Cacık Bir Yunan mı Yoksa Türk Yemeği mi?

Cacığın nereden gelmiş olabileceğine dair net sonuçlar veren bir etimoloji çalışması.
Cacık Bir Yunan mı Yoksa Türk Yemeği mi?
iStock

cacık yunan mı türk mü sorunsalı... etimolojisiyle kelimenin kökeninden giderek cevabını bulabileceğimiz basit soru. bunun için de önce cacığı oluşturan ana içerik, yoğurt kelimesine baktığımızda ilk kez kaşgarî, divan-i lugati't-türk, 1073] de şöyle geçiyor (kaynak sevan nişanyan):

yugrut u?ıştı süt pıhtılaş, arak yoğurt oldu, yugrut sütgerdi, yoğurt ayrışıp süt saldı

buradan dünyada ilk resmi yogurt kelimesinin asya'dan geldiğini osmanlı topraklarında rum-türk nüfusun birlikte yaşarken bunu birbirlerinden öğrendiklerini öngörebiliriz ancak bu topraklarda yaşayıp dünyaya amerika'ya kadar hızlı yayılan ve yoğurtun tarifini oralarda ilk uygulayan yunanlılar olduğu için bugün amerika'da sahibi erzincanlı olan bir yoğurt markası, insanlar yoğurdu "greek yoghurt" olarak bildiklerinden pazarlayabilmek uğruna greek yoghurt adı altında satmaktadır.

şimdi gelelim bizim artık sulu soğuk çorba şeklinde, yunanlıların ise sade yoğurtan meze şeklinde hazırladığı cacığa veya tzatziki'ye

yunanca etimolojisinden kelimenin kökünün hiç bir anlam ifade etmemesi bir yerden ses alıntısı olarak dile uyarlandığının göstergesi yani tzatzikinin bağlı olduğu hiçbir başka kelime yok kaldı ki aynı durum yoghurt için de geçerli zaten yoghurtun da uygur/asya kökenli bir kelime olduğunu söyledik

türkçede ise cacık ilk defa "bir tür baharlı ot" evliya çelebi, seyahatnamesinde 1665 (keklik böreği ve ışkını ve mastaba çobrası ve cacı?lı ve kıjılı peyniri ye kaymağı [bitlis yemekleri) yazılı olarak geçiyor kelime kökeni ise farsçada jaj - çeşitli yemeklik yabani otlara verilen ad, kendinden yetişen her tür nebat ve kürtçede ise jaj yemeğe katılan bir ot, carum carvi olarak telafuz ve ses benzeşmeleri gösteriyor yine (yine sevan nişanyan) böylelikle cacığın yunan değil de doğudan gelme ihtimali yüksek olan bir yemek ya da kelime olduğundan emin olabiliriz

bu kadarı benden artık hıyarı da siz bulun :)


ekleme:
fransız gezgin pierre belon (1517-1564lerde) “yunanlar ve turklerde oxygala (ekşi sütten yapılan bir içecek böyle ayran gibi) var, hayvanlarının yanlarına astıkları torbalarda taşıyorlar ama ilginç bir şekilde dökülmüyor" yazmış. bu oxygala antik çağ yunanlarında da var ancak tam yoğurt değil.

roma döneminde yaşamış filozof plinius'un yazdığı yoğurttan bahsettiği kaynakta yoğurdun barbar (!) toplumlar tarafından tüketildiği yazar: "bu toplumlar süt ile kıvamında asitliği olan bir maddeyi birleştirerek sütü daha yoğun hale getiriyordu."

bir de türkler gibi göçebe hayatlarıyla bilinen moğolların sığır sütünden kaynatarak yaptıkları tarag diye bir çeşit/yöntem var, tam bizim bugünkü yoğurt yapımı tarifine uyan.