Breaking Bad ve Tarantino Filmleri Arasındaki Sinematik Üslup Benzerliği
vince gilligan'ın tarantino hayranlığını, sinematik üslubunda yeterince görmüştük değil mi? bunu kanıtlayan bir başka şey de vince'in olaydan çok duruma önem veriyor olması. yukarıda naziler ve meth çetesi çatışırken lydia'nın aşağıda kulaklarını kapatıp olaydan uzak kalmaya çalışmasını hatırlayın. lydia'nın nasıl bir karakter olduğunu anlatan muazzam bir sahneydi. çoğusu eleştirmişti, "bu ne lan aksiyon sahnesini göstermemek nedir" falan diye.
reservoir dogs'u hatırlayın şimdi de. birden ortalığın kan gölü olduğu sahnelere geçiyor film. o anda karakterlerin nasıl davrandığına falan odaklanıyor vs. pulp fiction'da çanta açılıyor ve sarı bir ışık çarpıyor yüzlere. ama çantada ne olduğu gösterilmiyor, karakterlerin tepkileri gösteriliyor. bu bir hikaye anlatış tekniğidir ve muazzamdır. al sana mis gibi bir paralellik daha.
ilgili hikaye anlatımı tekniğini ve güzelliğini ve olması gereken olduğunu anlatan süper video
Breaking Bad ve Pulp Fiction benzerliği
bir karakter kapıyı açarken aynı zamanda "bak şimdi kapıyı açıyorum" diyorsa bir sahnede, o filmden bir cacık olmaz yani. seyriciyi gerizekalı yerine koymak ya da filme boş boş sahneler ve replikler doldurmak demektir bu tutum. gustavo fring, dea soruşturmasından sonra asansöre bindiğinde şizo gibi monologlar kurabilirdi. kurdu mu? hayır. onun yerine ne oldu? kamera, parmaklarına odaklandı. stres olduğu belli olan parmak hareketlerini gösterdi. işte vince ve tarantino gibi adamlar ve eserleri bu yüzden dahiyane, bu yüzden şahane.