Cahil Cesareti Denilen Dunning-Kruger Etkisinin Siyasette Bile Etkili Olduğuna Dair Kanıtlar

Bilgili kişilerden daha fazla şey bildiğimizi sanma durumumuz, Dunning-Kruger etkisi, gerçek hayatta bile ayar değiştirebiliyormuş.
Cahil Cesareti Denilen Dunning-Kruger Etkisinin Siyasette Bile Etkili Olduğuna Dair Kanıtlar

psikolojide (bkz: dunning-kruger etkisi) diye bir olgu mevcuttur. kısaca açıklayacak olursak belirli bir alanda sınırlı veya düşük yetkinliğe veya bilgiye sahip kişilerin yeteneklerini, bilgilerini abarttığı bilişsel bir önyargıdır.

ilk olarak 1999 yılında david dunning ve justin kruger tarafından yayınlanan bu çalışmada yapılan testlerde düşük puan alan bireylerin kendi yeteneklerini abarttığı ve bilişsel bir önyargı ile kişilerde hatalı düşünme ve hatalı yargılama biçiminde dediğimiz sistematik bir eğilim olarak ortaya çıkar. yani sistematik hata, onların yeterliliklerini fazlasıyla abartma, yani kendilerini olduklarından daha yetenekli görme eğilimleriyle ilgilidir. etrafınıza baktığınızda eminim böyle kişilerin olduğunu göreceksiniz.

neyse... araştırmacılar bu etkinin siyasi seçimimiz üzerindeki etkisine bakmışlar; maryland baltimore county üniversitesi'nden siyaset bilimci ıan anson tarafından yürütülen araştırmada, dunning-kruger etkisinin siyaset için geçerli olmasının yanı sıra partizan kimlikler yaratıldığında bu etkinin daha da kötüleştiğini ortaya çıkarmış. başka bir deyişle, siyasi bilgi ve irdeleme konusunda zayıf veya düşük olan bireyler, kendi siyasi bağlılıklarına daha fazla vurgu yapıldığında bu işin bir uzmanı gibi daha da fazla abartma eğiliminde oluyorlar.

hatta araştırmacılar sarı pipinin amerikan seçimlerini kazanmasında bu eğilim oldukça kuvvetli olduğunu ileri sürdüler. ayrıca bu durumun trump destekçilerinin neden kanıtlanmış yalanlara inanma konusunda bu kadar kolay kandırıldıklarını açıklamaya yardımcı olduğu da anlaşılabilir. ve bu kişiler bilgiye sahip olmadıkları için fakat tam anlamıyla bilgi sahibi olmadıklarından emin oldukları için, başkan'ın ya da yönetimin öne sürdüğü iddiaların doğruluğunu kontrol etme gibi bir yetiye sahip olmadıklarını bize gösterdi diyebilirz.`(aaaaa aynı semptom kaynımda da var.)`

bu durum bize, demokrasinin temelleri gibi gelse aslında böyle bir düşünce rahatsız edici olabilir. ve bundan dolayı bence gelişmiş ülkelerin neden çoğulcu demokrasi yerine doğrucu demokrasiyi daha çok benimsediklerini anlayabiliriz.

ayrıca son söz olarak deneyde, zayıf olan bireylerin eksik oldukları konular veya beceriler konusunda eğitim aldıklarında doğru bir şekilde tahmin etme ve karar verme yeteneklerinin de arttığını tespit edilmiştir. yani doğru eğitim yöntemleri ile bireyler geleceklerinin seçiminde ve hayat karşısında kendilerini daha objektif bir şekilde algılamalarına yardımcı olabilecek farkındalıklar kazanabilirler.

şu şarkıyla noktamızı koyalım

kaynak: 1 / 2 / 3 / 4