Canlı Yayın Tarihinin Gelmiş Geçmiş En Çirkin Programına Konu Olan Yarışmacı: Nasubi

Genital bölgesi patlıcan emojisi ile kapatılmış çıplak hali televizyondan 7/24 canlı yayınlanan Japon yarışmacı Nasubi'nin garip hikayesi.
Canlı Yayın Tarihinin Gelmiş Geçmiş En Çirkin Programına Konu Olan Yarışmacı: Nasubi

3 ağustos 1975 doğumlu tomoaki hamatsu nam-ı diğer nasubi, 1998 yılında "susunu denpa shonen" programına seçildiğinde, hayatının sonraki 15 ayını bir apartman dairesinde çıplak ve izole bir şekilde geçireceğini, ayrıca çektiği çilenin 20 milyon kişiye canlı olarak yayınlanacağını bilmiyordu.

tomoaki hamatsu, 1998 yılında japon yarışma programı susunu denpa shonen'e katıldı. bunun bir şekilde hayatını değiştireceğini umuyordu... pek istediği şekilde olmasa da öyle oldu. yarışma formatı gereği, nasubi bir apartman dairesinde tek başına yaşamak zorundaydı. dışarı çıkması katiyen yasaktı ve dışarıdan içeriye üstündeki kıyafetler de dahil olmak üzere hiçbir şey sokamazdı veya satın da alamazdı. kullanacağı eşyaları yalnızca posta yoluyla yapılan çekilişleri kazanarak elde edebilecekti, bu şekilde 1 milyon yen (yaklaşık 10.000 $) kazandığında yarışma bitecekti. ona sağlanan tek şey kalacak yer, su, elektrik, ısı ve çekilişleri bulabileceği bir dergi yığınıydı.


nasubi daireye vardığında, yapımcılar tüm kıyafetlerini çıkartmasını istedi. bir dergi yığını ve kalemi göstererek şans dileyip ayrıldılar. nasubi programın kayda alınacağını ve çekim tamamlandıktan sonra montajlanacağını sanıyordu ama gerçek öyle değildi. bütün olaylar canlı olarak kaydediliyordu, bir süre sonra program o kadar popüler hale geldi ki 7/24 canlı yayına dönüştürüldü. hem uzun yüzü patlıcanı andırdığı için, hem de yapımcılar ekranda cinsel organını bir patlıcan simgesiyle kapatmak zorunda kaldıkları için kendisine "nasubi" lakabı takıldı.

nasubi'nin başta sadece suyla hayatta kaldı ve bazı şekerli içecekler kazanana kadar da epey kilo verdi. ilk büyük kazancı büyük bir torba pirinçti. nihayet yiyecek bir şey kazanmıştı ama pilavı pişirecek bir şey olmadığı için çiğ yemek zorunda kaldı. bir süre sonra, pirinci sobanın yanına yerleştirdiği bir torbada pişirmeyi başardı. nasubi'nin ne vakit geçirebilecek bir şeyi ne de konuşacak kimsesi vardı, bir süre sonra tırnakları ve saçları da berbat bir hal almaya başladı. tüm zamanını çıplak geçiriyordu, çünkü kazandığı tek giysi bir çift kadın iç çamaşırıydı. pirinci bittiğinde, köpek maması kazanana kadar aç kaldı. daha sonra sensei diye hitap ettiği bir pelüş hayvan kazanarak onunla konuşmaya başladı. birkaç kez sinema bileti ve bisiklet gibi ödüller de kazandı ancak evden çıkmasına izin verilmediği için bunları kullanamadı. en mutlu anıysa kişisel hijyenden yoksun olduğu bu süreçte kazandığı bir diş fırçası ve macun oldu.


bir gün bir televizyon kazanınca yapımcılar ona kablolu yayına erişim vermekten kaçındılar böylece canlı yayınlandığını öğrenemeyecekti, ancak nasubi'nin popülaritesi yapımcıların endişelenmesine de neden oluyordu çünkü hayranlar ve paparazziler kısa sürede dairesinin nerede olduğunu öğrenmişlerdi. yapımcılar bu sorunu çözmek için bir gece nasubi'yi kazandıklarıyla birlikte başka bir daireye taşıdılar. burada şans yüzüne gülmeye başladı ve sonunda pilavını pişirebileceği bir tencerenin yanı sıra bir playstation ve oyun kazandı, böylece zamanını meşgul edecek bir şeyi de oldu. ardından, toplamı yaklaşık 84.000 yen olan dört araba lastiği seti de kazanarak hedefine yaklaştı ve sonunda, onu 1 milyon yen sınırını aşmaya iten yine bir torba pirinç oldu. nasubi'nin 335 günlük izolasyonu nihayet sona erdi…. en azından o öyle sanıyordu.

programın yapımcıları reytinglerden çok memnundu. nasubi hem iyi bir gelir kaynağı hem de ülkenin ilgi odağı haline gelmişti, bu yüzden onu tutmaya ve başka bir görev vermeye karar verdiler. nasubi önce güney kore'ye götürülerek bir eğlence parkında bir gün geçirdi, güzel yemekler yedi…. ardından, eve dönmek için japon havayolları'ndan ekonomi sınıfı bir bilet almaya yetecek kadar kazanması istendi. nasubi, korece bilmemesine rağmen bu hedefe nispeten kısa sürede ulaşınca, yapımcılar görevi önce business class'a, sonra da first class'a taşıdılar. neyse ki nasubi bu hedefine de birkaç hafta içinde ulaşmayı başararak japonya'ya geri gönderildi ve orada başka bir daireye yerleştirildi ama yapımcıların nasubi için son bir sürprizi daha vardı. etrafındaki duvarlar aniden yıkıldı ve nasubi stüdyoda büyük bir kalabalık tarafından alkışlarla karşılandı. meğer bu daire bir televizyon stüdyosunun ta kendisiymiş. daire açıldığında nasubi resmen konuşamayacak durumdaydı. dünyada insan haklarının bu kadar göz göre göre ihlal edildiği ve adına yarışma dendiği başka bir şey var mı bilmiyorum ama bundan sonrasını kelimelerle anlatmam mümkün değil, resmen 15 ay işkenceye uğramıştı.


neyse ki nasubi, bu iğrenç gösteriden kalan travmayı bir şekilde atlatmayı başararak şu an japonya’da sağlıklı bir hayat sürmekte… şov ne oldu diyorsanız? o dönem birçok rekora imza attı ve farklı yarışmacılar ve farklı konseptlerle yoluna devam etti…


kaynak:
1, 2