağır iş). ilk senaryosu bir çok yeni kaynaktan fikirleri birleştiriyordu. senaryonun bu halinde jedi ustası bir baba ve oğlu vardı. oğul bir jedi olabilmek için babasının arkadaşı tarafından hazırlanıyordu. bu genel olarak serinin temelini oluşturacaktı zaten. ama versiyonda baba karakteri filmin başında hala yaşıyordu. lucas arada başka projelere kaysa da 1975'te the star wars'un ikinci taslağını bitirdi. ama hala filmin son haliyle arasında büyük farklılıklar vardı. örneğin luke'un hem babası hem de birkaç kardeşi vardı. bu versiyon daha çok peri masalına benziyordu. bu versiyonda ilk kez karanlık tarafa geçen bir jedi ortaya çıktı.
"the star wars" adlı üçüncü taslakla birlikte konunun genel hatları daha da belirginleşmeye başladı
yalnızca karakterler ve konuda biraz farklılık vardı. bu taslakta luke genç bir çocuktu ve babası ölmüştü. 1976'ta dördüncü taslak yazıldı. adı şuydu; "adventures of luke starkiller, as taken from the journal of the whills, saga i (the star wars)". lucas arkadaşları gloria katz vewillard huyck ile çalışarak yapım öncesi senaryoyu bir kez daha elden geçirdi. prodüksiyon aşamasında lucas, luke'un ismini skywalker'a çevirdi ve filmin adını kısaca "star wars" yaptı. çekimler sırasında da senaryoyla sürekli uğraştı. en önemli değişiklik filmin sonunda hiçbir amaca hizmet etmediğini fark ettiği için kenobi'nin ölüm sahnesini eklemesi oldu. burada şunu demek istiyorum; lucas'ın karizmatik karakterleri harcamakta üstüne yok. bakın kenobi'yi ilk filmde ölürdü. qui-gon jinn'i de hatırlarsanız sadece bir filmde kullandı. jar-jar mesela üç filmde var, qui-gon yok. yazık be. neyse.
star wars gişede büyük başarı sağladığında lucas en sonunda hikayeyi bir seri haline getirmeye karar verdi
ama yavaş yavaş seriden koptuğunu hissetmeye başladı. gösterimden önce yazar alan dean foster ile iki devam romanı yazması için anlaştı. eğer film başarılı olursa bu romanları sinemaya uyarlayacaktı. ama bu fikirden vazgeçti. bir ara seriyi james bond tarzı bir sıralamayla, numarasız olarak çekmek istedi ama bundan da vazgeçti. ağustos 77'de rolling stones'a verdiği bir röportajda darth vader'ın karanlık tarafa geçişini, luke'un babasını öldürüşünü, ben kenobi'yle bir volkandaki dövüşünü ve galaktik cumhuriyetin düşüşünü anlatacağı mükemmel bir bir devam filmi çekeceğini söyledi.
ertesi yıl leigh brackett'i star wars ii'yi onunla beraber yazması için tuttu. kasım 77'de "the empire strikes back" adlı tretmanı tamamladılar. darth vader'ın luke'a babası olduğunu açıklamaması dışında bu tretman filmin son haliyle oldukça benzerdi. bu versiyonda babası luke'a bir hayalet olarak gözüküyordu. brackett kendi tretmanını 1978'de tamamladı. lucas bu versiyondan hiç memnun kalmadı ama brackett kanserden öldüğü için onunla tartışma fırsatı da bulamadı. boşta hiç uygun yazar kalmadığı için lucas senaryoyu kendi başına yazmak zorunda kaldı. bu senaryoda lucas ilk kez episodik numaralandırma kullandı. ilk taslaklarda büyük olasılıkla darth vader'ın luke'un babası olduğuna dair bir şey yoktu. sonradan darth vader'ın luke'un babası olduğunu itiraf ettiği şaşırıtıcı bir son yazdı. dediğine göre bu haliyle senaryoyu yazmak yazım aşaması bir yıl süren ilk filme göre çok daha eğlenceli olmuş ve iki adet taslağı hemen bitirivermiş. ayrıca lucas bu filmi yazarken ilk başta lando calrissian'ın bir klon olmasına ve "yeni bir umut'ta" prenses leia'nın "klon savaşı" diye bahsettiği şeye sebep olan gezegenden gelmiş olmasına karar vermişti ama sonra farklı bir konspette karar kıldı.
bu yeni sonun serinin üstünde etkisi büyük oldu
lucas yazdığı arkaplan hikayesini tekrar gözden geçirdi; anakin skywalker usta ben kenobi'nin parlak bir öğrencisiydi ve luke adında bir çocuğu vardı. ama imparator palpatine tarafından karanlık tarafa itildi. anakin volkanik bir yerde kenobi ile savaştı ve çok feci yaralandı ancak darth vader olarak tekrar hayata döndü. bu arada cumhuriyet imparatorluğa dönerken ve vader sistematik olarak jedi'ları bulup öldürürken kenobi de luke'u tatooine'de sakladı.
