Blade Runner'dan Altered Carbon'a Bilim Kurgu Hikayelerine Can Veren Akım: Cyberpunk

Daha çok Philip K. Dick uyarlaması olan Blade Runner'ın neon ışıklı ve karanlık atmosferiyle tanıdığımız cyberpunk, derinlemesine incelenmesini fazlasıyla hak eden özel bir tarzı ifade ediyor.
Blade Runner'dan Altered Carbon'a Bilim Kurgu Hikayelerine Can Veren Akım: Cyberpunk
Blade Runner 2049 (2017)


siberpunk'ın yaratıcısı william gibson'dır, kelimenin ilk bulunuşu ise bir uydurmasyonla olmuştur

bruce bethke'in kısa öyküsüne editörler akılda kalacak şık bir başlık ararlarken bu kelimeyi uyduruyorlar. kelime sibernetik ile punk 'ın bileşiminden oluşuyor. haberleşme, kontrol ve denge kurma bilimi olarak tanımlanan sibernetik (yunanca dümenci anlamına gelen kübernetis'ten geliyor) ortadan ikiye bölününce cyborg, cybernot gibi kelimeler doğuruyor. bethke, elektronik beyinler bağlamında kullanılan sibernetike, günlük hayatta daha çok gelenekler normlar ve otoriteyle arası bozuk gençleri tarif eden punk kelimesini ekleyerek akılda kalıcı bir isim çıkarıyor. bu uydurmasyon ismin teknolojinin yeni bir otorite ve iktidar haline geldiği çağda isabetli bir isim oldugunu kabul etmek lazım. 

siberpunk bilim kurguda iki çok önemli yenilik yapmıştır

birincisi philip k dick'in yaptığı gibi teknolojiyi bilimsel bir elitin elinden almış ve onları sokaklara ve kaçak olarak sistemin dışına itmiştir. ikincisi ise siberpunk'ta devletlerden, gizli devlet araştırmalarından ve hükümetlerden çok şirketler vardır ve asıl kral kapitalizmdir. bilgiye ve teknolojiye sahip uluslararası şirketler dünyanın her köşesinde ekonomiyi, sağlığı ve en önemlisi gerçekliği istediği gibi yönlendirebiliyorlar. bütün bilgi kanalları kuşatılıyor ve insana bambaşka bir gerçeklik yaşatılıyor. siberpunk'un getirdiği bu iki yenilik de güç odaklarıyla ilgiliydi. 

daha sonra siberpunk'ın tartışmasız hakimi william gibson (bkz: neuromancer) (bkz: count zero) ve (bkz: mona lisa overdrive) kitaplarından oluşan the sprawl üçlemesiyle cyberspace'i yarattı. insan algısını sarmalayan ve sinir sistemine ileti besleyen makineler aracılığıyla girilen dijital ortamın adı cyberspace (siberuzay) oldu. cyberspace, insanların kendini gerçekten içinde geziniyormuş gibi hissettiği bir sanal gerçekliğin adı oldu. 

sinemada ise yul brynner'ın robot bir kovboyu oynadığı westworld'ü ilk cyberpunk filmidir. sonra steven lisberger'in tron'u gelir. bence 2001 space odyssey'in hal'i de bu "ilk"lerden sayılmalıdır. 

Westworld (1973)

daha sonra hem insanı hem makineyi konu alan sibernetik terimi cyborg doğdu

j.g ballard uyarlaması cronenberg filmi crash , et-makine ilişkisini didik eden kült filmlerdendir. et ile metalin, insan ile makinenin birleşmesi siberpunk'un en önemli unsurudur. cyborg'un sinemadaki ilk örneği cyborg 2087'dir ama en meşhuru terminatör ve robocop'tur.
metropolis'in kadın robotu dişi cyborgların atalarından sayılsa da en önemli dişi cyborg atılımı ghost in the shell'le olmuştur. 

metropolis'ten, 2001'in hal'ine, alien'daki nostromo geminin bilgisayarı anne'den electric dreams ve d.a.r.y.l'e kadar dişi cyborg'ların cirit attığı pek çok cyberpunk örneği bulunmasına rağmen asıl cyberpunk shirley, rucker, neal stephenson ve william gibson gibi yazarların kitapları ekseninde gelişerek çok daha belirgin bir yapıya sahiptir. vahşi kapitalizmin ve devletler kadar güçlü şirketlerin hüküm sürdüğü cyberspace ve benzeri simule ortamlar aracılığıyla etkileşimli deneyimin dijital ve fiziksel olarak ikiye ayırdığı zihin-beden /yazılım-donanım ikililiğinin önemli bir yer teşkil ettiği ; bilginin fetiş haline geldiği ve genellikle yepyeni bir terminolojinin hiçbir açıklamasız okurun önüne sunulduğu, toplumun en dış kenarlarında gezen özgürlük düşkünü karakterlerin, kendini dişiliğinden çok fiziksel ya da zihinsel becerisiyle tanımlayan savaşçı kadın karakterlerin arşınladığı bir dünyadır cyberpunk. 

william gibson'ın ve philip k. dick'in kitapları nasıl birer polisiye gibi okunabilirse, cyberpunk da o kadar dedektiflik öyküleri ve kara filmleri andırır. ama cyberpunk'ın asıl konusu distopyadır.

