Bülent Ecevit, 1978'de Gelen AB'ye Üye Olma Teklifini Gerçekten Ret mi Etti?

Ecevit'in, bize kendi ayaklarıyla gelen AB üyeliği teklifini reddetmesi bir şehir efsanesi mi yoksa gerçek mi? Kısa bir cevabı paylaşmak istedik.
Bülent Ecevit, 1978'de Gelen AB'ye Üye Olma Teklifini Gerçekten Ret mi Etti?

Neydi mevzu?

70'li yılların sonlarında ecevit başbakan, o zaman avrupa birliği'nin adı ortak pazar veya avrupa ekonomik topluluğu'ydu. bize yunanistan'ı nato'ya kabul edin biz sizi ortak pazar'a alalım dediler, ecevit ise mitinglerde onlar ortak biz pazar sloganları ata ata bunu reddetti. ondan sonra gelen demirel bunu ortak pazar'a teklif etti, süreç işlerken 12 eylül oldu. kenan evren'in ilk icraatı ne oldu, tahmin etmesi zor olmasa gerek...

Olayın göründüğü gibi olmadığını savunan bir görüş

"ecevit'in avrupa birliği'ne girmeyi reddetmesi..." evet böyle abuk bir iddia var karaoğlan hakkında. iddiayı abuklaştıransa gerçeklikten uzak olması değil, ortaya atılış biçimi. koşulsuz gel katıl davetini reddetmiş diyenleri bile gördük.

halbuki olay şu:

yunanistan o zaman avrupa ekonomik topluluğu olarak bilinen birliğe başvuru yapıyor, birlik içerisinde yunanlardan tiksinen birkaç devlet de bu başvuru zorlaşsın, sulandırılsın ve sonunda kabul edilmesin diye türkiye’nin de başvurmasını istiyor ve bu amaçla o dönem iç kargaşa içerisindeki türkiye’nin başında zayıf bir hükümetle bulunan ecevit’e bir sözcü gönderiliyor. bu sözcü de katılma başvurusunda bulunmaya davet ediyor ecevit’i. yani öyle şartsız, koşulsuz alma söz konusu bile değil. 60 milyonluk, berbat ekonomili, iç savaşlı türkiye alınmaz nasıl olsa, bari onları da olaya dahil edelim de şu yunanları uzak tutsunlar gibi bir yaklaşım.

zaten o dönemde türkiye’de tam bir batı karşıtlığı hakim. abd ambargo koymuş, biz de ambargoya misilleme olarak amerikan üslerini söküp atmışız ülkeden. muhalefet tamamen batı karşıtı söyleme sahip. iktidar da anti emperyalist ayağına batı karşıtı. yani o anda iktidar da cem toker bile olsa başvuruda zor bulunurdu. hatta cem toker olsa amaaaaan başvuru maşvuruyla mı uğraşacam der istifa edip miami’ye tatile giderdi.

Final yorumu

ecevit aslında ab'yi değil aet'yi (avrupa ekonomik topluluğu) reddetti ve o dönemde bu ekonomik bir birlikti. yani her hangi bir uluslaşma gayesi yoktu. avrupa'nın uluslaşma fikri doğu bloğu yıkıldıktan sonra somutlaşmıştı ve 1992'de maastrich ile gerçekleşti. o dönemde d'estaing gibi politikacılar belki bir avrupa birliğinden bahsetmiştir ancak bunlar fantezi düzeyinde idi. sorun zaten ecevit'in tam bağımsızlık anlayışından kaynaklanıyordu. kimse sovyetler'in dibinde türkiye nasıl tam bağımsız olacak diye sormuyor? gerçekçi olmayan planlar çok gerçek ve acı sonuçlara yol açıyor. atatürk de bağımsızlık yanlısı idi ancak son yıllarını türkiye'yi çeşitli ekonomik ve askeri birliklere dahil etme çabası içinde geçirmişti.

kimse bağımsız değildir. ya gücünüz ve diplomasi ölçüsünde işbirliği içinde olursunuz ya da bağımsızlık adı altında içerideki diktatörlere bağımlı. dünya tarihi aksini kaydetmedi.

avrupa birliğine giren tüm ülkelerin ekonomisi gelişti ve türkiye'ye fark atıldı. yanlış yanlıştır. türkiye'nin bakış açısı neydi. tam bağımsızlık. ben türkiye'nin şimdikinden daha bağımsız olduğu bir dönemi hatırlamıyorum. aynı venezuela ve kuzey kore gibi.