Birinin Size Aşık Olmadığını Nasıl Anlarsınız?

"birinin size aşık olmadığını anlama yolları..."
aşık olduğunu anlamıyorsan aşık değildir.
kulağı niye tersten gösteriyorsunuz ki siz develer? daha önce birisine aşık olmuşsan zaten o hisleri bilirsin. hiç aşık olmamışsan bile aşık olduğunu çok kolay hissedersin. çünkü bu böyle orta sahadan çok şahane bir atış yaptığında daha topun elinden çıktığı anda fileden foşt sesi çıkararak gireceğini bilmek gibi. 1000 defa aynı pozisyon olsa birinin gireceği o ters ayakla gelişine vurulup gol olan zidane volesi gibi. her şeyin yolunda gittiği ve kusursuz biçimde uyum olduğunu ilk andan bilirsin yani.
aşık olunca abartısız söylüyorum taparsın. her saniyen onu düşünmekle geçtiği için her saniyeni ona sırnaşarak geçirmek istersin. aşk dediğin şey zaten bu ultra hevesli dönemin adı. gece uyumak istemezsin ki biraz daha mesaj gelsin. fotoğrafını görsen bile nefesin kesilir. ben gözlerine bakamıyordum mesela. evet, fotoğrafın gözlerine. o bakışlar delip geçiyormuş gibi oluyordu. böyle aşırı duyguların varken zaten ne taktik yapabilirsin ne sonunun nasıl olacağını düşünürsün. sadece onu istiyorsundur ve gerekeni yapıyorsundur o an.
bu durumdaki bir insan ne yapmaz? gözünü açar açmaz karnını doyurup işe gidip öğle arasında lütfedip şöyle birkaç dakikalığına sana laf atmaz. gözünü açtığı anda eğer geç kalmadıysa ilk senden mesaj gelmiş mi diye bakar değil mi? işte de seni düşünür, boş kaldığı anda hemen bir laf atar. sonra heyecanla cevabını bekler. her fırsatta cevap gelmiş mi diye bakar. cevap gecikiyorsa ikinci mesajı yazar. konuşuluyorsa arar. ne bileyim üzgün surat yapıp "neredesin" mesajı iliştirip anlık fotoğrafını atar. gün içinde bile "özledim" der. o an komik bir karikatür görüp kim aklına gelir? e o da kopyalar zaten hemen linki ve çoktan sana yollamıştır. ne yaptığını anlatır. sabah yediği tostu kaç kere çiğnediğini bile sana heyecanla anlatır mesela. sen de aynı heyecanla zevk alarak dinlersin.
buluşunca üstüne ne giydin, nereye götürdün falan gözü görmez bile. o sırada gözlerinden kalpler fışkırmaktadır ve zaman kavramı bozulmuş haldedir. ayrılık anında sanki 3 dakika önce buluşmuşsunuz gibi hissedip üzülür. hep bulutlar olmaz, arada yere de inilir. sana özelini açar. zayıflıklarını çekinmeden, ne çekinmesi sanki iç sesiymişsin gibi sana anlatır. ağlar, üzülür belki ama hem o açılır hem de sen ona daha bir aşık olursun. sevesin gelir, sevişesin gelir, sarasın gelir, bebek gibi kundaklayıp üzerine titreyesin gelir. böyle karmaşık duyguların hepsini ona karşı hissedersin. o sanki dünya üzerindeki en güvenilir, en değerli, en özel kişi gibidir. taparsın derken mübalağa yapmıyordum. böyle ve daha sayamadığım pek çok şey.
hatunlarda nasıl bilmem ama ben şahsen ciğerlerim şefkatle dolup nefes yerine ona hissettiğim şefkat sebebiyle göğsüm şişiyor gibi bir duyguya kapılıyorum. birden fazla kere aşık oldum ve her aşık olduğumda bu hissi yaşadım. daha önce bir yerlerde yazmıştım "sefillik çekebileceğim kadınlardan çok etkileniyorum" diye. e hani bu önüme acılarını serdi ya, üstü kapalı da olsa "zayıfım ben" dedi ya gururunu bir kenara atıp. artık çocuğum oldu o benim. atkısını güzelce sarıp eldivenlerini giydirip karda oynamaya öyle çıkacağız onunla. bir yandan da tapmaktan bahsediyordum ama az önce. işte aşk böyle maymun eder adamı. senin bir ay boyunca öğün atlayıp para biriktirerek aldığın ışıklı ayakkabılarla şap diye suya girip aynı gün bozar da bir gram koymaz. ne koyar biliyor musun dostum? o çocuk büyüyüp "ama sen bana ala ala uyduruk ışıklı ayakkabı aldın" derse, "büyüdüm artık" diye basıp giderse koyar işte. aşk da biraz budur zaten. sonunda kol, bacak götürür yanında. bir kere sevsen veya sevilsen bir daha mesajda attığı gülücükten bile anlarsın aşık mı değil mi.
bir de madalyonun diğer yüzü var. piyasada işler böyle yürümüyor çünkü. hangi uygulamada ultra mega üyelik alsam da en yağlı kaşarı yesem tayfasıyla, neremi açsam da en kaymaklı ekmek kadayıfını yesem tayfası gösteriş yarışı yaptıkları için sıra aşka gelemiyor. herkes yalnız, herkes duygusal anlamda yokluktan kırılıyor ama kimse de bir şeylerden vazgeçmiyor. güven yok, bir şey yok. başlık bile "aşık olmadığını anlama" üzerine. ortalık aşktan geçilmiyor da arada çürük çıkıyor, onları ayıklayacak sanki. hiç bu devrin adamı değilim ben ya...
nereden başladık nereye geldik. kendi kendimle tartışırken laf lafı açtı resmen. daha fazla rezil olmadan gittim ben hadi.