Philip K. Dick

sosyolojik açıdan incelendiğinde cyberpunk eserleri aslında birer düzen eleştirisidir

80'li yıllarda ekonomik kaygıların insani değerlerin önüne geçisine bir protestodur. "bakın eğer bu yolda ilerlerseniz, haliniz bu olur" denmektedir. seçilen karakterler o dünyada yaşayanlardansa biraz daha bize benzeyen, insani değerlerini kaybetmemiş, ama o dünyada marjinal kalmış insanlardır. eleştirilen noktalar özellikle uyuşturucu, teknoloji, mod, kültür ve politikadır.

türün kökleri 80'lerin öncesine dayanır. distopik romanlar ve philip k. dick'in eserleri cyberpunk yazarlarina türün temellerini atmakta öncülük etmiştir denilebilir. dick'in sinemaya blade runner ismiyle aktarılan do androids dream of electric sheep eseri ve daha az bilinen dedalusman'i insani değerlerden uzak bir dünyada insanın yabancılaşmasını ve toplum içinde çaresizce bir yer arayışını konu eder.

cyberpunk kültüründe en önemli ve cyberpunk'ı kesin olarak belirleyen tanım: bilgi güçtür tanımıdır

evet cyberpunk alt kültürüne meyil vermiş insanlar varolan teknolojik ve bilgiye dayalı her şeyi öğrenmeye meyillidirler. bilginin sağladığı bu uçsuz bucaksız özgürlük gerçek yaşamın verebileceği tüm nesnelerden daha üstündür. evet sanal dünya yani internet yani anime ve mangalar veya frp... bunların hepsi cyberpunk alt kültürüne göre bize gerçek hayatta sunulan ve gerçek izlenimi verilmiş her şeyden üstündür ve bunlar özgürlüktür.

cyberpunk alt kültüründe kendilerine yer edinmiş bu kültürü seçen insanların kendi çaplarında bu kültüre ait rolleri vardır.

belirli bir sınıflamaya gidersek hackerphreakercrackerotaku ve zippie şeklinde bu rolleri tanımlayabiliriz. bunlar bilginin değerini anlamış ve sanal dünyanın tüm olanaklarıyla ezoterik bilgiye ulaşmaya çalışan gruplardır ve gerçekte aslolan bilgiyi paylaşmaları söz konusu değildir. çünkü elde ettikleri bilgi onlara güç ve özgürlük tanır. paylaşılan bilgi ise aslolan bilgiye ulaşmak için kullanılan yöntemleri gösteren bilgidir.

Ghost In The Shell animesinden.

cyberpunk severler için yılda bir (mümkünse daha sık) şu kombinasyonları yapmak tamamen caizdir

1- william gibson'un neuromancer kitabı okunur
2- blade runner izlenir
3- ghost in the shell'in filmi izlenir
4- ghost in the shell stand alone complex (2 sezon + 1 film şeklinde) izlenir
5- deus ex oyunu oynanır
6- iyi bir cyberpunk gm'iyle cyberpunk 2020 oynanır.

cyberpunk ile ilgilenmek isteyenler, veya bir iki örneğini görüp daha fazla kaynağa ulaşmak aşağıdaki filmlere göz atabilirler

blade runner


twelve monkeys


brazil


total recall


minority report


a scanner darkly


dark city


ghost in the shell


judge dredd


i, robot


en iyi cyberpunk oyunları

1. (bkz: deus ex) serisi
2. (bkz: snatcher)
3. (bkz: shadowrun)
4. (bkz: system shock 2)
5. (bkz: far cry 3 blood dragon)
6. (bkz: transistor)
7. (bkz: ınvisible ınc)
8. (bkz: observer)
9. (bkz: shadowrun returns)
10. (bkz: syndicate)

listedeki en taze örnek (bkz: observer) kaliteli bir korku gizem cyberpunk oyunu. (bkz: layers of fear) geliştiricilerinden. 

listede olmasa da bu yılın konusu en iyilerinden : (bkz: horizon zero dawn) ve çok da eski olmayan bir türü: (bkz: enslaved odyssey to the west)

En iyi Cyberpunk kitapları için de aşağıdaki GoodReads linkine bakabilirsiniz

https://www.goodreads.com/list/show/486.Best_cyberpunk_books