Boşanma Davalarına Bakan Bir Avukattan: Boşanmaların Artmasındaki Temel Sebepler

boşanma davalarına da bakan bir avukat olarak gözlemlediklerim
- tarafların birbirlerine tahammül seviyesinin yüksek ölçüde azalması.
- kadınlarımızın şımarık ve şükürsüz olması. memnuniyetsizliği. hiçbir şeyi beğenmeme hastalıkları ve anlamsız yarışları.
- erkeklerimizin tembelliği, atalarından gelme savaşçı ruhlarını kaybetmeleri. mücadeleden yoksun olmaları.
- evliliğin içinin boşaltılmış olması. evliliğe eskiler kadar maneviyat yüklenmemesi. tarafların, evliliği kahve içtik, sinemaya gittik bir de evlenelim olarak görmeleri.
- kadınlarımızın evliliğin devamı için gerekli fedakar yönlerini kaybetmeleri. feministlik adı altında en ufak bir şeyde yuva yıkmayı dillerine almaları.
- erkeklerimizin tek eşliliğe uygun olmaması. gözlerinin sürekli başka kadınlarda olmaları. duramamaları.
mesleğinin başında olan ve henüz 5-10 boşanma davası görmüş bir avukat olarak ben de şunları söyleyebilirim
- aslında evlenilmemesi, hatta hiç tanışılmaması gereken kişiler ile yapılan evlilikler,
- birçok erkeğin ilişki dinamiklerine hakim olmaması, tecrübesiz olması, ebeveynleri (özellikle annesi) tarafından birey olarak yetiştirilmemesi
- sosyal medya kültürü sonucu oluşan tatminsizlik
- iletişim eksikliği
- (çoğunlukla erkekler tarafından) sadakatsizliğin büyük bir mesele olarak görülmemesi
- boşanmanın sıradanlaşması, yaygınlaşması. günümüz insanının, boşanmayı, "hayatın sonu" olarak görmemesi
boşanma avukatıyım, gözlemlediğim sebepleri söyleyeyim
1. ekonomi: ekonomik anlamda taraflar sıkıntıya girince birbirlerini çekemiyorlar. burada erkeğin kendisini yetersiz hissederek alıngan olması, kadının da erkeği aşağılamaya başlaması bir sebep.
2. aldatma: bu genelde ekonomiyle bağlantılı oluyor aslında. erkeklerde aldatma oranı parasıyla doğru orantılıyken kadınlarda aldatma oranı erkeğin parasızlığıyla doğru orantılı. ben de kadınım ama bu benim gözlemim.
3. aileler: bu genellikle yeni evli çiftlerin boşanma sebebi olarak çıkıyor karşımıza. yeni evli çiftler henüz evliliği oturmamış ve bununla birlikte erken yaşta evlenmişlerse zaten kişiliği de oturmamış insanlar oluyorlar. aile etkisine fazlasıyla açık olan yeni genç evlilerin evlilikleri ailelerin fazla müdahalesi sonucunda huzurlu olmuyor ve taraflar boşanıyor. bunlar genelde abi on yıl sevgiliydiniz neden iki ayda boşandınız denilen tiplerdir.
4. cinsellik: türkiye'de evlenen insanların evlilik öncesi cinsel ilişki yaşamayı tercih etmemesi bunun sebebi. burada bazen sürprizlerle karşılaşılıyor (mikro penis, vajinismus gibi) bazen de ten uyumunun olmadığı görülüyor. sonuç olarak memnuniyetsiz iki taraf ve biten bir evlilik.
5. saygısızlık: türkiye'de insanlarımız karşılıklı saygıdan bihaber büyüyorlar. saygı aslında her şeydir. birlikte sorumluluk almaktır, karşındaki insan yemeği yapıyorsa senin bulaşık yıkamandır, kırılsan dahi karşındaki insana mümkün olduğunca düzgün bir dille kendini ifade etmeye çalışmandır. ama benim gördüğüm böyle bir şey yok. küfürler, hakaretler, şiddet aşağılamalar ağza alınmayacak sözler havada uçuşuyor. sonra ne mi oluyor, tabiki taraflar bunu unutmuyor ve bu sürekli yaşanan bir hal aldığı için fazlasıyla çirkin bir şekilde evlilik bitiyor.
6. akraba evliliği: bu da aslında yaygın bir sebep ve diğer sebepleri de içinde barındırıyor. genellikle aile zoruyla sevgi olmadan gerçekleşen bu tarz evlilikler uzun soluklu olabilse de boşanmayla sonuçlanıyor. sebep ise tarafların ailelerinin fazla iç içe olması ve sevgi duymadan evlendiği insanın yaptığı her hareketin batması. bir insanla aynı evi paylaşmak kolay değil, kaldı ki siz hayatı paylaşıyorsunuz. karşınızdaki insanı sevmiyorsanız her hareketi size batacaktır.
7. yalan: aslında aldatmayı da kapsar ancak daha geniş bence. bunun içinde en çok gördüğüm evlilik öncesi söylenen yalanlar. gerçek er ya da geç gün yüzüne çıkar arkadaşlar. evlenmeden önce erkeğe/kadına kendinizi olduğunuzdan bambaşka bir insan olarak tanıtmayın. sonucunda boşanmak kaçınılmaz.