Bu Topraklarda Sanatını İcra Ettiği İçin Şanslı Olduğumuz Kemani: Tatyos Efendi

1858-1913 yılları arasında İstanbul'da yaşayan Ermeni asıllı kemani Tatyos Efendi (Tateos Eñserciyan), eski İstanbul'a dair en güzel detaylardan biri şüphesiz.
Bu Topraklarda Sanatını İcra Ettiği İçin Şanslı Olduğumuz Kemani: Tatyos Efendi

türkiye topraklarında yaşamış olduğu için gerçekten çok şanslı olduğumuzu düşündüğüm bir bestekârdır tatyos efendi. lâkin biz kendisinin değerini pek bilememişiz. çok büyük bir sanatçı olduğunu düşünüyorum kendisinin. hatta şu an dünya genelinde beynelmilel usta sanatçı olarak gösterilenlerden çok bir eksiğinin olduğunu zannetmiyorum. sadece ibn haldun'un dediği gibi coğrafya kaderdir.

peki nedir tatyos efendi'nin hayat hikayesi?

kendisi 1858 senesinde ortaköy’de doğmuş ve ilköğrenimini ortaköy ermeni mektebinde yapmıştır. önceleri bir çilingirin ve savatçının yanında çıraklık yapmış; daha sonraları ise dayısı mofses papazyan’dan ilk musiki derslerini almıştır. kanun çalmasını da dayısından öğrenmiştir. musiki konusundaki yeteneği ile kısa zamanda gerçekten büyük bir yol katetmiştir. dayısı, tatyos efendi’nin bu büyük yeteneğini görünce o’nu dönemin büyük müzisyenleri civan ile asdik efendi’ye götürmüştür. tatyos efendi bir yandan eğitimini alırken, bir yandan da dayısı onu tecrübe kazanması için fasıllara götürmüştür.


musikiye olan büyük yeteneği sayesinde keman çalmayı da öğrenmiştir. keman onu daha fazla cezbedince kanunu bırakıp kemani olmuştur. kemani olarak çok fazla ünlenmiş ve birbirinden güzel eserler vermiştir. eserleri istanbul’un her yanında çalınmaya başlanmıştır. kemani tatyos efendi bu çalışmalarından güzel paralar kazanmasına rağmen üç kız kardeşine bakmak zorunda olduğundan elinde hiç para tutamaz haldeydi. bunun üzerine bir de karaciğerinde meydana gelen kara sarılık hastalığı tatyos efendi’yi yatağa düşürmüştü. hastalandığı dönemden sonra ahmet rasim ve birkaç arkadaşı dışında çevresinde hiç kimse kalmamıştı. bu hastalığın sonunda da tatyos efendi 1913 tarihinde vefat etmişti. tatyos efendi, 10-15 arkadaşının katıldığı ufak bir cenaze töreni ile kadıköy’deki uzunçayır ermeni mezarlığı'na defnedildi.

o kadar büyük bir sanatçı ve bestekâr olmasına rağmen kilise kayıtlarına “çalgıcı” olarak kayda geçti. kendisinin 7 peşrev, 6 saz semaisi, 1 taksim ve 47 şarkısı günümüze ulaşabildi. çok fazla şarkısının olmasına rağmen kayıt altına alınamadığı için bu notalar unutulmuştur.

tatyos efendi'nin en etkilendiğim bestesi "gamzedeyim deva bulmam" eseridir. çok etkileyici ve vurucu bir eserdir bana göre. müzik olarak, ahenk olarak, nizam olarak ve dinleti olarak ulaşılamayacak seviyelerdedir. ayrıca tatyos efendi'nin bu parçayı besteledikten 1 ay sonra vefat ettiği söylenir. gerçekten de parçanın kayıt tarihi 1913'tür ve tatyos efendi 1913 senesinde vefat etmiştir. son parçasında resmen içindeki acı ve kederi kusmuş, sonrasında da bu dünyadan göçüp gitmiştir.

"gamzedeyim deva bulmam,
garibim bir yuva kurmam,
kaderimdir hep çektiğim,

inlerim hiç reha bulmam."


Batılılaşma Çabası Sebebiyle Avrupalı Sanatçılar Tarafından Bestelenmiş Osmanlı Milli Marşları