bu yeni arkaplan hikayesiyle lucas seriyi üçleme yapmaya karar verdi. empire strikes back'ın episodik numarasını ii'den iv'e çevirdi. kutsal hazine avcıları'nı yeni bitiren lawrence kasdan bir taslak yazması için tutuldu. yönetmen kershner, yapımcı kurtz ve kasdan filmi daha ciddi ve yetişkin bir hale getirmek istediler. böylece hikaye daha karanlık bir hale geldi.
empire'ın yapımı çok pahalı ve stresliydi
lucas çökmüştü ve artık star wars filmi yapmak istemiyordu. 1983'te time dergisine seriyle işinin bittiğine dair yemin bile etti. 81'de vader'ın palpatine ile luke için kavga ettiği bir taslak yazdı. ikinci taslakta ise vader daha sempatik bir karakter olmuştu. kasdan'ın yazdığı taslakta vader en sonunda maskesiz görünüyordu ve bu değişiklik prequel seride anlatılacak olan "darth vader'ın trajedisine" ön ayak oldu.
şimdi de biraz ufak bilgiler ekleyeceğim
* ilk filmde yani a new hope'ta ana karakter ilk önce annikin'di. sonra luke'un babasına dönüştü.
* 1978'te yazılan empire strikes back taslağında luke'un babası ona bir hayalet olarak gözüküyordu. sonra taslağı yazan kişi öldü ve lucas yazma işinin devraldı. darth vader'ın luke'un babası olduğu fikri bu dönem aklına geldi.
* luke skywalker rolü için william katt ve freddie kruger olarak ünlünen robert englund düşünülmüş.
* han solo için aday listesi bayağı uzun; kurt russell, nick nolte, sylvester stallone, bill murray, christopher walken, burt reynolds, jack nicholson, al pacino, steve martin, chevy chase, billy dee williams, perry king
* prenses leia rolü için amy irving, terri nunn, cindy williams, karen allen, ve jodie foster denemelere girmiş. foster, disney ile olan kontratı yüzünden filmi reddetmiş.
* ben kenobi için lucas'ın aklındaki isim toshiro mifune'ymiş. hani lucas'ın favori yönetmeni akira kurosawa'nın çoğu filminde oynayan aktör. ama filmin nasıl olacağından ve samuray imajını zedeleyebileceğinden dolayı reddetmiş. o zamanlar bilimkurgu filmlerinin ucuz ve dandik görünmesi yüzünden korkmuş. peter cushing de rol için düşünülmüş.
* darth vader'ı sesledirmesi düşünülen ilk isim orson welles'miş.
* han solo ilk zamanlar solungaçları olan yeşil tenli uzun bir yaratıkmış.
* lucas, chewbacca'yı köpeğinden ilham alarak yaratmış.
* ilk taslakta luke'un babası filmin başında hayattaymış. sonra babasının arkadaşının eğitimi ile babası gibi bir jedi şövalyesi oluyormuş. ikinci taslakta "güç" eklenmiş. bu versiyonda luke'un kardeşleri de varmış. bir noktada luke ve ailesinin cüce olması düşünülmüş.
* lucas başlangıçta 2001'deki gibi bir müzik istiyormuş. sonra spielberg sayesinde john williams ile tanışmış. williams ana tema müziği için kings row filminin müziğinden ilham almış.
kings row theme
özellikle başlangıçta benzerliği fark edeceksiniz.
* han solo için francis ford coppola'dan ilham alınmış.
* lucas, kurgucunun ilk yaptığı kurgu karşısında hayrete düşmüş ve filmin başarısız olacağına inanmış. sonra karısı marcia lucas'ı filmi kurgulaması için görevlendirmiş.
* lucas bir ara filmde hiç kadın karakter olmamasına kafayı takıp luke'u kadın yapmayı düşünmüş.
* luke skywalker son haline gelene kadar çok kere şekil değişti anlayacağınız. 60 yaşında bir general, cüce bir yetim hatta bir kadın oldu. adının starkiller'dan skywalker'a değişme sebebi de lucas'ın insanların karakteri katil charles manson ile ilişkilendirmelerinden korkmasıydı.
* jabba en başta bir insandı hatta insan olduğu sahne de çekildi.
* prenses leia filmde 2187 numaralı hücrede tutuluyor. 1964 tarihli 21-87 adlı bir kısa film vardır ve sonunda evrende "force" adlı bir tanrısal varlık olduğundan söz ediliyor.
* filmin versiyonlarından birinde tüm kast robotlardan oluşmaktaydı.
* lightsaberların o bildiğimiz sesi 35mm film projektörünün uğultusu ve eski bir tv tüpünün kırılmış mikrofon kablosunun sesiymiş.
* tatooine sahneleri tunus'ta çekilmiş.
* jedi kelimesi jidai geki'den geliyormuş. bu japonca'da dönem dizilerine verilen admış. lucas japonya'dayken kelimeyi duymuş ve hoşuna gitmiş.
